Geçtiğimiz günlerdeki Tarafsız Bölge Programındaki tarafların konuşmalarını ilgiyle izledim.
Konuşulanlar oldukça hararetliydi. Mevcut siyasi iktidarın 'sempatizanı' diyeceğim kibarca, hukukçu hanımefendi hayretime mucip açıklamalarda bulundu. Bana göre en can alıcı kısmı şöyle: "Hepimiz, bu ülkede yaşayan herkes, yanlış ve ülkeye zarar verecek işler yapmak istemez. Ama, maalesef ülkenin içinde bulunduğu durum bazen böyle şeyler yapılmasına yol açıyor." Söyledikleri, bu anlamı ifade eden cümlelerdi. Kastettiği yanlışları yapanlar ise, mevcut iktidar sahipleri.
Behey akıl yoksunu veya tatlı su kurnazı sayın hukukçu, ülkenin içinde olduğu durumu ayan beyan kabul ediyorsunuz da; sanki on küsür senedir başka birileri iktidardaymışcasına neden aptalca mazeretler sunmaya çalışıyorsunuz. "Biz böyle olsun istemezdik ama oldu," nasıl bir cümledir anlamakta güçlük çekiyorum. Siz bir hukukçu olarak kime hizmet ediyorsunuz? Adalete mi ( aslında tam da budur vazifeniz) , yoksa iktidarın sözcüsü olarak mı çıktınız oraya. Net bir biçimde yöneltilen sorulara , çeşitli laf cambazlıkları ile cavap vermek midir sizin mesleğinizin gereği olan, yoksa taşıdığınız ünvana yakışır bir şekilde adilce , dürüstçe mi olmalıydı tavrınız ve sözleriniz? Yazık ki bu ülkede nice gençlere de eğitimler vererek, gelecek nesilleri de kendiniz gibi kafalara dönüştürmeye çalışmaktasınız. Ve daha da vahim olan, birinci adam dedikleri şahıs, aynı gün şu cümleyi kurmuş : "Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır". Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyeceğim lakin; söyledikleri yalanlara kendileri de inanıyorlar ya ....Yapılan haksızlıkları, adaletsizlikleri ve yandaş olmayana farklı muameleyi , zannediyorlar mı ki bu insanlık anlamayacak ve unutacak.
Adaletin, hakimlerin elinde yok olduğu bir ülkeye dönüşmeyeceğiz eminim. Benim hiç kuşkum yok ki bu iktidar yalakaları, bir gün ve tez vakitte yaptıklarının yanlışlığını idrak edecekler. Çünkü hayat onları öyle bir noktaya getirecek ki! İdrak etmemelerinin mümkünatı olamayacak.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
