Yıllar sonra sağ olsun Fuat Totrakan sayesinde önemli bir maça şahitlik etmek adına Cumartesi gününü Hacıkışla’da geçirdim. Her şeyden önce temiz bir maç seyrettiğim için geriye dönüşümde mutluydum. Hacıkışla’da favori Yeşilyurt kaybetti, Kocaali Sahil kazandı. Sahil Hacıkışla’da ne oynadığını bilen, rakibi nasıl çökerteceğini, yeni teknik sorumluları Mustafa Özbeyle beraber ezberine alıp gelmiş Hacıkışla’ya. Ali Şükrü denilen çocuk çıkılan kontrataklarda rakibin dengesini alt üst eden adam olarak oyuna ağırlığını koydu. 9’uncu dakikada penaltı yaptıran, takımı geriye düştüğü anda yine bir kontratakta Oğuz’a al da at dercesine kestiği topta, hep onun futbol aklının izleri vardı. Yeşilyurt’ta klas adamlar var ama o kadar. Senad, Serdar, Burak Kömür hayal kırıklığı yaratan isimler olarak önümdeki notların içinde yer aldılar. Sadece onlar mı, Ali Şükrü’yü durduramayan, ona önlem almayan savunmaya ne demeli. Kısacası Hacıkışla’da ne oynadığını bilen, topu oyun alanının her yerinde iyi gezdiren, Orhan Ekşi ile bir penaltı kaçırmasına karşın, kafasındaki oyun planına sadık kalarak oynayan Kocaali Sahil, bir kısım Yeşilyurt taraftarının da kabullendiği gibi, üç puanı hak etti ve ligde kaldı. Ali Şükrü Hacıkışla’da Yeşilyurt’un ipini çeken, attığı gol sonrası yaptığı asker selamı ile oynadığı futbol ile bana göre günün adamıydı. Diğerleri mi? onlar üç puanın bir parçası oldular. Oğuz ve penaltı kaçırmasına karşın Oğuz’u da bir adım öne çekmek gerek. Sakat sakat son 20 dakikayı tamamlayan kaleci Tolga’ya da günün fedakar oyuncusu ödülünü vermek gerek. Hakemler mi, onlar bu zorlu maçı iyi idare edenler tarafında yer aldılar.