Yazı yazmak gelmiyordu içimden..

Lafı da zaten çok fazla uzatmayacağım.

Haftalık izin günüm olan Cumartesi günü alışverişe çıktım. Bir AVM’ye gittik ailemle.

AVM’de kültür buluşması gibi bir şey vardı.

Arap müzikleri çalıyordu; Irak bayraklı gençler oynuyordu.

Sığınmacı, üniversite okuyan Ortadoğulular sanki oradaydı.

Hayat çok güzel, hiçbir sorun yoktu sanki o an.

Onların memleketin savaş vardı, kan vardı halbuki o esnada..

Televizyonlarda, camilerde, ‘Halep’e yol açın’ derken onlar AVM’de oynuyordu.

AVM’de Arap müzikleri o gençlerin coştuğu anda Kaynarca’da bir mevlit vardı önceki gün.

El Bab şehidimiz Ömer Akkuş.

66 El Bab şehidinden biriydi Ömer.

23 yaşında toprağa verdik.

Önceki gün Ömer’in mevlit-i şerif-i vardı.

Kaynarca’da hüzün vardı.

Şehidin annesi, babası, kardeşi, amcası, halası, teyzesi, arkadaşları halen ağlıyor.

Ömer bizim ülkemizin güvenliğini sağlamak için oradaydı ve şehit oldu.

Ömer’in babası gözyaşı dökerken, o topraklardan kaçarak buraya sığınanlara ne demeli.

Bizim Ömer’imiz için dualar edilip ellerin semaya açıldığı gün, Ortadoğu’lu gençler AVM’deydi.

Coştukça coştular Cumartesi günü.

Bir yanda eğlenen bir yanda ölen!

Ya o AVM’nin bu yaptığı!

Hiç ama hiç yakışmadı..

Eğleneceğiz, güleceğiz, hayat devam edecek elbet.

Karalar bağlamayacağız, mücadele edeceğiz, mazlumun yanında olacağız.

Türk’ü Türk yapan değerleri unutmayacağız.

Asil bir millet olmanın getirilerini, sorumluluklarını unutmayacağız.

Müslüman Türk milleti olarak zalime karşı duracağız.

Ancak yaramıza tuz basılmasına da sessiz kalmayacağız.

O yüzden yakışmadı o AVM’ye..

Bu fotoğraftaki de şehidimizin kıymetli babası Mahmut amcamız.

Oğlu Suriye’de şehit olduğu günden bu yana oğlunun kamuflajıyla görüyoruz onu.

Onun sızısını, acısını kimse anlayamaz her halde..