İktidar olma savaşı!..

 

    Ben vatanını, milletini, bayrağını seven bir insanım.

    Bu memleketin bir tek ferdinin burnunun kanamasına, bit tek çakıl taşına zarar verilmesine gönlüm razı olmaz…

    Biz atamızdan böyle gördük, böyle öğrendik…

    Bu yüzdendir ki, Taksim Gezi Parkı olaylarının patlak verdiği ilk günden bu yana sağduyu ve itidal çağrısı yapmaya gayret ediyorum…

    “Başka Türkiye yok” diyorum…

    Çok şükür ki; Sakaryalı gençlerimiz bu konuda alkışlanacak bir sınav verdi ve ilimizde istenmeyen hiçbir olay yaşanmadan gösteriler son buldu…

    Umarım ülke genelinde de böyle olur…

    ***

    Değerli okurlar;

    Bizler toplumun gözü önünde olan insanlarız.

    Her gün gazete sayfalarından okurlarımızla buluşuyor, aklımız erdiğince onlara olayların analizlerini aktarıyoruz.

    Haliyle, şehirde veya ülkede herhangi bir şey olsa yolda bizi görenler “Neler oluyor?” diye sormaktan kendilerini alamıyorlar…

    Bana göre olan bitenin asıl nedeni, 2004 yılında yapılacak olan seçimlerde AK Parti’nin iktidarda kalma, muhalefetin ise iktidarı ele geçirme çabasından başka bir şey değil…

    Niye mi?..

    2014 yılının Mart ayında yerel seçimler yapılacak.  

    Hemen sonrasında ise Cumhurbaşkanlığı seçimleri gündeme gelecek.

    Çünkü Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi doluyor.

    Bilindiği gibi, yeni Cumhurbaşkanının artık Milletvekilleri değil bizler, yani halk seçecek…

    Bu iki seçimin kaçarı, göçeri yok.

    Çünkü, tarihleri önceden belli olan seçimler…

    Ülke gündeminde tarihi belli olan ama sürpriz bir kararla öne alınması gibi bir durum söz konusu olan bir başka seçim daha var…

   Genel seçimler....

   Genel seçimlerin ve yapılacağı tarih 2015 yılının Temmuz ayı ama kulislerde bu seçimin öne alınarak 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birleştirilmesi ve erken seçime gidilmesi gibi sürprizler de konuşuluyor…

    Eğer gelişmeler bu yönde cereyan ederse; yerel seçimlere 9 ay, erken yapılması halinde ise genel seçimlere 14 ay gibi bir zaman var demektir.

    Malum…

    Seçim demek iktidar demek, iktidar demek güç demek…

    Şuraya gelmek istiyorum…

    Ülkemizde yıllardır iktidara ve iktidarın gücüne sahip olmak için her yol deneniyor…

    Taksimdeki olayları doğrudan bununla ilişkili bulmasam da bir bağlantısının olduğunu düşünüyorum…

    Sanıyorum sizlerde bana hak vereceksiniz…

    Normal yolları deneyerek, yani seçimleri fırsat bilerek Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi, alt etmek, iktidardan düşürebilmek pek mümkün görünmüyor…

    O zaman ne yapmak gerekiyor?...

    İktidara sahip olmak isteyenler ile iktidarı ellerinde tutmaya çalışmak isteyenler türlü türlü olaylara kalkışıyorlar…

    Taksim olayları ve arkasındaki güçler ülkede iktidarı ele geçirmeye, Taksimde rol alanlara karşı sert bir yaklaşım sergileyen ve hiçbir yumuşama emaresi görülmeyen Recep Tayyip Erdoğan ve AK Partililerde iktidarda kalabilmenin mücadelesini veriyorlar…

   Olayın basit ama çok net görünen bir yanı burasıdır.

   Ancak bilinmesi gereken şudur;

   Demokrasilerde iktidarlar seçimle gelir seçimle gider.

   Bugün, Taksim Gezi Parkı ve ülke geneline yayılan gösteriler son derece haklı bir şekilde demokratik bir hak arama yolu olabilir ama hile, desise ve kirli oyunlarla iktidarı ele geçirme yolu olamaz, olmamalıdır…

   Evet…

   İktidarı sevenler olabilir, sevmeyenler olabilir. Kendi iktidarlarının özlemini çekenlerde olabilir…

    İktidarı sevmeyenler sokağa çıkıp neden sevmediklerini, nasıl bir iktidar istediklerini tabi ki haykırabilirler…

    Saygı duymalıyız…

    Ancak, bu haykırış ülkeyi bölecek, kardeşliği yok edecek veya “istifa et, çek git” diyecek bir şekle dönüşüp, demokrasi dışı bir dayatma, demokrasi dışı bir arayış haline gelirse bu durum demokratik hak olmaktan veya normal yollardan iktidar arayışından çıkar iç kargaşaya, ayaklanmaya döner, Allah korusun bölünmeye kadar gider!..

    Bunun için sağduyu diyor, itidal çağırısı yapıyorum…

    Kabul edersiniz ki, demokrasiyi benimseyen ülkeler de bu tarz arayışlara rıza gösterilmez.

    Taksim ve ülke genelindeki olayların analizi geniş ve çok fazla içerikli olsa da en kısa özeti budur.

    Yani ne olursa olsun iktidarı ele geçirme savaşıdır…