Bugün köşemde 2 Nisan 2018 tarihi itibarıyla 900 binin üzerinde taşeron işçinin kadroya geçirildikten sonraki gün yüzüne çıkan mağduriyetlere ses olacağız.

Bilindiği üzere kalemim her zaman hakkı, adaleti ve eşitliği savunmuş; bunun uğrunda büyük bedeller ödemiştir ve ödemeye de hazırdır.

Sakarya SASKİ personeli olan ve bir şekilde yollarımızın kesiştiği bir kaç personel ile bir araya geldik. Onların yaşamış oldukları mağduriyeti burada yazmaya kalksam ne köşe yeter ne gazete.

Düşünsenize vatandaş ile karşı karşıya geldiğiniz, yeri geldiğinde can güvenliğinizi cebinizde taşıdığınız bir mesleği eve ekmek götürmek uğruna yerine getiriyorsunuz; ya sonraa ?

Sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı çıkıyor ve diyor ki; taşeron işçileri kadroya geçiriyoruz. Ya sonra ?

Sonrası; hepinizin beklediği gibi değil; taşeronda hak sınırlarında sıkışıp kalan ve özlük haklarının artmasını bekleyen belediye çalışanları büyük bir şokla karşı karşıya kalıyor.

Dolayısıyla belediyelerde çalışan taşeron işçilerden hiç biri kadroya geçirilmedi, bir şirketten diğer bir şirkete transfer edildi. Bu şirketlerin %50 sinden fazlası Kamuya ait şirketlerdir.

Taşerondan; kadroya geçen işçiler haklarının ve alın terlerinin karşılığını almayı umarken elde olanda gidiyor. Nerede hak terazisi şaşar ve buna şahit olup susarsak dilsiz şeytan oluruz.

Ben biliyorum ki Ekrem başkan fedakar, hak terazisinden şaşmaz ve soyadı gibi Yüce gönüllüdür, bu durumdan haberinin olmadığını veya detaylı bilgi sahibi olmadığını ummaktayım.

Ve yasaların arasında sıkışıp kalan bu vatandaşlar ay sonunu nasıl getireceğiz diye büyük bir sorun ile karşı karşıyalar.

Ben bir konuyu yazıyorsam onu ruhumda yaşamam lazım; Ekrem başkanım gelin bu işçileri alalım karşımıza gözlerinde ki mağduriyeti, çaresizliği birlikte görelim.

Ne yapsınlar yani bunca yılın emeğini, hakkını ve yeri geldiğinde ailelerinden koparıp işlerine harcadıkları zamanı bir kalemde nasıl silsinler.

Diğer bir iddia ise seçimlerden önce Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Ekrem YÜCE’ye durumun iletildiği konusu, aynı birim içerisinde aynı işi yapan 2 kişinin maaşında bile fark var. Ve bu farkı bile çözemiyorlar. 10 senelik çalışan 4 senelik çalışandan 100 TL eksik alıyor.

Sundukları çözüm mü ne ? Maaşı düşük olana +100 tl veremeyeceklerini ama yüksek olanı -100 tl yaparak dengeleyebileceklerini söylüyorlar.

Başkanım Yüce gönlünüzde ki adalet olgusuna inandığım için bunu sizin söylemeyeceğinizden eminim.

Fakat gördüğünüz üzere Allah nezdinde affı olmayan kul hakkı dediğimiz kavram burada son raddesine kadar var. Burada hak var başkanım !

Gelin bir de diğer bir pencereden bakalım. 25 km dibimizde yer alan İzmit Belediyesinde aynı işi yapan işçilerin bugün aldıkları maaş 4050 TL.

Biz iktidar partisiyiz başkanım, ana muhalefet partisinin seçildiği belediyelerin tamamında bu problemler çözüme kavuşturularak zam yapılmış.

‘’Taşeronda kalsaydık bizler için daha iyi olacaktı, madem kadroya geçtik şartlarımızın iyileşmesi gerekmez mi? Hakkı da geçtik birbirimiz arasında akıl almaz haksızlıklar var’ diye haklı bir feryatları var.

Ben bu sorunun masaya yatırılarak çözüme ulaşacağından eminim.

Merak ettiğim bir de husus var açıkçası, bu işçilerin haklarını savunacak bir sendika yok mu ?

10 senedir çalışan adam 5 TL, işe yeni giren adam 12 TL yemek parası alıyor. Ne bu yani sen 10 senedir yedin yiyeceğini az da aç mı kal diyeceğiz?

Hak nerede, adalet nerede ?

Yeri geldiğinde gece gündüz demeden çalışan emektar insanların hakları revize edilmeli ve acilen bir komisyon kurularak; olay çözüme kavuşturulmalıdır.

Yüce gönüllü Ekrem başkanım, bu olayla alakalı bir açıklama yapmanız olayın üzerinde ki gölgeye ışık tutacaktır.

Sevgilerimle, hoşçakalın..