Fındık üreticileri ve esnaf dertli!.. 

    Değerli okurlar…

    Dün bu sütunlarda yer alması gereken aşağıdaki yazımın yerinde teknik bir hata sonucu bir başka yazımın yer aldı. Bu teknik hatadan dolayı tüm okurlarımdan özür diliyorum. Dün bu burada yer alması gereken yazımı sizlerle paylaşıyorum…

    ***

    AK Parti iktidarı 3 yıl önce aldığı bir kararla fındık üreticilerine Alan Bazlı Gelir Desteği ödemeleri yapmaya başladı…

   Ödemeler 3 yıl süreyle sorunsuz, düzenli bir şekilde yapıldı ve son buldu.

   Ancak, hükümet üreticilerden gelen yoğun talep üzerine bu desteğin süresini 3 yıl daha uzattı ve 2014 yılına kadar devam edeceğini açıkladı.

   Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl yapılması gereken ödemelerin Nisan veya Mayıs ayında yapılması bekleniyordu ki, hükümet kanadından yapılan açıklamalarda ödemelerin Haziran ayının ilk haftasında yapılacağı duyuruldu…

    Haziran ayının ilk haftası da geride kaldı.

    Bugün Haziran ayının 11’i ve ödemeler hala yapılmadı, yapılmadığı gibi hükümet kanadından da bir daha ses, seda da çıkmadı…

    Anlayacağınız bu ödemeler yapılmadığı için üreticiler epey bir dertli…

    Sadece üreticiler değil, fındık üretiminin yoğun olarak yapıldığı Karasu, Kocaali, Akyazı ve Hendek’te fındık üreticileriyle doğrudan ilişkisi olan esnaf kesimi de oldukça dertli…

    Çünkü üreticilere yapılacak olan ödemeler esnafı da bir hayli rahatlatacak.

    Bu mevsimlerde fındık üreticilerinin cebinde para durmaz…

    Hasat dönemine kadar masraf oldukça ağırdır.

    Üreticiler sözünü ettiğimiz destek paralarını alır almaz çarşıya, pazara inecek.  Önce esnafa olan birikmiş borçlarını ödeyecek sonra traktörüne mazot, bağına bahçesine ilaç alacak. Eğer geriye parası kalırsa un alacak, yağ alacak, şeker alacak…

    Haliyle destek paraları kısa sürede el değiştirip esnafın da cebine girecek ve esnafta fındık üreticileri gibi ekonomik anlamda bir nebze olsun nefeslenecek…

    Görünen köy kılavuz istemez.

    Gerçeği görmek gerekir.

    Ülkemizin en dertli, en sorunlu, en sahipsiz kesiminin çiftçi kesimi olduğunu söylemeye bile gerek yok.

    Buna rağmen, 15 gündür o veya bu nedenlerden dolayı meydanlar fokur fokur kaynarken, çiftçinin gıkı bile çıkmıyor, herşeyi sinesine çekiyor. 

    Bırakın sorunlu veya sorunsuz olmasını, çiftçinin bu duruş şekli dahi bir büyük saygıyı, ilgiyi gerektirir… 

    Lütfen biraz saygı, biraz ilgi diyorum ve fındık üreticilerimiz adına ilgililere sesleniyorum.

    Alan Bazlı Destek Primlerini hiç vakit kaybetmeden, hemen şimdi, çiftçinin hesabına geçirilmesini istiyorum.

    Hatırlatmakta yarar var.

    Yumuşak huylu diye çiftçiyi uysal koyun sanmayın…

    Öfkesi de, tokadı sert olur!..

--------------------------

Büyümüşüz haberimiz yok!..

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Türkiye’nin 2013 yılının ilk çeyreğindeki büyümesiyle ilgili açıklama yaptı…

    Açıklamaya göre, Türkiye ilk çeyrekte yüzde 3 büyüdü…

   Benim anlamadığım şu; Türkiye ekonomisi büyürken Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayanların, özellikle de köle misali çalışmaya mahkum edilen asgari ücretlilerin maaşları neden büyümüyor?..

   Bu büyümeden kim veya kimler istifade ediyor?..

   Eğer bir ülkenin ekonomisi büyüyorsa o ülke insanının gelir ve refah seviyesinin de aynı paralelde büyümesi gerekmez mi?..

    Ne yazık ki bizde tam tersi oluyor.

    Ülke büyüyor ama ülke insanının kazancı küçülüyor, refah seviyesi düşüyor!..

    Masal gibi…

    Büyümüşüz ama haberimiz yok!..

--------------------------------

İşkencenin yeni adı!..

  

    Kocaali’deki kasap ve besiciler ilçedaki mezbahasının kapatılmasına tepkililer.

    Haklılar…

    Koca bir ilçede hayvan kesecek mezbaha olmamasına tepki göstermekten daha doğal ne olabilir?..

    Ne yapacak o kasap esnafı ile besici?..

    İlçeden kalkacak, Erenler’e veya Akçakoca’ya hayvan kesmeye gidecek!..

    Bir kesim için 250 TL bedel ödeyecek!..

    Olacak iş midir bu?..

    Tabi ki değil…

    Astarı yüzünden pahalı derler ya o misal!..

    Öğreniyoruz ki; ilçedeki mezbaha AB standartlarına uymuyor diye kapatılmış…

    İlçede esnafın hizmetinde olması gereken bir Belediye var.

    Mezbaha standarda uymuyorsa uydurmalı... 

    Neymiş;

    Mezbaha için 300 bin TL masraf etmek gerekiyormuş,bu yüzden Başkan mezbaha yapmayı düşünmüyormuş!..

    Esnafı, besiciyi yok saymak, ne halin varsa gör demek hangi akla hizmettir?..

    Bu ifadelerden de anlıyoruz ki; işkencenin şekli de, adı da değişiyor…

    Varsın olsun!..

    Esnaf ve besicinin de yapacağı bellidir.

    Seçim yakın.

    Mezbaha standartlara uygun hale getirilemiyorsa seçim sandığı standartlara uygun hale getirilir, olur biter…