‘Bu ülkede en az iktidar kadar muhalefet sorunu da var, ne yapıyorlar ki’ diyenlerin büyük çoğunluğu muhalefeti izlemeden ahkam kesiyor.

İzleyenler bilir ki muhalefet, elindeki kıt imkanlara, her türlü manipülasyonlara ve algı operasyonlarına rağmen elinden geleni yapıyor.

Eleştirenlerin kaç tanesi, örneğin son iki ekonomik çıkışlarından ve sundukları reçetelerden haberdar acaba?

CHP’nin 9 maddelik önerisini, İYİ Parti’nin “Artagan Projesi”ni okudular mı mesela? Sanmıyorum…

Bugün, görmezden gelenlere inat, CHP’nin reçetesini özetle aktarayım.

CHP’nin "Acil Güven Artırıcı Tedbirler Önerisi" şöyle:
Şu anda içinde bulunduğumuz buhranın temel sebebi, gerek içeride, gerekse dışarıda AKP yönetimine güvenin sıfırlanmasıdır. Dolayısıyla acilen alınması gereken tedbirler, mevcut güven bunalımını ortadan kaldırmaya yönelik olmalıdır.
1. Kamu ciddi ve anlamlı bir “israfa son” programı açıklamalıdır. Bu çerçevede acil olmayan (yazlık saray ve benzeri) tüm kamu yatırımları durdurulmalı, Kanal İstanbul gibi irrasyonel projelerden vazgeçildiği açıklanmalıdır. Makam aracı ve uçak saltanatına son verilmeli, sınırlı sayıda makam aracı ve iki uçak dışında tüm makam araçları satılmalı, temsil tören harcamaları zorunlu hallerle sınırlandırılmalıdır.
2. Vergi denetimlerinin siyasi amaçla yapılmayacağı, bütçe birliğini bozan uygulamalar son verileceği, bütçe dışı fonların bütçe içine alınacağı ve tümünün Sayıştay denetimine alınacağı açıklanmalıdır.
3. Merkez Bankası Başkanı ve tüm Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri görevden alınmalıdır.
Başkanlığa (mümkünse MB kökenli) hem iç hem dış kamuoyunda güvenilir bir isim getirilmelidir.
Yeni Başkan, yardımcılarını ve PPK üyelerini uyumlu çalışabileceği isimler arasından (Hükümetin atayacağı bir üye hariç) kendisi seçmelidir.
2019 Mart ayından itibaren satılan TCMB rezervlerinin hangi gerekçeyle, kimlere hangi yöntemle satıldığı açıklanmalıdır.
Mevcut mevzuatta son dönemde yapılan ve TCMB Başkanının görevden alınmasını kolaylaştıran hükümler kaldırılmalı, Başkanın en az 5 yıl Cumhurbaşkanı ya da başka bir merci tarafından görevinden alınmaması sağlanmalıdır.
Aynı şekilde BDDK Başkanı ve kurul üyeleri hemen değiştirilmelidir. Yerlerine siyaset dışından güven veren, liyakat sahibi isimler getirilmelidir.
4. Sorunu yaşayanlar ile sorunu çözecek olanlar aynı masada oturup, çözüm üretmelidirler…
5. Döviz garantili tüm projelerin döviz garantileri Türk lirasına dönüştürülmelidir.

Pandemi nedeniyle ortaya çıkan mücbir sebep koşulları dikkate alınarak anlaşmalar hakkaniyet ölçülerinde revize edilmelidir.
Proje yüklenicilerinin kamuya olan (kira ve benzeri) yükümlülüklerinin yerine getirilmesi sağlanmalı, şayet bu yükümlülükler yerine getirilemez ise proje konusu varlıklar kamulaştırılmalıdır.
6. Kamu Bankalarından bazı iş adamlarına verilen döviz ve TL cinsi kredilerin geri ödemelerinin gerçekleştirilmediği, bunun için sürekli yeniden yapılandırılmalarla zaman kazanıldığı Sayıştay Raporlarıyla da sabittir. Kamu Bankaları, hızla yerine getirilmeyen yükümlülüklerin (faiz ve anapara ödemeleri) tahsili yoluna gitmelidir.
7. Salgının en çok etkilediği kesimle için “Toplumsal Dayanışma” programı açıklanmalıdır.

Yukarıda zikredilen tasarruflardan elde edilecek kaynak hızla reel sektöre, ağırlıkla esnaf, mikro işletme ve KOBİ’lere çok uygun koşullarda tahsis edilmelidir.
8. Seçici bir yaklaşımla tespit edilen kamu altyapı yatırımları vasıtasıyla kısa sürede geniş istihdam olanakları yaratılmalıdır. Bu yatırımların finansmanı için Hazine’nin bir miktar daha borçlanma alanı mevcuttur.
Ayrıca boş olan sağlık, eğitim ve engelli kadrolarına KPSS puanlarıyla mülakatsız (torpilsiz) atamalar ivedilikle yapılmalıdır…
9. İzlenen kavgacı İhvancı dış politika terkedilip, dış politikamız “Yurttu Barış, Dünyada Barış” eksenine oturtulmalıdır.

Yanlış dış politikanın Türkiye’ye getirdiği ek maliyetler süratle giderilmeli tüm komşularımızla yeniden güven tesis edilmelidir.
Bunlardan sonra asıl yapılması gereken ise “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme” dönüştür…

İYİ Parti’nin “Artagan Projesi”ni de bilahare aktaracağım.