Cemal Enginyurt konusuna devam edelim.

Malumunuz Cemal Enginyurt, kendi ifadesiyle Lider’e sorgusuz sualsiz bağlı ve bu bağlılığı sebebiyle bazen durumdan vazife çıkartırcasına lider muhaliflerine en çok saldıran, küfreden, hakaret eden bir milletvekili idi.

İhracının ardından attığı bayram twiti hem itiraf hem de pişmanlık içeriyor.

Şöyle demişti; “Çok insan gönlü kırdık. Bilerek, bilmeyerek çok insan üzdük. Sosyal medya da bile çok insan engelledik. Kader birliği yaptıklarımıza kinlendik. Yol arkadaşlarımızla düşman kesildik. Üç kuruşluk dünyada, çok sertleştik. Bayram vesilesiyle haklarınızı helal edin, ben helal ettim.”

Lakin yorumlara ve konuşulanlara bakılınca,  hakkını helal edecek Ülkücü sayısı çok ama çok az görünüyor. Ben dahil…

En galiz küfrünü MHP’den ayrılıp da halen -tırnak içinde- Ülkücü geçinenlere(!) ediyordu. Ben de bu küfürden nasibini alanlardan biriyim. “Hadi lan oradan Ülkücülük MHP’de olur. Ülkücünün yeri MHP’dir” diyordu. Şimdi bakıyorum da çark etmiş “MHP den ihraç ettiniz! Ülkücülüğümü almadınız, alamazsınız. İhraç edenler! Bir gün sıra size de gelir. Konuşmamı kesemezsiniz, kesemeyeceksiniz. Ülkücülerin sesini kimse kesemez” demeye başlamış.

İnsanoğlu, eleştirdiği hali yaşamadan canı alınmaz derler. Cemal Reis bugün bunu yaşıyor.

Bakıyorum da, bugün MHP’ye yönelik eleştirileri, bizim MHP’den kopuş sebeplerimizle bire bir aynı. Aramızdaki tek fark, o halen Lider’e toz kondurmuyor, o yapmaz-etmez ama ah o çevresindekiler savunmasıyla biraz da eşeği dövemeyen semerini döver tezini doğruluyor.

Cemal Reis de parti içi sıkıntıların mimarı konumundaki ve pek çok Ülkücüyü MHP’den soğutanların başında gelen Semih Yalçın’a fena takmış;

“Semih Yalçın'ın tetikçileri var 3-5 tane yazmaya başlamışlar ‘sen ihanet ettin, yanlış yaptın, seni yanlış tanımışız.’ Ben buradan ülkücülere de sesleniyorum 41 yıllık ülkücüyüm. MHP'ye ne söyledim de bana hakaret ediyorsunuz twitterda? Liderime ne söyledim de bana hakaret ediyorsunuz? Ülkücülüğe ve Türk milliyetçiliğine yanlış olarak ne yaptım da bana hakaret ediyorsunuz?”

Cemal Enginyurt da, gerçek Ülkücüler gibi MHP’nin AKP ile olan ilişkisine ve ittifaka muhalif hareket etmenin bedelini ödedi bir nevi.

Bu konuda da açtı ağzını yumdu gözünü, haklı olarak;

Semih Yalçın beyefendi, disiplinsiz davranışlar sebebiyle diyor, neyim disiplinsiz?

Apo’ya 21 Haziran'da mektup yazıldığında ‘Apo denen kanlı katil taraflı olsa ne yazar tarafsız olsa ne yazar kanlı katilden gelecek himmet Allah'tan gelsin dedim’ uyarı aldım.

Cumhurbaşkanı Anıtkabir'e çıktığında Recep Tayyip Erdoğan'ın askerleriyiz diye bağırıldığında ‘yapmayın ayıptır orası mezarlıktır dua edilecek yerdir niye slogan atıyorsunuz dedim’ bunun için uyarı aldım.

Bülent Arınç ‘MHP Ak Parti'nin sırtında kamburdur’ dedi, esas kambur sensin diye tepki gösterdim. Bunun neresi disiplinsizlik?

FETÖ'cüler bir yerlere gelirken bunu niye getiriyorsunuz diye sordum, Zaman gazetesini okumak suç iken Zaman gazetesinin sahibini niye bir yerlere getiriyorsunuz demekle neyin disiplinsizliğini yapmış oldum?

Bu ittifakın zorladığı belli ki beni attılar. Sayın genel başkana defalarca götürüp benim attığım tweetleri gösterdiler. Benim televizyon konuşmalarımı gösterdiler. Sayın genel başkan da uyardı diyorlar ya doğru uyardı yani. Şimdi partiden ihraç edildik diye partiye, sayın genel başkana saldıracak kadar terbiyesiz değiliz.

Ben fındık üreticisinin hakkını savunmayacak mıyım? Ben o bölgenin çocuğuyum. Ben Türkiye'ye Recep Tayyip Erdoğan, Ordu'ya Cemal Enginyurt lazım diye oy istedim.

Beni seçerseniz sayın cumhurbaşkanının yanında dik dururum diye oy istedim. Daha ileri gittim eğer bana oy verip sayın cumhurbaşkanına oy vermiyorsanız bana oy vermeyin dedim.

Benim kocam 1 kilo domuz etini 7 dakikada yedi diyenlerle bir olmam dedim. Ama fındığınızın hakkını savunacağım, sayın cumhurbaşkanına ulaşacağım, ulaşamazsam sarayın önünde çadır kuracağım diye söz verdim. Şimdi tarım bakanı gelip fındığımızla ilgili saçma sapan ipe sapa gelmez laflar söyleyince tepki gösterdim diye bir insan partiden atılır mı?

AK Parti- MHP ittifakından ciddi anlamda rahatsızlıklar var. Türkiye Kamu-Sen üyeleri Türkiye'de baskı altına alınıyor daire müdürleri tarafından. İstifa ettirilmeye çalışılıyor. İşçi bulma kurumundan 1200 işçi alınıyor 1 tane MHP'linin çocuğu işe alınmıyor, 1 tane MHP'liye sorulmuyor. Öbür taraftan Ak Partililer de Bülent Arınç gibi düşünenler var bizi sırtlarında kambur görüyorlar. Sanki biz onlardan çok iş istemişiz sanki genel müdür müsteşarlarımız var da öyle bir şey de yok. Öyle bir talebimiz de yok.

Şimdi biz böylesine destek veriyoruz bu hükümete, böylesine yanında dik duruyoruz. Ama geriye dönüp baktığınızda aşağıda belediye başkanları MHP'li arkadaşlarımızı yok sayıyorlar. Protokolde arka sıralara oturtuyorlar.”

Cemal Enginyurt’a hak vermemek mümkün değil, kaldı ki verdiğimiz için bugün buradayız.

Peki, Cemal Enginyurt bundan böyle nerede olacakmış?

“AK Parti'ye göz mü kırpıyor. Tekrar söylüyorum İYİ Parti falan diyorlar ya ayıptır. Bu kadar hakaret etmişim onlar bana dünya kadar hakaret etmişler beni partilerine davet ederlerse ayıp ederler ben de İYİ Parti'ye gidersem şerefsizlik ederim. İhraçtan sonra Bahçeli ile görüşmedim, görüşmek istemedim. Başka partiden davet almadım. Alırsam gitmem. Parti kurmayacağım.”

Sözün Özü; Cemal Enginyurt, bir süre sonra yanımıza gelecek, bize hak verecek, pişmanlık belirtecek bir kesimin sözcüsüdür. Sair kardeşlerimizin de eninde sonunda yaşayacakları bu hali yaşamadan önce aklı selim davranmaları, kırıp dökmemeleri ve kapıyı sürekli aralık bırakmaları acizane tavsiyemizdir.