Aralarında; Tümgeneral iken Balyoz davası nedeniyle tutuklandıktan sonra emekli olan ve daha sonra berat eden emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz…

                                               **

MHP’ye, daha çok da Alpaslan Türkeş döneminin MHP’sine yakınlığıyla bilinen, tanınan Gazeteci Yazar Arslan Bulut…

                                               **

24. dönem CHP’den İzmir Milletvekili seçilen ve daha sonra, “30 Mart seçimlerinde CHP cemaatle işbirliği yaptı” dediği için disiplin kuruluna sevk edilerek partiden ihraç edilip, milletvekilliğini bağımsız olarak tamamlayan Prof. Dr. Birgül Ayman Güler…

                                              **

CHP’nin 24. dönem Uşak Milletvekili iken, partisinin kapalı grup toplantısında Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na, “Sen CIA ajansın. Partimizi bölmeye geldin” deyince disiplin kuruluna sevk edilen ve bir daha milletvekili adayı bile olmayan Av. Dilek Akagün Yılmaz…

                                                 **

Balyoz davasından üç defa ayrı ayrı tutuklanan, toplam 4 yıl hapis yattıktan sonra berat edip emekliye ayrılan, TSK içindeki fetöcüler hakkında kapsamlı çalışma yaptığı bilinen vatanseverliğiyle tanınan, emekli Jandarma Kurmay Albay-Yazar Mustafa Önsel…

                                                 **

Dün Korkusu, Bu Çağın Soylusu, Köpekleşmenin Tarihi, Arkası Karanlık Ağaçlar, Amerikan Köpekleri, Nöbetçi Yazılar, Hattı Müdaafa, Kavga Günleri, Bir Millet Uyanıyor, İşgal Günleri ve Direniş Günleri gibi kitapların yazarı, televizyon yorumcusu Nihat Genç gibi isimler var. Birçok da, ‘Aaa!’ diyeceğimiz isimlerin olması mutlak…

                                                 **

Haberiniz var mı bilmiyorum bu isimler dün; ‘Sine-i Millet Platformu’ adıyla bir bildiri yayınladılar. Aşağıda tam metnini yayınladığım bildiri ilk okunduğu anda yeni bir partinin kuruluş çalışması gibi geliyor ama… Bir de siz okuyun bakalım; yorumunuz ne olacak?

                                                     **

Kamuoyuna; Ülkemizde siyasi kurumlar milli görevlerini yerine getirememektedir. İç ve dış politikada milli endişeler gittikçe umutsuzluğa ve çaresizliğe dönüşmüştür.

                                                    **

Türk Milleti kendisini ve egemenlik haklarını inkar eden siyasetlerden yorgun düşmüştür. Siyasi ve ahlaki çürüme had safhadadır. Umutsuzluk ve çözümsüzlüğün önüne set çekecek milli bir savunma hattı şarttır. Cumhuriyetimizin toplumumuza kazandırdığı kişi hak ve özgürlüklerine sahip çıkmak temel görev olarak önümüzde durmaktadır.

                                                **

Vatanına, doğaya ve insanlığa karşı, ancak üreten özgür insanlar sorumluluklarını haysiyet ve saygınlık içinde yerine getirebilir. Bir savunma hattı oluşturmak için erdemli, bölüşümcü ve eşitlikçi bir hareket olarak yola çıkıyoruz.

                                                 **

Biz Sine-i Millet platformu olarak; Milletin varlığına ve vatanın bütünlüğüne dönük tehditlere karşı düşüncede ve siyasette bu savunma hattını kurmak için bir araya gelmeyi ve bu mücadeleyi Türk Milleti ile birlikte büyütmeyi, ahlaki ve vicdani olarak milli bir görev kabul ediyoruz.