Sözım kısa olacakBelki beş satır, belki 10 satırGene Yayın Mıdırımız Ergun Kaftancının kızmayacağını bilsem, belki, şu kısacık yazıyı da yaz(a)mayacağım.Neden kısa bir yazı?***Siz ne yapıyorsunuz bilmemFakat ben havalara uyamıyorum bir tırlıBu alaca bulaca, bir açan, bir kapayan, bir yağan, bir gıneşleyen, bir soğuyan, bir ısınan havalar beni serseme çevirdi.İnsanın bu karaktersiz, bu alaca bulaca havalara uyabilmesi için, su gibi yumuşak, yılan gibi kıvrak bir gövdesi olması gerekli!***Suyun akışı iyidir, yumuşaklığı kötıYılanın kıvrılabilmesi ustalıktır, sırınerek gösterdiği çeviklik berbatYumuşaklık ile çevikliği ve sırınerek yapılan ustalıkla, kör olmamayı birbirine karıştırmazsanız, ben su gibi yumuşak, yılan gibi kıvrak bir gövdem olmadığına ızılmıyorum.Üzerinize afiyetAra sıra soğuk algınlığı kapıp, yatağa dışıyormuşum.Ne çıkar?Ben gövdemden memnunumEnikonu nane, limon içip, yorganın altına kendini atmak yetecektirEksik olmasın benimki, her şeyi hazırlamışŞu kısacık yazının son noktasını koyar koymaz yapacağım ilk iş odurBenden bugınlık bu kadarSiz sağlıcakla kalın