Geçen yıl Haziran sonrası yapılan erken seçimlerin yıl dönümüne de sayılı günler kaldı.

Bu geçen süre de memleket büyük badireler atlattı.  Katil sürüsü, soysuz FETÖ’nün darbe girişimini atlattık. PKK, IŞİD ve FETÖ’nün memleketimize kast etmişliği bitmek bilmiyor.

Hainlere karşı polisimiz ve askerimiz gece gündüz demeden mücadele ediyor.

En batıdan en doğuya kadar ne kadar terörist varsa hep enselerindeler..

Birisi dağda gezerken, diğeri devletin memuru olarak aramızda.

Bunlar da temizlenmeye çalışılıyor.

Umudum FETÖ, PKK sempatizanı ne kadar insan artığı var ise bu memleketin havasının bile ona haram edilmesidir.

Tüm bunlar yaşanırken, diğer yandan şehit haberleri alıyor, kahroluyoruz.

Bir de memleketin bu kadar yoğun gündemi arasında vekiller ne yapıyor?

Mesela Sakarya milletvekilleri.

Arasında bir yılı geçen vekiller var.

Bu kadar yoğun gündem arasında onlarda bizim gibi gündemi TV’den takip ediyor her halde..

Sakarya’nın neresindeler peki. Milletin vekaleti bu kadar basite mi alınıyor?

Sakarya en şanssız dönemlerinden birini yaşıyor.

MHP’nin sus pus olması, şehirden bu kadar kopuk olması, eşi benzeri görülmemiş bir olaydır.

Diğer yandan CHP’li Engin Özkoç var.  

MHP’den daha fazla ben ona şaşırıyorum.

MHP ve CHP değerlendirmesinde Özkoç’un şehre hakimiyeti tartışılmaz.

Şehirde karşılığı biliniyor, hatta adı yetiyor.

Bir ara şaha kalkıyor..Sonra bir bakıyorsun aylarca yok.

Bizi bir arada bir derede bırakıyor.

Özkoç için en azından, ‘O’ var diyor insan..

Özkoç her zaman diyorum, muhalefet adına bir umuttur bu şehirde.

CHP’yi Sakarya’da ana muhalefet konumuna taşıdı.

Şehrin konuları üzerinde her zaman bir sözü var.

O sözü kesik kesik duyulmasa bir de, daha da güzel olacak.

Sayın Özkoç; lütfen konuşun.

Siz en azından konuşun. Eleştirin demiyorum. Yapıcı muhalefet bu kentte yok. Siz konuşun, susmayın. Depremi, yolu, işsizi, sanayiyi, yatırımı siz anlatın.

Muhalefet anlamında Sakarya son 4-5 yılda büyük kayıplara uğradı.

CHP’de de MHP’de de İl Başkanları seçimden seçime sahaya inen siyasi profiline büründü.

Sakarya’nın sorunlarını değinip çözüm önerilerini sunmazsanız ne seçmen ne de kamuoyu sizden yana olmaz.Geriye kim kaldı?

Muhalefetin tek vekili; Özkoç!

Bu yüzden değerli ağabeyimiz Engin Özkoç, bu şehir adına çok önemli.

Bu şehri konuşan insanlar gerek bize.

Konuşmayan, konuşmadan çalışma ve hizmet makamlarını işgal edenler zaten sandık gazisi olacak.

Bunun örnekleri çoktur bu şehirde.

Kafalarda ve zihniyetlere meydana gelen dönüşüm kaybettirecektir.

İl Başkanlık binasında, ‘AKP’ kötü demekle olmuyor bu işler.

AK Parti bayramda ne yaptı eminim sosyal medya ve gazetelerde okumuşumuzdur.

Önce protokolle, sonra partililerle, sonra halkla, biri gazilerle, diğeri şehit aileleriyle, öteki kesimhanelerde, diğeri yetimhane de, öbürü kahvehanede, biri Kuzeyde, diğeri güneyde, öteki meydanda bayramlaştı sohbet etti insanlarla..

‘Çalışmıyorsunuz’ eleştirisine kızan, böbürlenen, iletişim fukarası siyasilerin bir de iktidar olduğunu düşününce  AK Parti’ye kızmıyorum artık.

Daha muhalefetteyken eleştiriye tahammül edemeyen var.

Daha muhalefetteyken hakkında şaibesi bitmeyen insanlar var.

İktidar olsalar multi milyoner olacak insanları tanıyorum ben..

İktidar derken AK Partili vekiller ne yapıyor? Ona da yarın bakalım.

 

Teşekkürler Hasan Ali Çelik

Geçen gün haberim oldu. Babam anlattı hatta.

Uzun zamandır rahatsızlık yaşıyor babam.

Gözüyle de ilgili ciddi bir problem vardı ve İstanbul’a gidip gelmek zorunda kaldık.

Randevu vs. işlemleri çok bekletti bizi, oyaladı.

Neyse ki her şey tamamlandı ve şimdi iyi.

Bu arada benim yeni haberim olan bir şey oldu.

Bilim,Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcımız Hasan Ali Çelik.

Yıllardır gezer, dolaşır insanlarla sohbet eder. Biz onu böyle biliriz.

Bir gün Erenler Yunus Emre Parkına gelmiş.

Orada çay içen bir grubun yanına oturmuş.

Babamla selamlaşmış ve laf lafı açınca babam gözle ilgili sorunu anlatmış.

Çelik irtibat numarası almış ve kendisiyle iletişim kurulmasını sağlamış.

Hal böyle olunca kurumlar biraz daha azimli çalışmış anladığım.

Zaten büyük uğraşlar vermiştik.

Babamın sağlığına kavuşmasına katkısı olan Çelik’e bir şükran borcumuz oldu.

Heeee bu arada bir daha kimse Çelik için, ‘Elinde kalem kağıt dolaşıyor’ demesin.

Fena bozuşuruz. Haberiniz ola.