Sevgili okurlar,
Memleketim “Akyazı” ile ilgili çokça yazı yazdım.. Elbette bunları tarihe notlar düşmek bağlamında olduğu kadar, gelecek kuşaklara da buradan farklı mesajlar vermek adına yapıyoruz..
Akyazı tarihi derinlik içinde “Bitinya dönemi,Roma dönemi, Anadolu Selçuklu ile Osmanlı dönemini”  aşıp Cumhuriyet dönemine ulaşmış bir ilçedir..
Sizleri tarihi derinlik konusunda sıkmak istemiyorum..Bu konuda artık google dedemiz var..”Akyazı” yazın, sizlere birbirinden ilginç bilgileri şıppadak sunar!
Fakat biraz da olsa Osmanlı döneminden söz edersek,”
Akyazı'nın Osmanlı yönetimine geçmesi konusunda çeşitli rivayetler olsa da genel kanı Os man Bey ve Orhan Gazi döneminde Osmanlılara geçtiğidir. Osman Gâzi, 1300 yılından îtibâren, Bizanslılara karşı gazâ mücâdelelerine girişince, yanında Akakoca, Samsa Çavuş, Aykut Alp ve Gâzi Abdurrahmân gibi silah arkadaşları ile Konur Alp bulunuyordu. Orhan Bey ise, daha babasının sağlığında askerî idâreyi eline aldığından, Karadeniz’e doğru olan mıntıkanın zaptına Konur Alp’i gönderdi.
Konur Alp, Akyazı, Mudurnu ve sonradan kendi adı verilen Düzce taraflarındaki Konrapa’yı fethetti. Gâzi Abdurrahmân’la berâber Aydos’u aldı. Bursa’nın fethinde (1326) büyük kahramanlıklar gösterdi ve aynı yıl içinde vefât etti. Konur Alp’in vefâtından sonra, idâresindeki yerler birleştirilerek Şehzâde Murâd’ın emrine verildi.

Kanuni Sultan Süleyman'ın oğulları Selim ve Beyazıt zamanında başlayan taht kavgaları, Selim tarafını tutan kapıkulu ile Beyazıt’ın tutan tımarlı sipahiler arasında çıkan kanlı çatışmalar yöre halkı üzerine derin izler bırakmıştır. Yine bu bölgede çıkan suhte(softa) ayaklanmaları yüzünden Akyazı ve çevre halkı çok zarar görmüştür.(Bakınız Vikipedi)
Akyazı Marmara bölgesi kentlerinden Sakarya’ya bağlıdır.. Yakup Güney’in kaymakam olarak görev yaptığı ilçe de AK Partili Bilal Soykan Belediye Başkanı olarak hizmet veriyor. İlçenin köyler ile birlikte nüfusu 100 Bine yaklaşıyor..
Akyazı İstiklal Savaşı yıllarında eşkıyaların cirit attığı bir yöreydi..Mustafa Kemal Atatürk,Adapazarı,Hendek,Düzce ayaklanmaları nedeni ile bölgeye Çerkez Ethem’i görevlendirir..
Çerkez Ethem’in Sapanca üzerinden Adapazarı, oradan Akyazı ve Hendek üzerinden Düzce’ye geçerek bölgede huzuru ve güveni sağladığı bilinir..
Dünden bugüne Akyazı,çağdaş dünya ile buluşmada büyük mesafe kat etmiştir..İlçede görevlendirilen çok sayıda kaymakam, ilçenin çehresini değiştirmek için gecesini, gündüzüne katmıştır..
Yine ilçe belediye başkanları da, aynı minvalde ilçeye hizmet için kolları sıvamışlardır..
Yine Vikipedi, Akyazılı şahsiyetler arasında din adamı Rıdvan Çakır, futbolda Ali Nail Durmuş, Birol Hikmet ile Mustafa Pektemek’e yer verse de Akyazı’nın birçok ünlü şahsiyeti, iş adamı, siyasetçisi, bilim insanı, sanatçısı ve sevileni vardır..
Geçtiğimiz yazıda özellikle Akyazılı ailelerin soyadlarından söz ettim..Şüphesiz unuttuğum daha birçok köklü aileler, sülale Akyazı’da yaşamış, Akyazı hayatına damga vurmuşlardır..
Özellikle siyasete adını yazdıran Barbaros Turgut Boztepe, Cevat Ayhan, Hasan Fehmi Güneş ile Recep Yıldırım’ı unutmamak gerek..
Elbette hepsinin farklı mücadeleleri ve başarıları ile hizmetleri söz konusudur..
Tarihçi Roman yazarı Mehmet Niyazi Özdemir’i ayrı bir yere koymak gerek..
Tarım ve ormancılık geçim kaynakları yanında, son yıllarda fabrika ve atölyelerin kurulması ile Akyazı, yeni eğitim ordusu ve hizmet sektöründe de kendini göstermeye başarmıştır..
Taşımacılıkta(TIR-Kamyon) öne çıkan aileler yanında, otobüsçülükte Gülhan, Atan kardeşlerin hizmetlerini yabana atmak olmaz! Daha sonra AS Turizm firmasının ilçeye  yaptığı katma-değer ise hala hafızalardadır..
Tüm bu tarihe birikime, geçmişe rağmen Akyazı’nın çok geliştiğini, çağdaş dünya ile kucaklaştığını, son yıllarda iyi bir imaja sahip olduğunu söylememiz mümkün değildir..
Bir kentin şöhreti, ilçedeki tarihi eserler, meydana getirilen eserler, oluşturulan, üretime katkı yapan fabrikaları, okulları, müze, kültür ve spor tesisleri ile eşdeğerdir..
Son yıllarda Kuzuluk Kaplıca alanı ,Akyazı’nın imajına farklı bir katkı sunsa da, bu yeterli değildir!..
Akyazı, bir sihirli el bekliyor gibi?
Tarımı, ormanları, dağları, yaylaları, dereleri, çayı sanki bu sihirli eli bekliyor..
Eğer bir kentin eğitimde söz sahibi kurumları yoksa, yukarıda söylediğim gibi sihirli dokunuşu yapacak elemanlarını da bulmak çok zor olur..
Akyazı ilk yıllar eğitim için kolları sıvamış, gençlerini çevre illere,hatta İstanbul’a göndermiştir..Bu nesil gerçekten üzerine düşeni fazlası ile yaptı..İçlerinden ne cevherler çıktı..Ama son yıllarda, bu ilk başarıları tekrarlayamıyoruz!?..
Eğitim kurumlarına sahipsizlik, ilkokulların köylere geç gelmesi, orta okul ve liselerin ilçe merkezine geç kurulması, yüksek okul konusundaki beceriksizliklerimiz , Akyazı’nın yetişmiş insan kaynağı konusunda, ilçeyi geride bırakmıştır..
Bu konuda Akyazı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şinasi Bayraktar ve arkadaşlarının girişimi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği koordinasyonunda  yapılan, yeni bir eğitim yuvasının, ortaokula tahsisi ve bu okula Hüsamettin Bayraktar adının verilmesi yerinde bir karardır..
Başkan Şinasi Bayraktar ve TOBB Başkanı Rıfat Hisarçıklıoğlu ile katkıda bulunanlara teşekkür ederiz..
Şüphesi Hüsamettin Bayraktar’ı bugünün gençlerine anlatmamız gerek..
O’nun adının bir okula verilmesi konusu önemsenmelidir, yakışmıştır da..
Zira Hüsamettin Bayraktar, gecesini gündüzüne katarak, Akyazı için, Akyazılı için hizmette kusur etmemiş, bir merhum büyüğümüz, bir aksakal, bir bilge, efsane insandır..
Evlatları Sayın TZOB  Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ATSO Başkanı Şinasi Bayraktar, Sakarya Ziraat Odaları Başkanı Ali Şener Bayraktar ‘ında, merhum babaları izinden yürüdüğünü, ilçeye hizmette yarıştıklarını söyleyebilirim..
Temennimiz, diğer ailelerin, diğer sülale rinde Akyazı’ya, Akyazılılara hizmette yarışmasıdır..
Akyazı  tarihi geçmişi,  genç nüfusu ile hizmeti çoktan hak ediyor..Ancak Akyazı, resmi kurum ve kuruluşlarını, eğitim yuvalarını, eşit, adil dağıtamamış hizmete sunamamıştır.. Bu saatten sonra, Akyazı’ya hangi sihirli el dokunur, neler yapılır bilemeyiz ama, AK Parti iktidarı döneminde verilen bunca büyük desteğe rağmen Akyazı, gereken hizmeti alamamış  ve diğer ilçelerin gerizinde kalmıştır..
İnşallah gelecek kuşaklar, Akyazı’yı cazibe merkezi yapmakta, gereken özveriyi gösterir ve tarihe adlarını yazdırırlar..
Akyazı’yı yazmaya devam edeceğiz..

NOT: Akyazı’yı fetheden Komutan Konuralp’in mezarı, Düzce-Akçakoca arasındaki Konuralp beldesindedir..