Sevgili okurlar,
 Bir “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” daha geride kaldı..
Elbette, bu önemli ve anlamlı gün için, farklı kesimlerden, farklı mesajlar ve değerlendirmeler geldi..
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sevgili Sezai Matur, anlamlı bir açıklama ile güne damga vurdu ve bu günün bir
 “ Kutlama” değil, “Mücadele” günü olduğuna dikkat çekti..
“10 Ocak C
̧alışan Gazeteciler Günü” nedeniyle Sakarya Gazeteciler Cemiyeti  Yönetim Kurulu adına Başkan Sezai Matur, 61 yıl önce kabul edilen  212 sayılı yasa ile  gazetecilerin edindiği hakların geride kalan yıllar içinde tamamına yakınını kaybettiği bir tablo içinde kutladığımız bu günü bayram değil, mücadele günü olarak kabul ediyoruz” diyoruz, bir değerlendirmede bulunarak,” Halk adına denetim görevini ifa eden gazeteciler, meslek onurlarını koruyabilmek için, halkın desteğine ihtiyaç duyuyor. Bugün özgür basının en büyük gücü, halkın yayın kuruluşlarına verdiği destek ve gösterdiği ilgidir. Gazete, radyo, televizyon ve internet sitelerine verilen destekle özgür gazetecilik, varlığını sürdürebilecektir” görüşlerine yer verdi..
Başkan Sezai Matur, yerden göğe kadar haklı!

GAZETECİLİK MESLEĞİ?
Ülkemizde siyasetin içine aldığı basın ilkeleri ve etik değerleri, aynı zamanda çürümüşlüğüde beraberinde getirdi.
1978’ll, 79’lu Yıllarda Akyazı’da, ilk gazetecilik deneyimlerimizde bulunduğumuz dönemlerde bile,” gazetecilik mesleği” çok saygın mesleklerden biriydi..
Daha okulu bile açılmamış olmasına rağmen, Cumhuriyet değerleri ile birlikte birbirinden kıymetli, saygıdeğer gazeteci büyüklerimizin izinde gitmek, onlar gibi habere imza atmak en büyük şiarımızdı..
O Yıllar,“Bab-ı Ali Yokuşu” dediğimiz İstanbul Cağaloğlu’nda yer alan gazete matbaalarından “Hürriyet ve Cumhuriyet’i “ ziyaret etme imkanı buldum..
O Yıllar hemşerimiz, ünlü  çizgi ustası Sezgin Burak’ın yarattığı “Tarkan” adlı resimli roman, ne büyük ilgi görüyordu..
İşte o Yıllar, Hürriyet’e gittiğimizde, öğlen vakti idi.. Hürriyet gibi gazetenin kapısından giren herkes yemeğe alıkonurdu..
Biz de teras katındaki yemekhaneye çıktık.. Yemeklerimiz geldi ve yan masada ünlü yazar, siyasetçi Oktay Ekşi ve arkadaşları  günlük sohbetteydi..
Bu ortam beni çok etkilemişti..

AKYAZI YILLARI?
“Hakikat’in Peşinde Bir Ömür Yusuf Cinal” kitabında da yer verdiğim gibi, Akyazı’da tipo baskı, intertip dizgi, üstelik resimli bir gazete çıkarma imkanı bulduk.
Arkadaşlarımız Kenan Certel, Zeki Al, Salim Özyılmaz, öğrencilerimiz Engin Şenol, Sabiha Lina Coşkun ve Hüseyin Öksüz ile  birlikte haftalık Akyazı’nın Sesi Gazetesi’ni çıkarmaya başladık..
Gazetemizi Akyazı’nın ileri gelenlerinden Necati Temel, Hüsamettin Bayraktar, Osman Kilit, Refik Baykal, Belediye Başkanı Ahmet Sarıçizmeli gibi, ilçenin önemli şahsiyetleri de ziyaret ederek bize büyük destek verdiler..
Bugüne geldiğimiz de öğrencim, eski Akyazı Belediye Başkanı merhum Yaşar Yazıcı’nın çabalarını da hatırlamadan olmaz..
Onun ekibinden Sakarya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı İrfan Kardeş’in, Akyazı’da o buluşma geleneğini sürdürmesi, Akyazılı gazeteci dostlarımız ile birlikte olması gözlerimi yaşarttı..
Bu ne güzelliktir!..
Bir birine küs olan ve hakkında yazı ve haber yayımlayanları bile  bir araya getiren  merhum Başkan Yaşar Yazıcı’nın, Akyazı’ya hizmetleri bu bağlamda unutulmamalıdır..

BAŞKAN EKREM YÜCE, GAZETECİLERLE!
Öte yandan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin Ramlada Otel salonlarında, bu önemli günde  meslektaşlarımız ile bir araya gelmesi ve değerlendirmelerde bulunmasıda çok önemli..
Demek ki, mesleğimize hala bir güven, bir saygı var!
Başkan Yüce,”Basın çalışmaları, toplumumuzun doğru habere ulaşması için büyük önem arz etmektedir. Doğru ve güvenilir bilgiyi bizlere ulaştırırken gayretlerinize ve çabanıza şahidiz, bundan dolayı her birinizi yürekten tebrik ederim” açıklaması da, bu yukarıdaki görüşümüzü teyit ediyor..
Bu buluşmada, arkadaşlarımızı, meslektaşlarımızı bir arada görmek, beni son derece duygulandırdı..
Herşeye rağmen, böyle önemli bir günde “birlik ve beraberlik “içinde olmak, Sakarya için çok önemli..

ZEKİ AYDIN TEPE’NİN LALELERİ!
Öte yandan Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Zeki Aydıntepe’de kendi köşesinden bu önemli günü,”
Çileli ancak son derece onore bir meslek olduğunu her fırsatta dile getirdiğim gazeteciliğin hakkını veren, iyi niyetli, çalışkan meslektaşlarımın bu özel gününü en kalbî duygularımla kutluyor, daha nice böyle anlamlı günlerde buluşmayı diliyorum…
Bu duygu ve düşüncelerle, Çalışan Gazeteciler Günümüzü gerek bizzat ziyaretle, gerekse telefon açarak ya da mesaj göndererek kutlayan herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den “Laleler” gönderelim istedik…”
diye paylaştı.
Bazı belediye başkanları, sivil örgüt temsilcileri, yöneticileri de bu manada bu önemli günü, es geçmeyerek kutlamalarda bulundu.
Hatta Kocaali’deni şair, yazar kardeşimiz Ömer Emecan, ilçesinde tebrik edilerek, onurlandırılmış..
Kendi başına bir gazetecilik harakatında bulunan sevgili  Şaban Mergül, Fehmi Duman ve diğer arkadaşların çabaları, kadar, yağmur demen, kar kış demeden spor müsabakalarını takip eden, salonlarda koşturan, her ilçede, köyde, dağ başında haber için adım atanları unutmak olmaz!

SEVDİKLERİMİZ, BÜYÜKLERİMİZ!
Keşke, bu önemli günün önünde ve sonunda, Sakarya’ya büyük hizmetleri geçen, ebediyete intikal eden merhum gazeteci büyüklerimiz, dostlarımız “Hasan Uyar, Niyazi Güdüloğlu, İlhan Uygun, Necdet Çardak, Abdullah Çelik, Semih Köprülü, Hüseyin Komite, Nejdet Güngörsün ve diğerleri için anma, hatırlama panelleri, konferansları
düzenleyebilseydik!?
Bu etkinlikleri elbette cemiyetlerimizden beklemek hakkımız olduğu kadar, gazetelerimiz de, radyo ve televizyon ve görsel yayınlara imza atan arkadaşlarımız da, bu konuya katkı yapabilirler diye düşünüyorum..
İşte geldik, gidiyoruz!
Bugün varız, yarın yokuz!
Ama bu meslek kalıcı!

İZ BIRAKANLAR?
Unutmak, hatırlamamak bize yakışır mı?
Hiç değilse mezarlarını ziyaret ederek, çiçekler bırakıp, dualarla yadetseydik!?
Bu vesile ile yeni nasil gazeteci arkadaşlarımıza, “bu ahde-vefayı, kalemlerimizi, klavyelerimizi, fotoğraf makinelerimizi, mikrofonlarımızı bile miras bıraksak ne büyük güzellik olur!
Tekrar, çalışan, çalışmayan ve bu mesleğe gönül veren, tüm imkansızlıklar altında, bu kış günü yağmura, kara, fırtınaya inat haber peşinde, gerçeğin izinde ve meslek onuru için, tarafsızlık, objektif gazetecilik adına mücadelede olanlara”
selamlar olsun!
Aramızdan ayrılanlara Yüce Mevla’mdan gani, gani rahmetler, hayatta olanlara sağlık ve afiyetler dileyerek, tüm meslektaşlarımın günlerinin güzelliklere vesile olmasını temenni ederim.
Unutmayınız ki, iz bırakanlar unutulmazlar!

Yusuf Cinal yazıyor, 13 Ocak 2022 Brüksel