Her seçimde böyle olur. Hayatta barajı geçemeyecek partilerin içinde yıllarca, şu, bu, o görevlerde bulunarak isimlerini parlatanlar, hatta ve hata zaman zaman ceplerinden para harcayanlar, ufukta bir seçim görünmesini iple çekerler! Neden? Çünkü milletvekili aday adayı olup kaçmak için(!) Haksız da değiller bence. Küçük partilerin içinde görev yapanların çoğu, partinin giderlerini hep beraber ortaklaşa ceplerinden karşılar. Kimisi biraz daha çaplıysa bunu kimseyle paylaşmaz ve hep kendi cebine saldırır! Sonra da o seçim ufukta görününce, ‘Ben milletvekili aday adayı oluyorum; Hadi bana eyvallah!’ der haklı olarak.   

                                            **

İşte gazete başta olmak üzere, yerel basının sayfalarında söylemeye çalıştıklarımı görebiliyoruz. O kadar yılını ver. O kadar para harca. Kim takdir edecek? Birisi gelip, yakana madalyada takmıyor. Küçük parti olsan da, büyük bir partiyle ittifak yapıp, ‘pat’ diye milletvekili olma şansında yok. Zira bu tür vekillikler hep birilerine gider. O halde en iyi taktiktir bu, ‘Müracaat eder gibi yap, milletvekili aday adayı ol görevden kaç!’ Birileri de gelip, sizin kadar o partide bekçilik yapsın, sizi anlasın!..

                                           **

ABARTAN-KABARTAN!

24 Haziran’da yapılacak olan erken genel seçimler öncesinde seçime girecek hemen hemen tüm partilerde ‘abartılar-kabartılar’ tahminlerinizin üzerinde devam ediyor! En küçük noktayı öyle abartıp-kabartıyorlar ki, sonra da kendileri bile o noktanın gerçek bir ‘abartı-kabartı’ olduğuna inanmaya başlıyor! Askerde, ‘Askerlik düştü’ yalanını attıktan sonra, o yalana kendisi bile inananlar gibi! Biraz normal olsalar, biraz normal adım atsalar, herkes partilerine belki de daha sıcak bakacak ama yapamıyorlar, başaramıyorlar işte…

                                          **

Önceki gün, barajın çok çok uzağında bir partinin… Baraja takılmakla hiçbir sorunu olmayan, boyu barajın boyunun onda birinden bile küçük olan bir partinin servis ettiği bir haber gözüme ilişti. Habere önce mantıklı bir giriş yapmışlar; ‘..Saadet Partisi İl Başkanlığına, yapılacak olan erken genel seçimler öncesi milletvekilliği aday adayları belli olmaya başladı. İlk aday Sakaryalı iş adamı Abdülkadir Azaklı..’

                                          **

Sonra da mantıklı girişi tersyüz yapıp, abartıya abartı katarak devam etmişler. Gelin isterseniz Saadet’in, Azaklı’nın aday adaylığını servis ettiği haberin girişini birlikte okuyalım; ‘Saadet Partisi Sakarya İl Başkanlığı son dönemde yoğun günler geçiriyor! 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak olan genel seçim öncesi milletvekili aday adayı başvuruları iki gün önce başlamış ve yoğun başvurular sonucunda ilk aday adayı açıklandı’ (Dikkat edin; yoğun başvurular sonucu ilk aday açıklanıyor!)

                                          **

Abartı devam ediyor! ‘Sakaryalı iş adamı Abdülkadir Azaklı ilk aday adayı olarak belirlenen partide diğer aday adaylarının istişare süreci devam ediyor’ (Ne demekse?) Başvuru işleminin ardından medya mensuplarına açıklamalarda bulunan Azaklı, yapılacak olan seçimin hayırlara vesile olmasını diledi ve iktidarı alacaklarına inancının tam olduğunu vurguladı. (Yapılacak olan yerel seçim mi, genel seçim mi? Yani hangi iktidar alınacak?! Bi anlayabilsek)