16 Nisan’da referandum için sandığa gidiyoruz. Türkiye genelinde 55 milyon 319 bin seçmen, 167 bin sandıkta, Sakarya’da ise 681 bin seçmen, 2 bin 200 sandıkta oy kullanacak. Seçmenin kimi, ‘Hayır’ diyecek, kimi de ‘Evet’

                                                           **

Yapılan anket çalışmalarına göre seçmenin yüzde 80’i kararını vermiş durumda. Yüzde 20’si ise hala kararsız. Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi işte bu kararsız yüzde 20 için saha çalışmalarını futbol deyimiyle, ‘Tam saha pres’ yaparam sürdürüyor..

                                                           **

Karasız seçmen deyip geçmeyelim. Bir yerde okumuştum, kararsız seçmen en bilinçli seçmenmiş. Dinliyor, okuyor, inceliyor ikna olursa kararını veriyor. Yok ikna olmazsa sandığa bile gitmiyor. Daha öncesi seçim ve referandumlarda çevremdeki bazı insanlardan bunu ben de biliyorum..

                                                          **

Yukarıda belirttiğim gibi, seçmenin yüzde 80 civarı kararını vermiş. Kalan ve sandığı gerçekten etkileyecek olan yüzde 20’lik kararsız seçmen için CHP’de, AK Parti’de bastırıyor. Biri, yeni anayasa değişikliğinin, ülkeye kara günler getireceğini, diğeri, ülkeye güneşli günler geleceğini savunuyor..

                                                          **

Kararsız seçmenin, öyle boş cümlelere karnı tok, gerçekçilik arıyor, bilimsellik arıyor, örnek arıyor. Karşılaştırıyor, çarpıyor, bölüyor, topluyor ve bir karar vermeye çalışıyor. Hah tam bu arada, sokaklardaki, caddelerdeki AK Parti’nin ve CHP’nin referandum araçları devreye giriyor. Yüksek volümde yayınladıkları marşlarla kararsız seçmeni ‘şıp’ diye ikna ediyorlar..!

                                                        **

Şaka bir yana, yüzde 80’i kararını vermiş bir ülkede, kararını verememiş yüzde 20’yi böyle gürültülerle ikna edeceğini sananlar, bence iletişimin ne olduğunu bilmeyen bu işin amatörleri.

                                                         **

AK Parti’ye de, CHP’ye de söylüyorum. Sokaklarda, caddelerde yüksek volümlü marşlarla, şarkılarla, türkülerle gezdirdiğiniz referandum araçları sadece ve sadece gürültü kirliliğine kürek çekmektedir. Asla ve asla bir kişiyi bile ikna etmeleri söz konusu değil..

                                                        **

Türkiye’deki 55 milyon 319 bin seçmenden, Sakarya’daki 680 bin seçmenden bir tanesi bile bu referandum araçlarının yüksek volümlü marşından, türküsünden, şarkısından etkilenip, o yönde oy vermesi mümkün mü? ‘Mümkün’ diyenlere ben inanmıyorum. Hatta bir adım daha ileri gideyim; Sokak ve caddelerdeki bu referandum araçları ters tepki bile yapabilir..

                                                      **

Ne gazetelerdeki vaat demeçleri, ne sağa sola asılmış ‘Evet’ afişleri, ne gümbür gümbür sokakları, caddeleri arşınlayan referandum otobüsleri, hiç biri hilafsız söylüyorum hiç biri kararsız seçmeni etkileyecek çalışma değil.

                                                      **

Böyle, dededen kalma metotlarla gidildiği sürece de o kararsız seçmen kararsız kalmaya devam edecektir. Bunu, sandığa gidecek seçmen yüzdesinden de açık olarak anlayacağız..