Abartmıyorum; hastanelerdeki poliklinikler içinde en kalabalık olanı, hasta yoğunluğu en çok olanı onkoloji bölümleri, yani kanser bölümleri. Şu yukarıda okuduğunuz cümleyi bana üç yıl önce söyleselerdi kesinlikle inanmazdım.

                                                       **

Üç yıl önce hayat arkadaşım o hastalığa yakalanınca, o servislere girip çıkmamız yoğunlaştıkça, onkolojiyi de, kanseri de, tedavi şeklini de, servisleri de iyi tanıdık.

                                                       **

Dolayısıyla bugün, tüm poliklinikler içinde en yoğun ve en kalabalık olanının onkoloji poliklinikleri olduğunu rahatça söyleyebilirim. Bu şu anlama geliyor; Toplumumuzda kanser oranları eskisi gibi artık binde 3-4 değil.

                                                        **

Bugün oranlar yüzde 6-7’lerde olduğu içindir ki o onkoloji polikliniklerinin önleri ana-baba günü gibi kalabalık. Türkçe tabirle, ‘…Kanser, her ay, her yıl katlanarak büyüyor, çoğalıyor…’ Önlemlerinizi alın, kontrollerinizi yaptırın…

                                                       **

‘Onkoloji-Kanser’ demişken aynı güzergahta devam ediyoruz. Kanser teşhisi konulan hastanın ilaçları raporludur. Yani hiçbir kanser hastası, doktorunun yazdığı -ki bunlar mutlak kullanması gereken ilaçlardır- hiçbir ilaca para ödemez. Bu ilaçları devlet karşılar.

                                                        **

Ancak, hasta özel doktorun yazdığı ve yurt dışından gelmesi gereken bir ilaca ancak para ödeyebilir. Bunun haricinde hiçbir kanser hastası ve yakını, kendisine yazılan reçetedeki ilaçlar için para ödemez. Hastalığın ilk teşhisinde ilgili doktor tarafından rapor çıkarılır ve hastalık iyileşene kadar o rapor doğrultusunda ücret ödemeden ilaçlarını alır ve kullanır.

                                                       **

Şimdi sizlere Tamoxifen Citrate isimli bir ilaçtan söz edeceğim. Bu ilaç tahmin edeceğiniz gibi bir kanser ilacı. Doktorun reçeteye yazdığı, kanser hastasının veya yakınını da eczaneden ücret ödemeden alması gereken bir ilaç. Ancak bu Tamoxifen Citrate isimli ilacı son zamanlarda eczaneler vermemeye başladı.

                                                      **

Bunu bende bilmiyordum. Dün gazeteye ziyaretime gelen bir kanser hastası yakını söyledi. Daha önceleri kesin kurala rağmen ‘bazı’ eczaneler kanser hastalarının ilaçlarını vermek istemezdi. Gerekçelerini de ilaç paralarını zamanında alamamaları olarak gösterirlerdi.

                                                     **

Bakanlığın sert yaptırımları, ilgili ildeki valinin ve eczaneler odalarının girişimleriyle kanser ilaçlarını vermeyen eczane pek kalmamıştı. Şimdi bu yeni çıktı! Tamoxifen Citrate ilacının fiyatını araştırdım; 25 lira civarında.  

                                                    **

Hani şöyle kutusu bin lira veya daha fazla olur da, eczane ‘paramı uzun süre alamıyorum’ diye belki vermek istemez diye düşünülebilir. Ama öyle değil. Sadece 25 lira ve eczanelerin büyük bölümünün de bu ilacı vermediği biliniyor. Bazı eczaneler söz konusu ulacı, piyasada çok az olduğunu, bu ilacı peşin parayla aldıkları için raporla vermiyorlarmış…

                                                    **

Bu işin sorumlusu kim bilmiyorum. Vali İrfan Balkanlıoğlu mu? Sağlıktan Sorumlu Vali Yardımcısı mı? İl Sağlık Müdürü mü? Sakarya Eczacımlar Odası mı? Kimse eğer lütfen göreve…

                                                    **

Hayat arkadaşıma gelince; O hastalığı yendi gibi görünüyor ama hala elimiz tetikte!