Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) açıkladığı seçim takvimine göre Propaganda serbestliği 30 Mart Cumartesi saat 18.00'de, seçim yasakları ise 31 Mart saat 23.59'da sona erecekti. Bu zaman zarfında, seçime katılan siyasi partiler, seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar yazılı basında ilan ve reklam yoluyla ya da internet sitesi açarak sözlü, yazılı veya görüntülü propaganda yapabilecek ve seçim süresince genel yollar üzerinde, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesisler ile ilçe seçim kurullarının gösterdiği meydanların dışında toplu olarak sözlü propaganda yapılması yasak olacaktı. Ancak dün çok açık bir şekilde gördük ki seçim yasakları pek dikkate alınmadı…

YSK’nın açıkladığı yasakları dikkate almayıp propaganda faaliyetlerini seçim gününe kadar sürdüren parti mensuplarını gördük. Alenen, hiçbir çekingenlik olmadan sandık başına giden vatandaşı çevirip “bilmem ne partisine desteklerinizi bekliyoruz” deyip ellerine broşür sıkıştıran parti görevlilerine anladığım kadarıyla bir yasak yok! Peki, oradaki görevliler neden bir şey demedi?

SEÇİM YASAĞI YOK MU?

Ayrıca açıklanan yasaklara göre; vatandaşların elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlar ile taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamayacaktı. Seçim gününün sabahı telefonuma partiden bir mesaj geldiğini söylemek isterim. Ben anlamıyorum, bu mesajı gönderenlere seçim yasağı işlemiyor mu?

ZARARDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL!

Oy kullanma günü, her bir vatandaşın demokratik haklarını kullanma zamanıdır. Ancak, bu günü manipülasyon aracına dönüştürmek, demokratik sürece zarardan başka bir şey vermiyor. Seçmenin özgür iradelerini etkilemek için hileli bir yoldan başka bir şey değil. Bir demokraside, seçimlerin adil ve özgür olması esastır. Ancak, oy kullanma gününde yapılan yasa dışı propaganda faaliyetleri, demokrasiye olan güveni zayıflatır. Her siyasi parti, destekçilerini kendi fikirlerini savunmaya teşvik etmekle sorumludur, ancak bu teşvik, yasalar ve ahlaki değerler çerçevesinde olmalıdır.

DEMOKRATİK ORTAMDA BULUŞALIM

Seçim günü tüm görevlilerden bu tarz durumlarda müdahale etmesi beklenir. Çünkü bir yasağın çiğnenmesi var ortada ve görevli memur bu durumu düzeltmekle mükelleftir. Demokratik bir ülkede demokrasinin sağlıklı işlenmesi için seçmenin özgür iradesine müdahale edilmemesi önemlidir.

Demokratik değerlere saygı göstermek ve toplumsal uzlaşıyı güçlendirmek için tüm siyasi aktörler sorumluluk almalı. Seçimler, farklı görüşlerin özgürce ifade edilebildiği ve herkesin eşit şartlarda yarışabildiği bir platform olmalıdır. Bu nedenle, siyasi rekabetin kızıştığı dönemlerde bile, hoşgörü ve saygı temel prensipler olmalıdır. Umarım gelecek seçimlerde daha sağlıklı bir demokratik ortamda buluşuruz.