AKP ile kafa kafaya politika yapabilecek siyasi parti hiç olmadı. AKP’nin kurulduğu günden bugüne kadar, siyasi terazide, siyasi ağırlık açısından onun ağırlığının yarısına hiçbir parti ulaşamadı. İlk zamanlardan, bu zamanlara kadar CHP onunla biraz olsun ‘akran’ gösterilmeye çalışıldı ama böyle bir ‘akran’lık hiçbir zaman gerçekleşmedi.

                                                 **                                           

Bir gazeteci olarak, CHP’nin ve AKP’nin insanlarla iletişimini, insanlarla nasıl iletişime geçtiğini çok iyi biliyorum. Faaliyetleri ve de etkinlikleriyle ilgili basına gönderdikleri bültenlerin içerik zenginliklerini, veya fakirliklerini her bültende net gören çok az kişiden biriyim.

                                                 **

Bu konuda AKP’nin CHP’den misli misli önde olduğunu, AKP’nin, bülten ve de haber konusunda CHP’den kat kat zengin olduğunu biliyorum. AKP bu konuda gerçekten çok çok ileride. Zaten partinin seçimsel, rakamsal ve de sandıksal başarılarının en büyük nedeni de bu. Yani, medyaya gönderilen haber bültenlerinin yoğunluğu. AKP kadar bir olayı büyüterek bültene aktaran bir başka kurum veya kuruluş olamaz.

                                                 **

Bakın, ‘Başka bir siyasi parti olmaz veya yoktur’ demiyorum. ‘Başka bir kurum veya kuruluş olamaz’ diyorum. Yani, Türkiye’de bırakın siyasi partileri, AKP kadar bu konunun ustası hiçbir sektörün olması mümkün değil.   

                                                 **

Mesela Sakarya’yı ele alalım. Partinin gerek il başkanlığından, gerek hemen hemen 16 ilçe başkanlıklarından medyaya her gün sayısız bülten ve haber servis edilmektedir. Belediyelere dönersek. Bırakın ilçe belediyelerinin her gün yerel basını haber-bülten bombardımanına tutmasını…

                                                 **

Sadece Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’nun yerel basına gönderdiği bülten ve haberler hem eksiksizdir, hem de 12 sayfalık bir gazeteyi dolduracak kadar çoktur. AKP’nin il ilçe teşkilatlarının yanı sıra başta Büyükşehir ve diğer belediyelerde kurulmuş olan basın bürolarının partiye katkısı da zaten her seçimde ortaya çıkıyor.

                                                 **

Bu tespitlerim aslında CHP’ye bir anlamda, ‘Basın Bürosu’ deyip geçmeyin uyarısıdır. Yani, eline bir kez fotoğraf makinesi alanlarla bu iş olmaz, iktidara gelinmez! CHP’ye gelince, başta İl Başkanlığı olmak üzere, tüm ilçe başkanlıklarından medyaya arada bir servis edilen bülten ve haberler son derece kalitesiz.

                                                 **

‘Arada bir’ diyorum çünkü; AKP, parti teşkilatları ve belediyeler olarak basına günde ortalama 30-35 haber-bülten servis ederken bu sayı CHP’de bir veya ikidir!

                                                 **

Ayrıca, CHP’nin gönderdiği ne fotoğraflar fotoğraf, ne bültenler bülten, ne de haberler haberdir. CHP’nin gönderdiği bu bülten ve haberlerin eşi bilen usta meslek erbaplarının değil, amatör bile olamamış kişilerin yaptığı çalışma olduğu daha ilk göz atmada belli olmaktadır. Net olmayan fotoğraflar her zaman büyük sıkıntı. İçinden hatasız bir cümle dahi çıkmayan bülten ve haber setleriyse CHP’nin bu konuya verdiği önemi özetlemektedir.  

                                                 **

CHP eğer bir şeyler yapmak istiyorsa, öncelikli olarak kesinlikle ve de kesinlikle ciddi bir basın bürosu oluşturmak zorundadır. Bunun başına da bir değil, üç-dört kişiden oluşan işi bilen kişileri yerleştirmelidir. Ondan sonra görün bakalım, başarı nasıl geliyormuş! Bunun için evinde oturan o kadar çok işsiz meslektaşımız var ki…