Bugün bahsedeceğim üç isimi, üç güzel insanı ne zamandır yazmak istiyordum, kısmet bugüneymiş. İşte bu üç isim;

-Ziraat Odası Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Hamdi Şenoğlu..

-İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı İnşat Mühendisi Hüsnü Gürpınar..

-Sakarya Baro Başkanı Avukat Zafer Kazan..

**

Bu üç ismi yan yana okuyan bazı okurlar, muhtemelen espriyi hemen anlamışlardır. Buna rağmen bu üç ismin köşemde bulunmasının sebebini anlatmaya çalışacağım..

**

Gerek Hamdi Şenoğlu, gerek Hüsnü Gürpınar gerekse Zafer Kazan, siyasi rozet gözetmeksizin.. İktidarmış, muhalefetmiş bakmaksızın.. Asla ve asla ondan, bundan, şundan yana taraf tutmaksızın.., Sadece ve sadece şehrin doğruları için çaba gösteren üç güzel insandır.

**

Ziraat Odası Başkanı Hamdi Şenoğlu, kelimenin tam anlamıyla, toprağa, tarıma, doğaya aşık bir insan. Çok uzun yıllar Tarım Bakanlığı teşkilatlarında çalışmış bir Yüksek Ziraat Mühendisi olarak bu konularda büyük bir birikime, bilgiye ve tecrübeye sahip.

 

Tarım arazilerinin öyle veya böyle elden gitmesine, verimli tarım arazilerine uyduruk sanayilerin kurulmasına hep karşı çıkmış, yol göstermiştir. Tarım arazilerinin toplulaştırma çalışmalarını her zaman teşvik etmiş, sebze meyve üreticisi çiftçinin daha çok kazanması için kooperatifler kurulması için gece gündüz uğraşmakta.

**

Çiftçinin, ürününü hakkı karşılığında satmasının, esnaf gibi toplumun diğer halkalarına da katkı sağlayacağını her zaman yüksek sesle söylemiş ancak, ülkeyi ve şehri yönetenlerden hiçbir zaman karşılık bulamamış bir isimdir. Şenoğlu, sağlığında sıkıntılar yaşamasına rağmen, tarım arazileri için, toprak için, çiftçiler için verdiği mücadeleyi saygıyla izliyorum.

**

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar’da şehre ve insana inanılmaz sevdalı bir insan. Mesleki bilgi birikimi en üst derecede olan Gürpınar, genellikle karşılık bulmaz ama inatla, sık sık bu bilgi birikimiyle açıklamalar yaparak, şehri yönetenlere mesajlar verir.

**

Deprem bölgesi olmamız nedeniyle, hasarlı binalarla ilgili yaptığı sık ve şık tespitleri, uyarıları, nedense şehri yönetenlerden pek karşılık bulmaz. Gürpınar’ın her açıklaması, iktidar partisi rozeti taşıyanlar tarafından söylediği doğrular kulak arkası edilir. Ama o, her zaman söylemeye, uyarmaya devam etmekte ve bence edecekte..

**

Baro Başkanı Zafer Kazan’a gelince… Bugüne kadar Baro Başkanı olmuş, o koltuğa oturmuş tanıdığı, samimi olduğum birçok isim var. Ama şunu itiraf edeyim ki; Zafer Kazan Baro Başkanı olduktan sonra ben, Baro Başkanı’nın ne olduğunu gördüm. Kazan başkan olduktan sonra, Baro Başkanı’nın görevinin tam olarak ne olduğunu, hangi konularda inisiyatif alabildiğini öğrendim.

**

İşte görüyoruz, sıra dışı etkinlikler. Şehrin aleyhine olan her karar da, ‘hukuk’ diyor, mücadele ediyor. Belediyelerin, toplum adına almış olduğu yanlış, hatalı kararları Baro olarak mahkemelere taşımaktan bıkmayan bir mücadele adamı. Bir yerde bir yanlışlık, bir istismar olsa, ‘Bunu Baro Başkanı mutlaka görür’ dedirtebiliyor… 

**

Şenoğlu’da, Gürpınar’da, Kazan’da bu şehir için, bu şehrin insanı için bulunmaz üçlü obje gibi duruyor karşımızda. İktidarın, ‘üç muhalif ses’ gözüyle baktığı bu üç güzel insanı tüm şehir adına ayakta alkışlıyorum..

28 Mart 2016