Gönül isterdi ki İsmail Küçükkaya’nın her sabah söylediği gibi, gün maviye boyanmış olsun ve biz o maviliklere uyanmış olalım... Ama olmuyor. Zaten akşamdan kalmayız. ‘’Bizim Hikaye’’ dizisini izlerken içimiz çıkmış ağlamaktan. Dizinin Perşembe akşamı yayınlanan bölümünde, türlü nedenlerle,  evlatlarına sahip çıkamamış ebeveynler yüzünden, sosyal hizmetlerin sahip çıktığı çocukların, ailenin diğer bireylerinden ayrılışları vardı. Koşulları ne kadar kötü olursa olsun, o yuvalarından alınış sahnesinin dramı, izleyicisi olan herkesin evindeydi. İyi ki varlar dediğimiz sosyal hizmetlerin, üç çocuğu alıp götürdüğü, yurdun bahçesindeki çimenlerin yeşili, rengârenk oyuncakları, çeşit çeşit yemekleri, anlayışlı ve sevecen öğretmenleri tatmin etmedi bizi. İzleyici olarak o çocukların yoksul ama koşulsuz sevildikleri, yuvalarının gerçekliğinde ve sıcaklığında kalmalarını ve ülke de bunları yaşayan aileler olmasın istedik…  

Sonra sabah uyanıyorsunuz; Amirinden dayak yiyen zabıta memurunun utanç verici haberi derken , yine ne olduğu belirsiz bir yurt ve o yurtta ki çocukların taciz iddiaları, takiben  doğaya taciz haberleri… Evet olmuyor işte, ne yazık ki gökyüzü maviye boyansa da gün maviye boyanamıyor .Tarafsız medya da da, yandaş medyada da durum aynı. Her gün maviyi beklerken,  siyaha boyanıyor günümüz,  böyle olunca da maviye hasret,  her geçen gün biraz daha kararıyor yüreğimiz.

REKLAM VE EŞARP

Ekranlarda ki eşarp reklamları tuhaf geliyor mu size de?  ‘’ Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’’ demiyor musunuz?. Başörtüsü ve reklam!!! Başörtüsünde amaç dikkat çekmemek ve sadelik iken reklam dikkatleri çekmek içindir. Bu ikisi aynı yerde, abes bir durum ve bu konuda yanılmadığımı düşünüyorum…

Bu reklamlarda, rengârenk örtüler, rengârenk yüzlerde. Şuh bakışlı, dolgun ve renkli dudaklı, parmak üstü adımlarla yürüyen kadınlar falan, ‘başınızı örterek de seksi görünebilir, bu eşarpla seksapalitenizi artırabilirsiniz. Örtünmek seksi görünmenize engel değil ‘mesajını vermiyor mu siz de? Tesettürün moda malzemesi olması ile birlikte dini ilkelerden uzaklaşıldığını düşünmüyor musunuz? Tesettür defileleri, tesettür modası derken, dinimizde aslolan kadının dikkat çekmemesi ise, moda adı altında tasarlanan garip tesettür kıyafetleri, pahalı markaların aksesuarları, kuaförlerde bağlatılan abartılı türbanlar, türban üzerine takılan güneş gözlükleri, yine olabildiğince abartılmış makyajlar, çizilmiş kaşlar ve dudakların, tırnaklarda frenchlerin olduğu bir kadının tesettürlü olduğunu ve İslamiyet’le örtüştüğünü düşünüyor musunuz?

Son dönemde özellikle saçlarına deve hörgücü gibi topuzlar koyup örtünenler çok fazla dikkat çekiyor ve itici de görünüyorlar naçizane fikrim bu. Favorim sade ve şık gerçekten saçlarını göstermemek için örtünen, bunu abartmayan ve bakımlı olmaktan da vazgeçmeyen, kıyafetinin ağırlığı ile özdeş davranışlar sergileyen kadınlar. Saçını örten ama tayt ile sokağa çıkan, uzun ama vücudunu saran elbiseler giyen, bol ama iç gösteren kıyafetlerle dışarıda dolaşanların örtündüğünü kabul etmiyorum. Ve böyle örtündüğünü düşünenlerin örtünme ile ilgili ayetlere yeniden göz gezdirmelerini öneriyorum.