Her hangi bir partide olağanüstü veya normal kurultay kararı alınsa, birden fazla isim ortaya çıkıp, ‘Ben adayım’ der. Turgut Özal’ın en kudretli zamanlarında bunu yaşadık. Süleyman Demirel’in en kuvvetli dönemlerinde bunu gördük. Necmettin Erbakan’ın en güçlü yıllarında buna şahit olduk.

**

Turgut Özal, ne zaman bir normal veya olağanüstü kurultay kararı alsa, seçilemeyeceğini bile bile karşısına rakip çıkardı. Keza, Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan süreçlerinde bile bunu yaşadık… MHP’de bile, genel merkezin kurultay kararı olmamasına rağmen görüyorsunuz kaç tane genel başkan adayı çıktı…

**

Bir hafta, on gün önce Ahmet Davutoğlu genel başkanlık ve başbakanlıktan azledildi. 22Mayıs’ta olağanüstü kongre kararı alındı. Kongreye şunun şurasında 9-10 gün gibi kısa süre kalmasına rağmen, hiçbir isim ortaya çıkıp, ‘Ben adayım’ diyemiyor. Çünkü parti Saray tarafından yönetildiği için, herkes Saray’ın gözüne, diline, işaret parmağına bakıyor.

**

Parti, hatta ülke Saray tarafından yönetildiği içindir ki, kimse çıkıp, ‘adayım’ diyemiyor. O makamlara yakıştırılan isimler, Saray’ın işaretini bekliyor. Buna bağlı olarak da, medyadaki yorumcular da, papatya fallarına bakarak, Saray’ın kimi işaret edeceğini tahmin etmeye çalışıyor… Bizim yaptığımız da bu sayılır.

**

Bu bağlamda, zaman zaman biz de bu köşede tahminlerde bulunuyoruz. Birkaç gün evvel, Saray’ın işaret edebileceği sekiz-on ismi bu köşede yorumlamıştım. Gelişmeler o kadar hızlı ki, kulisler, Saray’ın, bu sekiz-on ismi üçe düşürdüğüne hem fikirler. Berat Albayrak, Binali Yıldırım, Bekir Bozdağ. Anlayacağınız 3-B formülü.

**

Artık kesinlik kazandı ki, AKP’nin yeni genel başkanı ve Saray’ın bu bağlamda görev vereceği başbakan bu üç ismin dışına çıkmayacak. Bana göre de, Berat Albayrak, yüzde 50, Binali Yıldırım, yüzde 40, Bekir Bozdağ, yüzde 10 şansa sahip…

 

GEÇMİŞ OLSUN

ARAP YUSUF…

Tam adı; Yusuf Ziya Akcan… Bu şehir ve civarında, hatta tüm ülkede diğer namıyla tanınır. Nam-ı diğer; Arap Yusuf…

**

Her insan gibi onunda seveni sevmeyeni var elbette. Ama O’nun sevenlerinin ona bir tutkuyla bağlı olduğunu söyleyebilirim. ‘Adamın hası’ veya ‘Adamın dibi’ gibi sıfatların bana göre tam olarak oturduğu adamdır Arap Yusuf…

**

Bir suçu nedeniyle uzun bir zamandır cezaevinde. Sanırım bir-iki yılı kaldı. Bir-iki yıl sonra özgürlüğüne kavuşacak… Çocukluk arkadaşıyız. 15-16 yaşlarında aynı sigarayı içmişliğimiz bile var. Büyüyünce, o sıklıkla görüşemezdik. Ama o, arada bir telefon açar, aracını yollar, buluşur, yemek yer, saatlerce eskileri anardık.

**

Önceki gün, bir yakınımı ziyaret için Yenikent Devlet Hastanesi’ndeydim. Çıkarken, eski bir dostun uyarısıyla Arap Yusuf’un, önünden geçmekte olduğum odada yattığını öğrendim. Daha önce kalbinden bir operasyon geçirdiğini biliyorum. Şimdi yeniden, bir operasyon daha geçirmiş…

**

Jandarma ve diğer güvenlik tarafından birinci derecede korunan odasına, bir ricayla bir dakikalığına girdim. Yıllardır görmemiştim. Enfeksiyon kapmaması için tokalaşmak yasak. Beni görünce yüzü güldü. Bir-iki metreden halini hatırını sordum. Çok iyi gördüm. Eminim bunu da atlatacak. Geçmiş olsun Yusuf Ziya Akcan… Geçmiş olsun Arap Yusuf… Geçmiş olsun Dostum…

12 Mayıs 2016