Tekirdağ’da, 3 okulun Atatürk büstlerine, organize olduğu her halinden belli saldırılar düzenlendi. Saldırıyı gerçekleştiren meczuplar, sprey boya ile büstlerin üzerine ve okul duvarlarına Atatürk’e yönelik kin ve nefret duygularını dile getiren mesajlar yazıp kendilerince mektup bırakmayı da ihmal etmediler.

Diyorlar ki; Atatürk din düşmanıdır. Atatürk heykelleri putperestliktir falan…

Gören de zannedecek ki bu tipler, dini anlayışları gereği şirke, putperestliğe ve kula kulluğa düşmanlar.

Bunu yapmakla Allah’ın cihat emrini yerine getirdiklerini falan zannediyorlar.

Öyle değil işte…

Hepsini tanıyoruz, biliyoruz, görüyoruz ki, bunların alayı boğazlarına kadar şirke batmış, putperestliğin daniskasını yaşayan ve Allah’tan başka her şeye tapan insanlar bunlar…

Peki, siz hiç Atatürk’ü ilahlaştıran, ona tapan, ayağına kapanan, eteğini öpen bir Atatürkçü gördünüz mü?

Ben görmedim.

Ben hiç “Atatürk’ü üzmek Allah’ı üzmektir” diyen bir Atatürkçü görmedim

Ben hiç “Atatürk ikinci peygamber gibidir” diyen bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç “Atatürk’e dokunmak ibadettir” diyen bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç “ Atatürk Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplamış” diyen bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç “ Atatürk sağ olsaydı O’nun için kocamı boşardım “ diyen bir Atatürkçü kadın görmedim

Ben hiç “ Biz Atatürk’ün ismi geçince Salli Ala Muhammed deriz” diyen bir Atatürkçü görmedim

Ben hiç “ Peygamber bile kibirlendi ama Atatürk asla” diyen bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç “ Ben Atatürk’ün g.tünün kılıyım” diyen bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç “Atatürk için her gün 2 rekat şükür namazı kılınmalı” diyen bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç Atatürk’ün huzuruna sürünerek giren, onun ayağının altını öpen bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç Atatürk’ün eli değdi diye açılışta kurdele kestiği makası ‘bu da bizim makas-ı şerifimiz’ diye müzeye kaldıran bir Atatürkçü görmedim.

Ben hiç Atatürk’ün burnunu silip buruşturup attığı sümüklü mendilini kapmak için birbirini çiğneyen Atatürkçüler görmedim.

Ben hiç Atatürk heykeli önünde O’na tapan, yalvaran, secde eden, kurban kesip dilek dileyen, sorunlarının çözülmesini isteyen yani Allah’tan istenecekleri Atatürk heykelinden isteyen bedbahtlar görmedim.

Ben hiç Atatürk heykelinin kul ile Allah arasında aracılık edildiğini görmedim.

Ben hiç Atatürk heykelinin karşısına geçip salya sümük ağlayanları, heykel sahibinin ayağını yıkadığı suyu içenler şifa bulur diyenleri görmedim.

Gördüğüm ve bildiğim şudur ki hiçbir Atatürkçü Atatürk’ü putlaştırmıyor, ona tapmıyor. Sadece O’na minnet ve saygı besliyor.

Aklı başında olanlar Allah’a şükür, Atatürk’e teşekkür etmek konusunda ikisini birbirine karıştırmıyor.

Dolayısıyla ulan şeref yoksunları! Siz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeline saldıracağınıza Müslümanlığı parsel, parsel yapıp satan din tacirlerine, Allah ile aranda komisyonculuk görevi üstlenen çıkarcılara, senden aldıkları ile sırça köşklerde yaşayıp gününü gün eden, canlı putlara saldırın.  

Bir okurumun dediği gibi;

“Senelerdir mantığımın almadığı tek düşünce şu oldu; nasıl olur da bu ülkenin halkı kendisini işgalden kurtaran, kölelikten kurtaran, ona insanca, özgür bir yaşam kurmaya çalışan kurucusundan nefret eder?

Nasıl olur da savaş alanlarında askerlerini kaybeden ülkelerin bile onu ders kitaplarına koyar, ona saygı duyarken, kendi halkı ona bu derece nankörlük eder?

Parlamenter demokrasi bu ülkeye onunla gelmişken, onun sistemi en kifayetsiz, en vasıfsızın bile bu ülkede seçilme hakkını sağlamışken; neden onun verdiği bu haklardan bu derece nefret ederler?

Yarattıkları alternatiflere bakıyorsun; Abdülhamid, Vahdettin bu ülke tarihinin yüzkaraları. Saraydan çıkamayan halkı birbirine kırdırmış bir şizofren ve “bana dokunmayın da, ülkeye ne yaparsanız yapın” diyen bir korkak. Gene bakıyorsun, dünya tarihine geçmiş savaşların, destanların var ama senin seçilmişin onları silip, senden aldığı vergiyle beslediği ekranında yalan tarih kahramanları yaratıyor. Taptığı kabile reisini bile, o adamın yönetim sistemiyle başa getiren soysuzda o yalan tarihi alkışlıyor.”

Hasılı; Bir insan Atatürk’ü sevmiyorsa, vatandaşlık yerine tebaa olmayı, millet olmak yerine ümmet olmayı, Allah dururken aracılarına kulluk etmeyi tercih ediyor demektir.