Ülkemizde, şehrimizde ve dünyada 10–16 Mayıs arası Engelliler Haftası düzenleniyor. 

Bir hafta boyunca engellilerle ilgili eğitim, yardım kurumları ziyaret ediliyor! 

Konferans, film, tiyatro gibi etkinliklere katılımlar sağlanıyor!  

Okullarda engellilere yönelik köşeler düzenleniyor! 

Şiirler, özlü sözler okunuyor! 

Siyasetçiler, Engelliler Haftası münasebetiyle süslü mesajlar yayınlayıp, etkinliklere katılıyor! 

Engelliler haftası boyunca engelliliğin nedenleri, engellilere karşı yapılması gereken yardımlar, engelli çocukların doğmasını önlemek için alınacak tedbirler eğitici programlarla anlatılıyor. 

Televizyonda radyoda ve basın organlarında, yapılan toplantılarda Engelliler Haftasının önemini anlatan mottolar ve haberler yayınlanıyor. 

İş kanununda engellilerin işe yerleştirilmesiyle ilgili maddeler anlatılıyor. 

Siyasi partilerin sözde olan, ama hiç uygulanmayan Engelli Kontenjanlarından bahsediliyor! 

Bir hafta boyunca, Engellilerin gönlünü almak için Siyasi partiler, kamu kurum ve kuruluşlarınca Engelliler Haftasının önemi uygun şekilde anlatılmaya çalışılıyor! 

16 Mayıs’a kadar anlatılır anlatılmasına da 16 Mayıs’tan sonra neler olur?  

16 Mayıs’tan sonra hayat normale döner ve herkes gerçek kimliğine bürünür, Engellileri ve onların önüne koyulan engelleri unuturuz! 

Bizle birlikte olup da topluma girmek isteyen Engellileri, görmezden geliriz! 

Oysaki Engellilere bir gün değil, her gün ilgi göstermeliyiz! 

Engellilere sevgimizi vermeliyiz, çünkü onlara verdiğimiz sevgi, onlara yaşama sevinci verir!  

Her insan, bir engelli adayıdır! 

Bunun farkında mıyız? 

Toplum olarak Engellilere hak ettikleri değeri veriyor muyuz? 

Onların içimize girmesi için gereken hizmetleri yapıyor muyuz? 

İnsanların dolaşıp gezebildikleri mekânların hepsinde engellilerin de girmesini sağlayan tekerlekli sandalye yolu, asansör gibi donanımlar yeterli mi? 

Engellilerin bizle birlikte spor yapmasını sağlayacak tesisler yapıyor muyuz? 

Engellilerin toplu ulaşımı rahatça kullanmalarını sağlıyor muyuz? 

Kendi çabasıyla sokağa çıkan Engellilerin kullanabileceği yollar ve kaldırımlar, Engellilere göre uygun mu? 

Okullar başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına Engelliler, rahatça girip çıkabiliyor mu?  

Trafikte, engellilere hak ettikleri saygıyı ve önceliği veriyor muyuz? 

Engellilerin vakit geçireceği, sosyal etkinlikler düzenleyebileceği kafeteryalar var mı? 

Yerel Yönetimlerin, engellileri topluma kazandırmak adına yaptığı sosyal projeler yeterli mi? 

Sosyal proje ve engelliler için kafeteryadan bahsetmişken, Hendek Belediyesi belediye otoparkında bulunan ve aylardır atıl bir durumda olan binayı, Engelliler için kafeterya yapabilir! 

Geçmiş dönemlerde Ali İnci ve İrfan Püsküllü’nün Engellileri toplumun içine sokmak için yaptığı çalışmaları biliyoruz.  

Burada Ali İnci’ye ayrı bir parantez açalım. Eski başkan İnci, dağıttığı akülü ve manuel sandalyelerle Engellilerin evlerinden dışarıya çıkmasını sağladı! 

Engelli bireylere Özdek Tesislerinde yaptığı düğünü unutmadık! 

O düğünde tekerlekli sandalye üzerinde evlenen Engellilerin mutluluğu, hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor! 

İrfan Püsküllü döneminde Engellilerin kaldırımları rahatça kullanmaları için çalışmalar yapıldı! 

Turgut Babaoğlu da Engellilerin bir araya gelebileceği, aileleriyle birlikte vakit geçirebileceği, ücretsiz internetten faydalanacakları bir kafeterya yaparak, onların mutlu olmasını sağlayabilir! 

Peki bu projeyi yapmak çok mu zor? 

Ya da çok para harcanacak bir proje mi?  

Başkan Babaoğlu’nun engelli dostu olduğunu biliyorum. Mesajımızı aldıktan sonra gereğini yapacağını düşünüyorum… 

Engelli kişilere karşı insanların nasıl davranacağını bilmesi lazımdır. Onları kendimiz gibi görmeliyiz.  

Onlara acımak, onları küçümsemek, onlara zarar vermekten başka bir şey değildir.  

Onların toplumdaki her bireyle eşit haklara sahip olduğunu unutmayalım! 

Engellilerin sıkıntılarının ve gereksinimlerinin neler olduğunu bilmek; onların yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri işler olduğunu anlayışını hâkim kılmalıyız.  

Engellileri eğitip iş sahibi yaparak, onları tüketici olmaktan kurtarmalı, üretici yaparak mutlu ve yararlı duruma getirmeliyiz. 

Bunu başarırsak, Engellileri topluma kazandırmış oluruz.