Dün bir haber sitesinde, bir haberin, ‘Dünyanın en zengin yüzde 1'i, dünya servetinin yüzde 82'sine sahip’ başlığını okuyunca aklımdan da, yazının başlığı geçti. Ve bunu da açık açık sizinle paylaştım; ‘Sen gel de şimdi komünist olmaJ’ Hadi, habere birlikte göz atalım da, belki sizde benim gibi komünist olmak istersiniz(!)
**
Haber şu; İngiliz yardım kuruluşu Oxfam'a göre, küresel gelir adaletsizliği 2017’de arttı. Yaratılan küresel servetin yüzde 82’lik bölümü en zengin yüzde 1’lik kesimin cebine gidiyor.
**
Oxfam'ın raporuna göre, dünyanın fakir yüzde 50’lik kesimindeyse herhangi bir servet artışı gözlenmedi. Yine Oxfam'a göre çıkan sonuçlar küresel ekonomik sistemin başarısızlığına işaret ediyor.
**
Rapora göre, vergiden kaçınma, şirketlerin siyaset üzerinde artan etkisi, işçi haklarının uğradığı erozyon ve kemer sıkma politikaları gelir adaletsizliğindeki uçurumun derinleşmesinde başlıca nedenler.
**
Oxfam 2017 yılının başında açıkladığı raporda dünya nüfusunun yarısının servetinin 8 kişinin elinde olduğunu da belirtmişti. (Düşünebiliyor musunuz? Dünya nüfusunun yarısının elinde olması gereken servet, sadece ve sadece 8 kişinin elinde. Bu bile komünist olmaya yeterJ)
**
Oxfam, bu yıl bu sayının 42 olduğunu ifade etti. Geçen yılın sayısını ise 8'den 61'e revize etti. Revizyona gerekçe olarak elde edilen güncel verilerle yapılan yeni hesaplamalar gösterildi.
**
Bu durumu, Oxfam Direktörü Mark Goldring, ‘..Tabloya neresinden bakarsanız bakın kabul edilemez bir durum..’ yorumunda bulunmuş ama benim gibi, ‘İnsan bu tabloyu görünce komünist olmak istiyor!’ diyememiş.
**
Dünyada toplam dolar milyarderi sayısının 2 bin 43 olduğunu ifade eden Oxfam, her 10 milyarderden 9'unun da erkek olduğunu vurguluyor. Bu vurgulamayla, kadın-erkek gelir adaletsizliğine de dikkat çekiliyor.
**
Oxfam'ın bu sorunla ilgili çözüm önerileri arasında, dünyanın en zengin yüzde 10'luk kesiminin toplam servetinin, en fakir yüzde 40'lık kesimin gelirini aşmaması için hükümetlerin aktif olarak çaba göstermesi var. (Bu önerinin tutmasını bırakın, hiçbir hükümet böyle bir öneri için harekete geçmez. Çünkü tüm dünyadaki hükümetlerin yüzde 95’i zenginlerin hükümeti!)
**
Tabi bütün bunlar olurken, serbest piyasa ekonomisini savunan düşünce kuruluşu Ekonomik İlişkiler Enstitüsü Direktörü Mark Littlewood, ‘..Oxfam, yoksul kesimlerin sorunlarına çözüm bulmaktansa zengin şahısları bir takıntı haline getirmiş durumda..’ diyor. (Yukarıda bu öneri tutmaz demiştim ya… Benden önce zaten Ekonomik İlişkiler Enstitüsü Direktörü Mark Littlewood olaya atlamış!)
**
Direktör Littlewood şöyle devam ediyor, ‘..Daha yüksek vergiler ve servetin yeniden dağıtımı fakir kesimler için bir fayda sağlamayacaktır. Zengin şahıslar aynı zamanda en çok vergiyi ödeyen kişiler. Gelirlerinin azaltılması kimseye bir fayda sağlamaz..’ (Yani diyor ki, fakirler daha fakirleşmeye, zenginler de daha zenginleşmeye devammmm!)
