Sevgili okurlar,
Türkiye’de gerçekten “elmalar ile armutlar”, ya da “sapla, saman” birbirine iyice karışmış durumda?
Bunu, gündeme bakıp hemen anlamanız bile mümkün!
Şu sıralar,Türkiye’nin en gözde, yeşilin en güzelinin sergilendiği ve oksijen deposu, yaşam kaynağı “Kaz Dağları” ile ilgili vatandaş sesi, belli medya mecrası dışında yankılanıyor..
Zincirler kırıldı, doğa tutkunu, çevreciler, vatan, millet aşkı ile yanıp tutuşanlar, bir olup yollara düştüler..Dağ, taş demeden, yaşlısı, genci “Kaz Dağları’nda” talan edilen, o güzelim topraklardaki durumu bütün çıplaklığı ile cümle aleme gösterdiler..
Kayıtsız kalanlardan şühpe edilmeli!
“Kanla, irfanla” kazanılan bu topraklardaki bu zalim, fütursuz “rant” paylaşımı, parsel, parsel yüzümüze bir kez daha vurdu!
Ne acı bir durum!
Anlatmaya kelimeler bile yetmez!
“Rant” uğruna, topraklarımızı birilerine peşkeş çekmek?
Dağları, taşları, delik deşik etmişler, kumunu bile elemişler!?
O türkü de olduğu gibi!
Vay anam, vay?
Oralara gitmenize bile gerek yok!
Şu gazete sayfalarına yansıyan, ya da televizyon ekranlarındaki fotoğraflar, sizlere bir şeyler anlatmıyor mu?
Bu ne menem “rant” hırsıdır!?
Bu ne menem “paylaşımın” fotoğrafıdır!
Elin oğlu taa uzaklardan gelmiş, “rant” uğruna kazmayı vurmuş, yeşilin canına okumuş, o yöreye hayat veren ağaçları, bir, bir kesmiş, doğramış!
Canına okumuş yarınların!..
“O toprakları işgal eden Yunanlılar bile böyle bir talan yammadı” dedirtecek bir durumdan da öte bir durum bu!
Vay anam vay?
Bakın bu duruma kayıtsız kalmayanların ayak seslerini, haykırışlarını “Kaz Dağları’ndan” duyduk, duymasına da, bu sese, bu talana, bu rant paylaşımına razı olmayanların sesi de; bu manada gönlümüzde yankılanıyor..

***
İHANET?
İşte Pop Müziğin starlarından Tarkan, kendi kişisel sayfasında:
”Yeter artık! Bi durun, kendinize gelin! Sizlere emanet edilen bu topraklara ve de temsilcisi olduğunuz halkınıza ihanet etmeyiniz artık! Halkın oylarıyla bulundukları noktaya gelen yetkililer, kendilerini, o ülkenin sahibi sanıp, istediklerini yapma hakkını kendilerinde nasıl buluyorlar?”diye feryadı-figana katıldı..
Vay anam, vay?
Daha ne desin ki?
Rant paylaşımı bu!
Yetişen, sabah erken kalkan, ülkeyi ele geçiren, fırsatını bulan, “yandaş-mandaş” kim varsa, rant paylaşımında, ülkenin canına okuyor!
Birileri hala matavallara inanmaya da nasıl devam ediyor?
Nasıl?

***
HANÇER GİBİ?
Yine duayen gazetecilerimizden Tufan Türenç ise,” Otoyollar, köprüler, tüneller, hava alanları yapan müteahitlere devlet verdiği garantiler nedeniyle, bu yıl 9,5 milyar dolar ödeyecek! Öyle Cumhurbaşkanının dediği gibi, hazineden beş kuruş çıkmıyor değil!..Bu kazıklar, halkın sırtına bir hançer gibi saplanacak!” diye, iktidarı, sizleri, bizleri uyarıyor..
Uyan ey halkım!

***
17 YILDIR?
Yine bir zamanlar yandaş medya yazarları arasında yer alan ve Belçika’dan çok iyi tanıdığımız Uğur Kayhan,” Gerçekten ortada 17 Yıldır imam hatip okulu arttıkça, fuhuş arttı, hırsızlık arttı, faiz arttı, yolsuzluk arttı, akraba kayırma arttı!..”Artmadı” diye yemin edebilirmisiniz en kutsal değerlmeriniz üzerine? Millet bunu görüyor ve çocuklarını buralara artık yollamıyor..” diye, acı gerçekleri dillendiriyor..

***
GÖZÜ YAŞLI?
Yine bir farklı ses, Türk sinemasının komedi türünden filmlere imza atan oyuncusu olan Şaban Gökbakar, Kaz Dağları’nda yürütülen altın arama çalışmalarına ilişkin olarak,” Tabiat ananın gözü yaşlı..Haberi geldi, evlatlarını öldürmüşler!..İşte bunlarda tabiatın şehitleri!..Üstelik kendi vatanı tarafından Kanadalıya satılmış, umursanmamış ve katledilmesine göz yumulmuş” diye olaya kayıtsız kalmamış..

***
MARKA ŞEHİR!
Gelelim yeşilin, siyahın bir başka farklı güzellik sergilediği Sakarya’ya..
Sakarya’da bir başka “marka şehir” tartışmasıdır gidiyor..
Vallahi “maşallah”ı var bizimkilerin!?
Valilik makamı, kaymakamlıklar, belediyeler ve üniversitesi ile sivil toplum kuruluşları, konuşuyor da, konuşuyor..
“Sakarya’yı marka” şehir yapacaklarmış!
Önceki gün arkadaşım, meslektaşım Cevdet Güngör, Yenigün’de yazmış;
“Elde var, sıfır”diye!
Her şeyi tüketenlerin ve Ankara’dan medet bekleyenlerin “sıfır” çekmesi normal!
Her şeyi sıfırlamak!?
İyi bilirler bu işi?

***
HER İŞ REİS’E HAVALE?!
Bizimkilerin “maşallahı var” diye boşuna demedim!
Ne diyorlarsa, tersi oluyor!
Sakarya Üniversitesi, sözleşmeli esnaflarını kapı dışarı ediyor!
Feryat eden esnafın derdine deva olacak, kimse ortada yok!?
Tokatlı Rektör bildiğini okuyor!..
Gözünün yağını seveyim!
Tokatlı Rektör!
Milletvekilimiz ise, “ Bu işi Reis’e götüreceğim” diyor!?
Küçük bir işi çözemeyen, sonuca bağlayamayanların kenti Sakarya,”marka şehir” yapılacakmış!?
He ya?
Bir zamanlar siyasete damga vuran, Ekrem Alican, Hayrettin Uysal, Nuri Bayar, Güngör Hun, Nadir Latif İslam, Barbaros Turgut Boztepe, Cevat Ayhan, Ersin Taranoğlu ve diğer siyasilerin kenti Sakarya!
Duydunuz mu?
“Sakarya’yı marka kent” yapacaklarmış!?
Ey Sakaryalı hemşerilerim, duydunuz mu, bu sesi?
Seçimler biteli beri, lak, lak, lak!...
Leylekleri bile güldürür bizimkiler?
Her iş, Reis’e havale!?
Haydi, helva yemeye!

***


EKMEK TEKNESİNİ YAKTI?
Nereden, nereye geldiğimizi, bir hesap etmenin zamanı gelmedi mi?
Dün, ülkenin başbakanına yazar kasa” atanlar vardı..
“Bugün o cesareti kendinde bulan var mı” diye merak eder dururdum?..
Bu sese, Erzurum’dan bir küçük esnaf cevap verdi..
Domateslerini, biberlerini, patates ve soğanlarını yola döküp, küçük tezgahı,ekmek teknesi arabasını, benzin döküp yaktı..
İnşallah bu işte, “Reis’e havale edilmemiştir!
Memleketin geldiği durumu özetlemiyor mu?
Vay anam vay!

***
TARKAN’DAN
“...
Pireyi deve yaptı, dilli düdük!
Ateşe, bile, bile körükle gidiyor?
Kendi kuyusunu kazıyor enayi!?
Ciyak, ciyak ötüyor....”
Bugüne iyi gider, vallahi!
Ya da, “ gel baba, gel baba!”
Bayram geliyor, yollar bedava mı?
Bir kurbanlık ta bize gönderesin, ey baba?
Kaz gelen yerden, tavuk esirgenir mi?
Vallahi oylar sana, ey baba?