Kaybetmeye mahkûm olmanın ilk basamağı değil midir umutsuzluk? Benim ülkemin eşsiz insanları, en fakr-ü zaruret içerisinde dahi umutsuz olmadılar. Benim ülkemin yüce insanları en çaresiz anlarında bile, umutlarını kaybetmediler.

Kurtuluş Savaşında ilk silahlı direniş Güneydoğu Anadoluda Fransızlara karşı başlamış, ilk Kuva-yi Milliye hareketi ise Batı Anadoluda Yunanlılara karşı oluşturulmuştur. Türk tarihi; eşsiz zaferlerle dolu bir milletin yaşam hikâyesidir. Ay yıldızlı bayrağımızın ilelebet özgürce dalgalanmasını sağlayan, 30 Ağustos 1922'de zaferle sonuçlanan Dumlupınar Savaşı, Türk Ulusunun yeniden dirilişidir. Bu dirilişe sebep olan başta Mustafa Kemal Paşa ve aziz şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnettarlıkla anıyoruz. Bu şehitler ki; kimi kadın, kimi çocuk yaşta ve yurdumuzun pek çok memleket sevdalısı yüce insanlarımızdır.

Ülkemiz tarihinin en büyük zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramını her yıl , birlik ve beraberliğimizin devamı, özgürlük ve onurumuzun selameti için kutluyoruz. Kendilerinden kat kat üstün niteliklere sahip ordulara karşı, tam bağımsızlık için insanüstü çaba serfederek, canlarını ortaya koyan Kurtuluş Savaşı şehitlerimize minnettarlığımızı sunuyoruz. Bu minnettarlığı, Cumhuriyetimizi her yeni günde ileriye taşıyarak gösterebiliriz. Bunun için de gençlerimizin, çocuklarımızın ve anne babalarımızın; Cumhuriyet bilinci ile hayata bakmalarını temel ilke edinmeliyiz.

" Buyruk verme durumuna erişen ve bu nedenle de kuvveti en iyi biçimde kullanabilen, bir bakıma erdem ya da yetenektir. Zafer kazanan da bir çeşit erdemde üstün olduğu için, zafer kazanmıştır." Aristotales. Sanki Mustafa Kemal ATATÜRK'ü anlatmış bu sözüyle.

Zaferlere, öyle güllük gülistanlık yollardan geçilerek erişilmez. Hele ki bu zafer; bir hürriyet mücadelesi ise, hele ki bu zafer tam bağımsızlık savaşı neticesi ise. Takdir edersiniz ki bizim zaferimiz de aynen bu şekilde zor, çetin ve meşakkatli yollar aşılarak elde edildi.

" Bilmeyen kalmamıştır ki: Ulusumuz, egemenliğini eline aldığı gün, en karanlık yoksulluğun, en derin uçurumun kıyısında idi. Bütün güçleri yıpranmış, bütün savunma araçları elinden alınmış, kutsal varlıkları saldırıya uğramış, pek acıklı bir durumda idi. Bütün bunları hiçe sayarak varlığını ve bağımsızlığını kurtarmaya karar verdi. Bu kararını başarıya ulaştırabilmek için kendine toplu bir davranış, bir belirli erek seçmesi gerekiyordu. Ulusun bütün varlığı ile, bütün inancıyla, canını dişine takarak o yolda birlikte yürümesi ve er geç başarıya ulaşması gerekti. İşte baylar o erek bu yerdi, burasıydı. Umulan ve istenen başarı, işte burada kazanılan zaferdi." Mustafa Kemal ATATÜRK. 30 Agustos ikinci yıl kutlamaları.

Mustafa Kemal'in sözleri kulağımıza küpe, çizdiği yol rehberimiz olsun. Unutmayalım ki memleketimizin her alandaki muvaffakiyeti, her alandaki istikbâli ve istiklâli ancak bu şekilde gerçekleşebilir.

Okuduğunuz için teşekkür ederim,

Zeynep MERÇAN.