Çağlayan Adliyesinde Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol ile Fransa'nın güneyine düşen Alman havayoluna aİt Germanwings uçağını düşüren yardımcı pilot Andreas Lubitz ortak noktaları nelerdir hiç düşündünüz mü?
Bu kimlikler jenerasyon olarak da aynı dönemdeler.
İnsanı insan yapan aldığı sevgidir.
Eğitimden ne aldığıdır.
Buradan o yüzden durmadan ‘Eğitim’in önemine dem vuruyorum.
“Eğitim insanı alim de yapar zalim de” diyorum.
Bu iki olayın katilleri incelendiğinde oynadıkları bilgisayar oyunlarından tutun da sevdikleri filmlere kadar ne varsa, şiddet içeren sahnelere sahip değilse ben de hiç bir şey bilmiyorum derim.
Eğitim 0-3 yaş ile başlayan bir süreç.
Hem de en hızlı dönem 0-3. yaş dönemi.
Anne karnında başlayan eğitim de sevgi ile büyüyen ve oynadığı oyuncaklara varıncaya kadar önemli olan bir yer oluşturmakta.
Şimdi bu katillere baktığınızda oyuncakları var mıydı?
Varsa nelerdi, düşünmekte fayda var. Sosyolojik bir olay.
Bu olaylar hiç bitmeyecek.
Teknoloji ve bilim ne kadar hatasız olursa olsun, insana yatırım yapılmadığı sürece daha da vahşi olaylar olacak. Daha vahim olaylar yaşayacağız.
O yüzden pedagoji, o yüzden eğitim ve öğretim diyoruz. Dilimizde tüy bitti.
Gidişatı görüyorsunuz.
Yardımcı pilot Anreas tüm hezeyanları ve beyni yıkanmış kokpit kapısını açmadı ve uçağı içindeki duygularla bilerek düşürdü.
Çağlayan kapısını açmayan Şafak ile Bahtiyar da Berkin(!) mesajını vererek savcıyı da kendilerini de sona götürdüler.
Masum insanlar öldü.suçlular belli.
Eğitime ve insana önem vermedikçe bu ve bunun gibi olayları göreceğiz.
Zamanında uzmanların söylediği oyunlar,diziler şimdilerde seri katillerini piyasaya sunmakta.
Siz hala üniversite açmaya devam edin ama içi boş nesiller yetiştirin.
Her sene sistem değiştirin ama seviye her sene bir öncekine göre daha kötü olsun.
Böyle bir şey var mı yahu?
Insana yatırım diyorum…
Önce birey diyorum…
Demekle mi kalacak, sesimi duyan var mı?