Hükümetin fındık politikasını eleştirdiği gerekçesiyle MHP’den ihraç edilen Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’un sürece ve özellikle MHP’nin iç işleyişine dair açıklamaları, merdi kıptinin şecaat arz ederken sirkatin söylemesine benzemiş.

Yeni neslin anlayacağı dilden konuşursak, kendini överken savunurken hırsızlıklarını anlatan Mısır Arabı anlamına geliyor.

Enginyurt da ‘yahu ben şunları, bunlar yaptım, kovulmayı hak etmedim’ demek isterken, hem kendi yaptığı hem de muhaliflere yapılan haksızlıkları, hukuksuzlukları, vefasızları itiraf etmiş oldu.

İhracın mürekkebi kurumadan, kendisi kapının önüne konulduktan sonra yapılan Akşener’e yönelik ‘eve dön’ çağrısı -ki MHP’ye dön mü yoksa git evine otur mu, hangi anlama geldiği belli olmayan çağrı- belli ki çok zoruna gitmiş.

Özetle diyor ki;

“Ben ve üç beş arkadaşımızla beraber sayın Bahçeli'nin yanında dik durduk ve mahkemeye başvurarak kongreyi iptal ettirdik.

Dolayısıyla ben şuna üzüldüm şimdi ben bunları yaparken, ben bu mücadeleyi verirken, ben Türkiye'de ayrılan arkadaşlarımla kavga verirken çoğu benim hapishane arkadaşım, küçüklük arkadaşım. Beraber mücadele ettiğim insanlarla kavga ederken beni bayramdan önce atıp da sayın Akşener'i ve arkadaşlarını partiye çağırmak beni üzdü.

Niye kavga ettim o zaman? Niye hakaret ettik birbirimize? Birçok insanın gönlünü kırdım. Mesela bir tane eski vekil İYİ Parti'yi destekleyen, bana küfür ettiydin noldu şimdi diye whatsapptan yazmış şimdi düşününce adama hak veriyorum.

Halil İbrahim Oral diye bir milletvekiline mecliste küfür ettim hakkını helal eder etmez onun takdiri ama çok ağır küfürler ettim. Benim abi dediğim bir adamdı. Etmemek lazımdı ama ettik.

Örneğin Müsavat Dervişoğlu ile beraber ben hapiste yattım. Benim aile dostum. Çocuğu bana amca der benim çocuğum ona amca dayı der.

Ben CHP'de Özgür Özel'e, Veli Ağbaba'ya, Muharrem İnce'ye 10'ar bin lira tazminata mahkum edildim. Benim onlarla bir kan davam arazi davam yoktu ki. Liderime hakaret edildiği için yaptım.

Beni tanıyanlar bilir, ben İYİ Parti'deki arkadaşların partiye gelmesine, bize hakaret edenlerin gelmesine karşı çıkan birisiyim. Yani kişi hakaret etmemişse, MHP'den ayrılmamışsa onla bir problemimiz yok diyen birisiyim. Ama bize hakaret etmiş, lider Devlet Bahçeli'ye hakaret etmiş Milliyetçi Hareket Partisi'ne hakaret etmiş kimselerin ben partiye gelmesine, alınmasına karşıyım.

Bugün bakıyorum MHP'de il başkanları ilçe başkanları görevden alınıyor. Alınan arkadaşlar MHP ve lider Devlet Bahçeli için canını ortaya koymuş insanlar.

Yerine getirilen insanlara bakıyorum sayın Akşener'e konvoy yapan onunla resim paylaşan, tarla kongresi dediğimiz kongreye gidip boy gösterenler, lider Devlet Bahçeli'ye en ağır hakareti yapanlar, partiye il başkanı ilçe başkanı yapılıyor. Bunlara tepkimiz var, isyanımız buna.

Ben sayın genel başkanımızın bunlardan haberi olsa aynı tepkiyi göstereceğine eminim. Şimdi isim isim veririm ama gerek yok çünkü artık Milliyetçi Hareket Partisi'nin bünyesinde olmadığım için dışarıdan gazel okumanın bir anlamı olmadığına inananlardanım.

Ama ben diyorum ki biz Devlet Bahçeli için ve hala söylüyorum benim abi olarak sevdiğim değer verdiğim, 2009 yılında beni hapishaneye ziyarete geldiğinde bundan sonra hayatımın sonuna kadar abimsin siyaset yapayım yapmayayım sana saygım sevgim hep abi ölçüsünde olacaktır dediğim insana benim asla tavır koymam mümkün değil.

Ama yanındakilerin yaptıkları beni kahrediyor üzüyor.

Mesela Semih Yalçın. Semih Yalçın ne yapıyor, düne kadar biz yönetici gönderdiğimizde ilçelere bu Meral'in yanında fotoğraf çektirmiştir diye yönetici yapmıyordu, aynı Semih Yalçın bugün İyi Parti kongrelerinde bulunan İyi Parti'yi 24 Haziran'da seçimlerde destekleyen, 31 Mart'ta CHP'yi destekleyen, Meral Akşener'e konvoy düzenleyen insanları il ilçe başkanı yapıyor. Şimdi bu nasıl bir zihniyet?

Sayın Devlet Bahçeli beni partiden atmış olsa bile sayın Devlet Bahçeli benim abimdir, büyüğümdür, sevdiğim bir insandır. Benim onu sevdiğim gibi o da beni sever ama çevresindeki bir grup beni tehlike olarak gördü, benden rahatsız ve Genel Başkan'a beni cumhur ittifakına zarar veriyor diyerek sürekli gittiler kötülediler söylediler anlattılar. Genel Başkan da beni 4-5 defa uyardığı için en son dedi ki yeter artık Cemal uyarıları dinlemiyor atın artık demiştir diye düşünüyorum.

Semih Yalçın buradan ne yapmak istiyor? Mesela beni bayramdan önce bir günde attılar. Türkiye siyasi tarihinden bir günde atıldım. 41 yıllık sevgim, sevdam, idealim, inancım olan partiden atıldım. Beni bir günde attınız da Meral Akşener'i neden çağırdınız?

Bilmiyorum nedeninin ne olduğunu. Sayın genel başkan tekrar birlik beraberlik olsun istemiş olabilir. Türk milliyetçileri bir araya toplansın istiyor. Ülkücüler bir parti altında toplansın istiyor olabilir.”

Cemal Enginyurt olayı, kınamayın, kınadığınız hali yaşamadan can veremezsiniz mealindeki hadisi şerifi hatırlattı bana.

Evet, Cemal Enginyurt da kınadığı, kınamakla kalmayıp saldırdığı, hakaret ve küfürler ettiği kişilerin halini yaşamaya başladı.

Hükümete yönelik eleştiriler kısmını ve tamamının özetini ve sözün özünü yarına barakalım.