Dün gazetelere bir haber servis edildi. Haber, Adapazarı Camili 1’de ki Sait Faik Abasıyanık Ortaokulu tarafından düzenlenen ‘TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’ ile ilgiliydi. Son derece sevindirici bir haber. Ortaokul öğrencilerinin, danışman öğretmenlerin desteğiyle ortaya koydukları gerçekten mükemmel projeler görücüye çıkmıştı.

                                                         **

Bu küçük çocuklar, yarınların bilim insanı olmak için ilk adımlarını atıyor. Okul yönetimi de, danışman öğretmenler de, en büyük destekçileri. Önce haberi okudum. Sonra da haberin fotoğraflarına bakmaya başladım. Bilim insan olma yolunda adım atan ortaokul öğrencileri, fuarı gezen konuklara tek tek projelerini gösteriyorlar.

                                                         **

Gurur duymamak elde değil. Fotoğraflara bakarken bile duygulanıyor insan. Son iki fotoğraf, bütün bu güzel duygularımı silip süpürdü. Son iki fotoğrafta öğrencilerin semazen gösterisi vardı. ‘TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’ ve semazen gösterisi. Bilim ve semazen. Yani bu kadar olur.

                                                         **

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri olsa tamam. Kur’an-ı Kerim kursunu bitirme etkinliği olsa tamam. Mevlana’yı anma etkinliği olsa tamam. TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’nda semazenin ne işi var? Organizasyon on numara. O bölümü sıfır numara!

KATILIM GÖSTERMEK!

Yukarı da da belirttiğim gibi, gazetelere sürekli olarak kamu ve özel kurum ve kuruluşlardan haberler servis edilir. Okullar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerle belediyeler ağırlıkta. Bu servis edilen haberlerde kullanılan bir dil beni ve Türkçe konusunda hassas olan herkesi üzüyor.

                                                          **

Özellikle okullardan gönderilen, öğretmenler tarafından kaleme alınan haberlerdeki o hata gerçekten çok acı. Çeşitli açılışlar, toplantılar gibi etkinliklerde, ‘katılanlar’ anlatılırken, ‘Falanca, filanca da katılım gösterdi’ diye yazanlar var. Katılım gösterdi ne demek! Bir insan nasıl katılım gösterir.

                                                         **

‘Katıldı’ denileceğine, ‘Katılım gösterdi’ demek, haberi daha çekici hale mi getiriyor acaba. Açtım yazdım Türk Dil Kurumu’na, ‘Böyle bir kelime bulunamadı’ diyor. Olmayan bir kelime bulunamaz tabi. Ancak, haberleri servis edenler nereden buluyorlarsa, ‘Katılım gösterdi’ yi buluyor. İşin acı tarafıysa, gazetelerdeki editör arkadaşların, bu yanlışı düzeltmeden aynen gazeteye koymaları.

ADAP PANOLARI!

Belediye ve özel halk otobüslerinde bazen gereksiz gereksiz afişler, panolar görürüz. Bu otobüslerin iç bölümlerine bunlar asılacağına bence, adap panoları, yazıları asılmalı. 15-18 yaşındaki çocuklar koltuklarda otururken, 70-80 yaşında insanlar ayakta yolculuk yaparken bu panolara ihtiyaç var.

                                                   **

Oturduğu koltukta uyuyor numarası yapan, arada bir kısık gözünü hafif aralayıp çevreyi kolaçan eden lise veya üniversite öğrencisine karşılık, elindeki bebekle ayakta yolculuk yapan kadın varsa, bu panolara ihtiyaç var. Ayakta yolculuk yapan yaşlı adamın ‘bana yer verir mi?’ umuduyla gözünün içine baktığı çocuk, koltukta kaykılmış bir şekilde cep telefonuyla oynuyorsa, bu panolara ihtiyaç var.

                                                    **

Bence Büyükşehir Belediyesi, bu konularla ilgili otobüslere birer ikişer pano veya afiş asmalıdır. Bir umut, belki birileri utanır da yaşlılara yer verir…