Sevgili okurlar,
Memleketim Sakarya’da dolu, dolu ziyaret, temas ve buluşmalardan sonra ayrılık vakti geldi..
Siz bu satırları okurken, ben Edirne’den çıkış yapmış olacağım..
Avrupalı Türkler,çoktan geldikleri ülkelere vardılar..
Birçoğu işbaşı yaparken, birçoğu da evlatlarını okullu yapmanın mutluluğunu ve tatlı telaşını yaşıdılar..
Memleketim Sakarya’da da “eğitim” konusunda, yaşanan telaş ve sıkıntılara bizzat tanıklık ettim..
Okulların yüz, yüze eğitim için hazırlanması, yeni okulların yapılması ve öğretmen atamaları, hep yakın takibibimzde oldu..
Bazı aileler evlatlarını komşu, ya da uzak illere eğitim için göndermenin hasreti, burukluğu yanında, farklı bir sevinç te yaşadılar..

EĞİTİM YAZ-BOZ TAHTASI
Ama çocuklarımızın çoğu, gittikleri illerde kalacak yer bulamamanın heyecanı ve telaşı içinde, ailelerinin iki ayağını bir papuça soktular..
“Eğitim ve öğrenimi” böyle “yaz-boz tahtasına” çeviren, 20 Yılda 7 Eğitim bakanı değiştiren, bir başka ülke varmıdır bilmem!?
Maalesef, bizde bu keşmekeşlik yaşandı ve adına “imam hatip” denilen okullara büyük özen ve ilgi göstererek, kentlerin en gözde mekanları, bu okullara tahsis ettik..
Türkiye’nin “imamlara” bu kadar çok mu ihtiyacı var?
Bu yeni sistemde, bu yeni anlayışta, demem o ki, siyaset makamı, “öğrencilerin, öğretmenleri ile bağını oldum olası koparmak, devreye imamları sokmak istemesinden” başka bir şey değil, bu keşmekeşlik!
Yani ülkenin kaderi, geleceği bir “imam nesline mi” bağlanıyor?
Ülkenin her yanında, maşallah inşa ettiğimiz camileri dolduran cemaatin sayısı bile azılmışken, hala cami yapmaya büyük çaba ve özen gösterenleri anlamak mümkün değildir?
Elbette camiye karşı değiliz!
Camide yapılacak ama,ya okullar?
Bu camilere paralel olarak, okullar, meslek kurum ve kuruluşlarını oluştursak, gençleremize daha iyi bir gelecek yaratsak, daha iyi olmaz mı?

CAHİL,KORKAK, PISIRIK!..
İslam ülkelerine baktığımızda da, bu keşmekeşliği görürüz!
Siyasetin, siyasetçilerin din adına insanımızın moral değerlerini suistimal etmesi, “cami yaptırıyoruz, imam hatipler ile ülkeyi donatıyoruz” sloganları, bu halkı uyutmaktan başka bir şey değildir!
“Cahil, korkak, pısırık” bir toplum ile nereye, nerelere varılır ki?
Bakınız, yıllarca Rus esareti altında kalan Türk cumhuriyetlerinde bile, “hala o despot, o zalim anlayışın korkuları” giderilemedi!..
Toplumun bireylerini, sinik, korkak, pısırık hale getirirseniz, korkarım yarın bu toplum ile büyük sorunları, büyük dağları aşamaz,  büyük kavgaları kazanamazsınız!
İşte ülke, Amerika, Rusya denkleminde bundan bocalıyor!
Tutarsız dış politika ve içte tutarsız politikaların zararını gören vatandaşlarımızın homordanması başladı!..

HEDEF NEDİR Kİ?
Bu hayra alamet değildir..
Memleketim Sakarya’da, bu kadar eğitim kurumu görmek beni ziyadesiyle üzdü!..
Eğitim kurumunun çok olması, elbette svindirici, ama “ticari amaçlı” eğitim kurumu, ne kadar “eğitim çözümü” olabilir?
Acaba bu kurumlar, kime hizmet ediyor, hangi anlayışı öne alıyorlar ki?
Bu ne menem pazardır ki, önüne gelen bir eğitim kurumu ile müşteri toplamaya başlamış?
Peki insanımız bu pahalı, lüks okullara çocuklarını gönderebilecek refah düzeyine sahipmidir ki?
FETÖ(Fetullahçı Terör Örgütü) denilen organizasyondan sonra, bir başka çoğul grup ve kümeye ihale edilen eğitim işi, bu şekilde geleceğe nasıl,” bilgili, adaletli, vicdanlı, ahlaklı” bireyler yetiştirecek ki?
Anlayan, bilen varse beri gelsin!

YILAN HİKAYESİNE DÖNEN TREN YOLU?
Sevgili okurlar,
Bir gazeteci emekçisi Şaban Mergül’ün Sakarya TV adına verdiği ve sürekli canlı yayınlar ile Sakarya’nın nabzını tuttuğu, canlı yayınlar ile büyük sükse yaptığı bir yayın akışı içindeydim.
Sakaryalı iş insanı Ahmet Pekşen, gerçek bir tarım ve çiftçi dostu Hamdi Şenoğlu, tecrübeli siyasetçi Adapazarı Belediye Meclis üyesi  Haluk Akbay ile birlikte Arifiye-Karasu tren hattını konuştuk.
Yılan hikayesine dönen, 55 Kilometrelik bu güzergah ,elbette Karasu’da kalmıyor, Bartın’a kadar uzanıyor..
Sakarya için önemli bir proje bu!
Proje için 2011 Yılında start verildi..
Topraklar istimlak edildi, kazıklar çakıldı, köprüler atıldı..
Gel gör ki, proje iki defa durduruldu, revize edildi ve buna rağmen 2021 açılış hedefi ıskalandı ve tekrar başa dönüldü!..
Gerçekten bu proje hakkında bilgisi olan varsa, Sakaryalı ile insanımız ile paylaşsın?

PROJE TOZLU RAFLARA MI KALDIRILDI?
Bu proje tarihin tozlu raflarına mı kaldırıldı!?..
Dostlarımız ile bu proje hakkında konuştuk, dertleştik, siyasete, proje ertelemelerine, Sakaryalı siyasetçilerin kayıtsızlığına dikkat çektik..
Elbette siyasetin bir bildiği var!
Bakalım, siyaset makamı bu konuda ne zaman gerçekleri Sakaryalı ile ülke insanı ile paylaşacak?
Sakarya’daki temaslarımız, ziyaretlerimiz, dost sohbetleri ile ilgili sizlerlme paylaşımlarımız sürecek..
Gözümüz üstünüzde!..
Gözümüz Sakarya’da!
Elbette güzelliklerden, yapılanlardan da söz edeceğiz..
Şimdilik Allahaısmarladık!
Hoşça kalın, hoş kalın Sakarya’da kalın..
Sevgi ve saygılarımla..
Yusuf Cinal yazıyor, 4 Ekim 2021 Sakarya, www.bizimsakarya.com.tr