Sevgili okurlar,
Uzun bir süredir, 
"siyaset ile yatıp, siyaset" ile kalkıyoruz!
Ülkemizin, başka sorunları yok mu?
Olmaz mı?

"İşte bu sorunların üstesinden gelecek, bu katmerleşmiş sorunları çözecek yöneticilerimizi seçmek konusunda gösterilen hassasiyete", nasıl dikkat çekmeyiz?
Başta Cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere, vatandaşlarımız, milletin vekillerini seçmek için sandık başına gitti..

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" içinde, bu iki ulvi görev yerine getirildi..
"Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri" belirlendi..
Sıra, yerel yöneticilere gelmişti..
31 Mart 2024 Tarihi itibarı ile o görev de, huzur ve güven içinde yerine getirildi..

"Büyükşehirleri, illeri, ilçeleri ve beldeleri yönetecek yerel yöneticiler" belirlendi..
İtirazlar yok mu?
Olamaz mı?

"Bu itiraz haklarının da, yine huzur ve güven anlayışı içinde, adil, eşit bir çözüme bağlanacağından" endişemiz yok!
Eksiklerimiz yok mu?
Nüfusu 86 Milyona dayanmış, bir ülkede, "
her şeyi dört dörtlük yapma imkanı" var mı?
Öyleyse, 
"bu süreci de az, hafif hasarlı geçirmek" bile yetişir!

CUMHURBAŞKANININ VERDİĞİ MESAJ?
Konuyu yerele, yani Sakarya'ya getirmeden, "bir, iki önemli konuşmaya" dikkat çekmek istiyorum..
Bir kere siyaset içinde olanlar, olmayanlar, başta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 
"balkon konuşmasını bir iki, hatta, üç kez" dinlemeli ve anlamalıdır..
Öyle ya, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 
"seçimlerle ilgili", ne diyor, ne demiyor?
Burada Erdoğan'ın, en önemli tespitinin," 
halkımızın verdiği mesajı aldık.. Bundan dersler çıkaracağız" diyerek, seçim sonuçlarını enine, boyuna değerlendireceklerini ifade etmesidir..
Bunu bir kenara yazalım!


BAŞKAN EKREM İMAMOĞLU GERÇEĞİ?
İkinci konuşmayı İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı..
"Ne dedi, ne demedi konusuna girmek" istemiyorum?..
Bir kere, Türkiye genelinde, yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkan ve CHP'nin en büyük metropolünü yönetme vizesi alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu," 
halka hizmet konusunda gölge etmeyiniz, bu topal ördek anlayışından vazgeçiniz! Halkın sesine kulak veriniz. İnsanlarımızı ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, kutuplaştırmadan, onlara hizmet edelim" diyerek, siyasi iktidarın üzerine düşeni yapmasını istedi..

BİLGE BAŞKAN MANSUR YAVAŞ?

Diğer bir konuşmayı ise, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belleklerimize kazıdı..
"Birlik ve beraberlik, sevgi ve saygı" mesajları veren Başkan Mansur Yavaş, "Halkımız kavga istemiyor.. Herkesin işine odaklanmasını, işini en iyi şekilde, ayrıştırmadan insan odaklı olarak hizmetleri yerine getirmesi, bu dönemde de önceliğimiz olacaktır" diyerek, önemli bir siyasi mesaja imza attı..

TOPLUMSAL BARIŞ?
Bu bağlamda son bir mesaja da yer vermek istiyorum..
Evet, bu mesaj Van'dan geldi..
Van'da, tartışmalı bir şekilde mazbatasına kavuşan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan,
" Artık toplumsal barışı dikkate alarak, siyasi mülahazalardan sıyrılarak, halkımıza hizmet etmeliyiz" mesajı verdi..
Bu 
" toplumsal barış" vurgusu çok önemli..
Türkiye'de, 
"siyasi algılar, yıpratma ve karalamalar sonucu, bir kesimi terör ile iltisaklı, ilişkili göstermemiz sonucu", halk nezdinde de oluşmuş bir kanı var!

T
İKİNCİ YÜZYIL ARİFESİNDE?
Türkiye, "bu yeni ikinci yüzyılda sorunlarını çözmeli, birlik ve beraberlik içinde olduğu kadar, barış içinde, uzlaşı ile "geleceğe yürümelidir..
Bunu tesis edecek merci, şüphesiz siyasetin ta kendisidir..
Kimse, kimseler, hiç bir parti, hiçbir siyasi erk, yasalardan üstün değildir..
Kimse' de kendini," 
devletin yerine koyup", hareket edemez?
"Türkiye, laik, sosyal, hukuk devleti ise", gereği yapılmalıdır..

Öyle olduğunu, bilmeyenimiz mi var?
Öyleyse, neyi pay edemiyoruz ki?
Ülkenin her köşesinde, her noktasında, 
"yasalar eşit, adil, hak, hukuk, sevgi ve saygı temelinde" uygulanmalıdır..
Bunu harfiyen yerine getirdiğimizde, 
"Türkiye'yi kimse tutamaz ve sırtını yere" getiremez..
Yeter ki, 
"birbirimize tahammül, özveri ve empati ile" yaklaşalım!
Evet, buradan Sakarya'ya gelecek olursak, neler mi söyleyebiliriz?


17-0 OLMADI, NEDEN?
Bir kere, AK Parti cenahında bu seslendirilen "17-0 sonuç tabelası" bu sefer gerçekleştirilemedi!
Acaba neden?
Sakarya'da, 
"AK Parti 7 İlçede seçimi kaybettiği gibi, genel oy potansiyelini de" epey düşürdü..
"Epey" diyorum, "bu oran, önceki seçimlerin aksine, yüzde 50'nin altına" düştü!?..
"Bunun nedenlerini araştırmak, bundan dersler çıkarmak ve halkın verdiği mesajı anlama işi", bizim işimiz değil elbette!
Fakat, 
"gerçekleştirilen yerel seçimlerle ilgili olarak, bazı yorum ve analizler yapmak, bir gazeteci, bir yazar, bir Sakaryalı olarak görevimiz olduğunu" söylememe gerek var mıdır?
Nasıl ki, 
"siyasetçinin üzerine vazife olan görevler olduğu gibi, bizim de, halkın gözü, kulağı, sesi ve demokrasilerde 4.Kuvvet olarak" görevlerimiz olduğu unutulmamalıdır..
Zira, "
gazeteciler, yazarlar, çizerler kamu adına", görev ifa etmiyorlar mı?

ALEMDAR'IN 25 RAKİBİ VARDI?
Buradan hareketle, "Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar'ın, bu seçimlerde yüzde 47,19 oran ile 285 Bin 255 oy aldığını belirterek, bir önceki Başkan Ekrem Yüce'nin ne kadar oy aldığını" araştırmanızı istiyorum..
Büyük fark var, inanın!
Bu, ne demektir?
Bu oran, 
"Başkan Yusuf Alemdar'ın karşısında bir yüzde 51,81'lik bir muhalif kesimin olduğunun" göstergesidir..
Yani, Başkan Yusuf Alemdar'ın karşısında ,"
25 Başkan adayı ile geniş bir halk kitlesi" mevcut!..
Bu hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının göstergesidir de!?
Öyleyse, 
"halka hizmette, birçok alışılmış husus değişmeli, bir kere parti rozeti çıkarılmalı, Türk Bayrağı rozeti takılarak, halka, eşit, adil ve tarafsız, şeffaf hizmet için" kollar sıvanmalıdır..

DENEYİM VE TECRÜBELERİ?

Bu konuda Başkan Yusuf Alemdar'ın deneyim ve tecrübelerinin işe yarayacağını umuyorum..
Kaynarca seçim çalışmaları sırasında kendisine yöneltilen bir soru karşısında," 
devlet herkese, her kesime, her belediyeye eşit, adil hizmet verir" diyen Başkan Yusuf Alemdar'ın bu konuşmayı," bir tabelaya yazması, unutmaması" temennimizdir..
Yani, muhalif ilçe belediye başkanlarının 
"topal ördek" konumuna getirilmemesine, burada vurgu yapılıyor..
Önemlidir, tarihi bir açıklama ve duruştur!
Olması gereken de budur!
Burada, bir hususu da bilmemiz gerekir?
Sakarya'da yapılan seçimlerde, 
"yüzde 50'nin üzerine, bir tek Söğütlü Belediye Başkanı Selçuk Kurt, yüzde 50.59 ile" çıkmıştır..
Diğerleri ise, seçilmiş olmalarına rağmen, büyük bir oy ve itibar kaybına uğramışlardır!..
Bunun elbette telafi imkanı, halka hizmettir..
Yeter ki, "
empati" yapılsın?

GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ Mİ,
RANT BELEDİYECİLİĞİ Mİ?

Gönül belediyeciliği ile yol çıkanların, rant belediyeciliğinden vazgeçmesi, çok önemlidir..
Son olarak, 
"memleketim Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan'ın, seçimler sonucu yaptığı bir konuşmaya" değinerek, yazımı tamamlamak istiyorum..
Sevgili Başkan Bilal Soykan, "
nereden gelip, nereye gittiğini" unutmamalıdır?
Yaptığı konuşmadaki sitemleri, yakışıksız ve yersizdir!..

" Yalan, talan ve mağara gazetecileri, kadrolular" tanımlarını kendisine yakıştıramadım!.
Hoşgörü ve tolerans elden bırakılmamalıdır..

"Öfke ile kalkanın, zarar ile oturduğunu" bilmeyinimiz mi var?
Bu, demokratik bir yarış..
Elbette, rakipleri olacak..
Elbette, ona oy vermeyenler, karşı duruş sergileyenler bulunacak..


İŞTE SANA 5 YIL?
Önemli olan, "bu yarıştan alnının akı" ile çıkmaktır..
Halkın teveccühü esas olandır..

"Kin, öfke, yiğide yakışmaz, bilakis ayak bağı" olur!..
Kendisinden, herkesi sevmesi de beklenmiyor?
O makamlar geçici ve halkın makamlarıdır..
"
Yalanı, talanı, mağara ve kadroluları dile dolamaktansa, yeni hizmet yoluna sevgi çiçekleri açtırarak, herkesi severek çıkması, kucaklaması ve parti rozetini, bu hizmet döneminde çıkarması, herkesi belediye başkanı olmasının" sağlamasıdır..
Bunun için, 5 Yıl uzun bir zaman dilimi..
Tebrik ediyor, başarılar diliyorum..
Dert etmeye değemez, hizmete devam!

Yusuf Cinal yazıyor, 6 Nisan 2024