GERİDE bıraktığımız şubat ayının ortalarında Avrupa Güreş Şampiyonası’nda ciddi bir sınav verdik. Türkiye erkeklerde, bayanlarda ve grekoromen ve serbest stilde 30 milli güreşçi ile katıldığımız şampiyonadan 7 altın, 6 gümüş, 4 bronz ela toplamda 17 madalya ile ayrıldık…

Takım sıralamasında ise Türkiye arka arkaya iki kez Avrupa birincisi olma başarısını gösterdi.

Altın alan sporcularımız:

Taha Akgül, Feyzullah Aktürk, Selçuk Can, Yasemin Adar Yiğit, buse tosun Çavuşoğlu Nesrin Baş.

Gümüş alan sporcularımız:

Rıza Kayaalp, Ali g-Cengiz, Yunus Emre Başarır, Muhammet Karavuş, Soner Demirtaş, Evin Demirhan Yavuz.

Bronz alan sporcularımız:

Murat Fırat, İbrahim Çiftçi, Osman Göçen, Zeynep Yetgil.

MİNDERDE ARSLAN GİBİYİZ!

Türkiye son Avrupa Güreş Şampiyonası’nda elde ettiği başarı ve puanla Avrupa şampiyonu oldu. Sırasıyla Azerbaycan ikinci ve ardından da Ermenistan üçüncü sıraya yerleşti.

Geçen yıl Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda da zirvede yer alan milli takım, tarihinde ilk kez üst üste şampiyon oldu. Milli takım ayrıca 5. kez zirvede yer alma başarısını gösterdi.

Esasen, uluslararası yarışmalarda, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonluklarında her daim “ata sporumuz” güreş ile yüzümüz gülüyor…

Kazandığımız madalyaların % 70’ini de güreşten aldığımız madalyalar oluşturuyor…

Futbola yapılan yatırımların yarısı güreş sporuna aktarılsa, Türkiye her zaman ve her platformda takım şampiyonu olarak döner ülkemize.

TAHA AKGÜL BİLDİĞİNİZ GİBİ

125 kiloda ülkemizi temsil eden Taha Akgül, son Avrupa Güreş Şampiyonası’nda da elini kolunu sallayarak şampiyon oldu.

Daha önce defalarca Avrupa, Dünya ve Olimpiyat kürsülerine çıkan Taha’nın hedefi Paris’te düzenlenecek olan 2024 Olimpiyat Oyunları’nda şampiyon olarak veda etmek…

Doğrusu Taha Akgül, bu formunu devam ettirirse, yaz ortasında yapılacak olan olimpiyatlarda hedefine ulaşır ve bizim de göğsümüzü kabartır…

Dünyada ve Türkiye’de son 15 yıla damga vuran Taha Akgül, geriye kırılması çok zor bir rekor bırakacak gibi görünüyor…

RIZA KAYAALP İLK KEZ TUŞLA YENİLDİ

Türk güreşinde 130 kilonun tartışmasız ismi olan Rıza Kayaalp, aslında Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda elde ettiği başarı ile bu kilonun efsane sporcusu Rus Aleksander Karalin’in rekorlarına en yakın güreşçi olarak duruyordu.

Hatta geride bıraktığımız ayın 12-18 Şubat tarihlerindeki son Avrupa Grekoromen Güreş Şampiyonası’nda eğer “altın madalya” kazansaydı Rıza’mız, Avrupa’da, Rus Karalin’in rekorunu kırmış olacaktı.

Ama olmadı…

Rıza’nın final güreşişi seyrettim. Rakibi, yine kendisi gibi çok güçlü bir Sergei Semenov isimli bir Rus güreşçi idi. Rıza, bu güreşçi ile daha önce de finalde karşılaşmış ve yenmişti.

SPORUN İÇİNDE HER ŞEY VAR!

Fakat son şampiyonada bir şanssızlık oldu. Buna yol kazası mı desek, bilmiyorum. Rıza Kayaalp ilk yarıyı 2-0 önde tamamlamıştı. İkinci devre başlamış ve bitime 1.5 dakikalık bir süre kalmıştı. Ve Rıza kendi hatasıyla Rus rakibinin altına düştü. Sırtı yere geldi… Çırpındı ama başaramadı ve ne yazık ki güreş hayatında ilk kez “tuş” oldu…

Şampiyonluk beklerken, tuş olmak ya da “yağmuru beklerken, doluya tutulmak” gibi bir şey…

Hepimiz üzüldük ve şaşırdık… Rıza’nın da çok morali bozuldu…

Fakat böyle şeyler de olabiliyor… Dünyada ve yer yüzünde yenilmemiş güreşçi yoktur… Rıza’nın bu sıkıntıyı ve moral bozukluğunu bir an önce atıp, daha ciddi bir şekilde önümüzdeki Olimpiyatlara hazırlanması gerekiyor…

Güreş sporunu yakından takip eden bir kişi olarak Rıza Kayaalp’ten Paris Olimpiyatları’nda bir “altın” madalya bekliyorum.

Madalya kazanan tüm güreşçilerimizi tebrik ediyorum.

********************

ÖNEMLİ SÖZ

Yiğit dediğin, güreşte rakibini yenen kimse değildir. Asıl yiğit, kızdığı zaman öfkesini yenen kimsedir…”

PHOPHET MOHAMMAD

********************