Nedir kota? Ne zaman dolar? Kimler ve neler doldurur? Sınırı standardı nedir?

Google tanımlarını aktarayım öncelikle, terimler sıkıcı görünüyor ama bu yazı sıkıcı olmayacak!

Ekonomi tanımı olarak kota; kontenjan sisteminde dışalım yoluyla yurda getirilecek malların çeşitlerini ve her çeşidinin miktarlarını gösteren liste.

Sinema terimi olarak kota; kimi ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı film sayısına oranı.

Reklamcılık Terimi Olarak Kota: Uluslararası ticarette ithaline ya da ihracına izin verilen ürünün miktar veya değer olarak sınırlandırılmasıdır

Tdk tanımları var bir de; Bir devletin diğer devletlere tanıdığı ithal veya ihraç edilecek mal miktârı. Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı Bir ülkede ithal edilecek mallar için getirilen sınırlama v.s

Yanılmıyorsam kota ya ilişkin bu yazıyı okuma kotanız dolmak üzere.İşte bu, benim kota tanımım da tahammül, sınır gibi bir şey.Tam da bunu anlatmak istiyordum , biz genellikle yukarıda kaynaklardan alıntı yaptığım tanımları kullanmıyoruz.Biz bir internet kotamızı bir de kendi kotamızı biliyoruz .Ve ben kendi insiyatifimle kullandığımız yerleri düşünerek diyorum ki kota=kapasite=yeterlilik=dayanılabilirlik .Çok yoruluruz’ bugün kotam doldu’ deriz. Çok kandırılırız ‘kotayı aştılar ‘deriz. İstismar edilir,’ bende kİ kotasını doldurdu’ deriz.Çok üzülürüz benim kotam bunları kaldırmıyor deriz mesela.

Ama bugün ülke koşullarına bakıyorum da millet olarak kota sorunumuz yok, bizde sınırsız=kotasız internet gibi olduk. Her yerde , her biçimde çekiyor ve kota sorunu yaşamıyoruz.

( sözüm MECLİSTEN! dışarı demeli miyim bilemedim ama yolsuzlukta, hadsizlikte, adapsızlık da da pek bir kotasız olduk)

Terör, işsizlik, ekonomik krizler ,değiştirilmekten bir türlü oturtulamayan eğitim sistemi ,artan ve de önlenemeyen kadına şiddet, gittikçe sınırlanan hak ve özgürlüklerimiz, ötekileştirmeler ve bölünme korkusu, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam arayışı,gelecek kaygısı v.s derken biz bunları Türk halkı olarak kesintisiz çekiyoruz farkındamısınız? Bu iyi mi kötü mü bilemedim ama NE YAZIK Kİ KOTASIZIZ ARTIK!!! Yanılıyor muyum?