Kurucu Genel Başkan Meral Akşener’den sonra Olağanüstü Kurtultay ile İYİ Parti Genel Başkanı seçilen Müsavat Dervişoğlu’nun, nasıl bir politika izleyeceği merak konusuydu.

Dolayısıyla önceki gün bütün gözler yeni Başkan Dervişoğlu’nun ilk grup toplantısına çevrildi.

Gündem sözde yeni Anayasa ve Sinan Ateş cinayeti ve siyasi partilerin bu iki gündeme dair tavırları malumunuz.

İYİ Parti’nin yeni genel başkanı her iki konuda da net bir tavır koyarak, Akşener’in son dönemdeki ikircikli tutumlarından uzak bir politika sürdüreceklerini ortaya koydu.

Dervişoğlu’nun “İYİ Parti nerede, nasıl ve ne için kurulduysa, aynı yerde, aynı çizgide ve aynı amaçtadır. Milletinin refahını isteyen hiçbir vatandaşımızın sesinin kısılmadığı, bastırılmadığı bir Türkiye istiyoruz. İYİ Parti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen fanilerin ihtiraslarını millete dayatma rejimini yerleşik hale getirecek, bunu ılımlı gösterecek ve meşrulaştıracak hiçbir pazarlığın, hesabın içinde olmayacaktır. Bu siyasi düzene karşı, demokrasi ve hukuk mücadelemiz sonuna kadar sürecektir” sözleri İYİ Parti’nin kuruluş ayarlarına döndüğünün de göstergesi oldu.

Anaya değişikliği konusunda da net bir tavır ortaya koydu Müsavat Dervişoğlu, ‘ekmeksiz bir millete Yeni Anayasa demek abesle iştigaldir’ diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü;

“İktidar tarafından ülke gündemine dayatılan yeni anayasa tartışmaları, Türkiye’nin değil, Erdoğan’ın ve varlıklarını, Erdoğan’ın varlığına armağan etmiş olan evresinin gündemidir.

Yeni anayasa arayışları, Türk milletinin yakıcı sorunlarına ve ihtiyaçlarına yönelik değildir.

Erdoğan’ın siyasi ikbaline ve yeniden adaylık talebine, aslında ölene kadar cumhurbaşkanı olmasına dair takviye çabasıdır.

Hukuksuz bir ülkede, adaletsiz bir düzende, ekmeksiz bir millete 'Yeni Anayasa' demek abesle iştigaldir ve ancak 'Ekmek bulamıyorsanız Anayasa yiyin' demektir.

Bugünün sözde sivilleri, dünün cuntasına özenir hale geldiği için millet bitap düşmüştür.

Bu millet artık, bir zamanlar anayasa fırlatıldığı için değil, anayasanın temelleri her gün her fırsatta çiğnendiği için ekmeksiz kalıyor.

İktidara göre Türkiye’deki her anayasa kuralı, Erdoğan’a 2 dönem daha adaylık hakkı temin etmelidir. Etmiyorsa da o halde değiştirilmelidir.

Hal böyleyken yeni anayasa tartışmalarının iktidar tarafından Türkiye’nin gündemine getirilmesindeki amaç son derece açıktır.

İktidara sesleniyorum; 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın şahsi ikbali ve istikbali için tek adam rejimini Türkiye’nin ve Türk milletinin başına siz bela ettiniz.

Bir kez daha, Erdoğan’ın şahsi siyasi kariyerine hizmet etmek amacıyla, anayasa değişikliği senaryosuna bir figüran aranıyorsa İYİ Parti, böyle bir senaryonun içinde olmayacaktır.

Tek adam rejimini tahkim edecek hiçbir anayasa değişikliği teklifini konuşmaya değer dahi bulmayız. Biz, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinden, onun kurucu ilkelerinden asla taviz vermeyeceğiz.

Milli ve üniter devletten taraf olan bir siyasi parti olarak; 'milletin çeşitliliği' gibi ucube bir kavram üzerinden, yeni bir anayasa çalışmasını tartışmaya dahi lüzum görmüyoruz.

Eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasının ilk 4 maddesine, cumhuriyetin temel ilkelerine, anayasanın 66. Maddesine, yani Türklüğe dokunmaya kalkarsanız, karşınızda yine İYİ Parti'yi bulacaksınız.

Dervişoğlu Sinan Ateş cinayeti iddianamesine dair de ‘146 sayfalık hatır senedi’ dedi.

“Ortada 146 sayfalık bir iddianame var. 16 ay süren bir soruşturmanın neticesi 146 sayfalık bir hatır senedi adeta. Bu sözde iddianameyle, hiçbir iddianın araştırılmadığı, cinayetin neden işlendiğinin bile sorgulanmadığı, bilirkişi raporunda ifade edilen hiçbir hususa yer verilmediği, acılı eşi Ayşe Ateş’in ifadesine dahi yer verilmediği, hukuk tarihine kara bir leke olarak kazınacaktır.

Bu iddianame görünümlü utanç belgesinin, bir hukuk devletinde, hiçbir mahkeme tarafından kabulü mümkün olamazdı. Bunu kaleme aldığını iddia eden savcının tüm yetkileri de zaman kaybetmeden elinden alınmalıydı. Adalet duygusunu daha iddianame aşamasında zedeleyen, hukukun üstünlüğü yerine, üstünlere hukuk tesis etmeye çalışan bir yaklaşım, adalet heykeline bile hesap veremez.

İYİ Parti, Sinan Ateş’in mirası olan ailesinin yanındadır. Bu cinayette parmağı olan herkesin adalet önünde hesap vermesi için tüm gücümüzle mücadelemize devam edeceğiz. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.

Sosyal medya hesapları üzerinden Müsavat Dervişoğlu nerede diye soranlara sesleniyorum; Fırat Çakıroğlu şehit edildiğinde kabrinin başında ben vardım. Sinan Ateş şehit edildiğinde de tabutunun başında yine ben vardım. Bu sorularınızı orada olamayanlara sorun.

Herkes iyi bilsin ki 'Ya adalet ya kıyamet' diyenler elbet bir gün kazanacaktır."