Sevgili okurlarım genel seçimler yaklaşmakta iken ilimizde de çeşitli partilerden farklı dünya görüşüne sahip kişiler milletvekilliği için aday adaylığı başvurusunda bulunmaktadır. Bu milletvekilliği aday adaylarından birisi de MHP il başkanlığından istifa ederek aday olduğunu açıklayan Levent Bülbül’dür. Bazı kesimin düşündüğünün aksine Levent Başkan Hendek ilçesini temsil eden bir aday değil şehrin en ücra köşelerinde seveninin bulunduğu bir kişidir. Bu bakımdan bir Sakarya sevdalısı ve MHP’ye gönül vermiş biri olarak  Levent başkanın adaylığı beni ve camiamızı heyecanlandırdı. Şehrimizin kuzeyinden güneyine seveni bulunan Levent Bülbül’ün bu aday adaylığı sürecinde bir çok avantajı bulunmaktadır.

Eski ve deneyimli bir siyasetçi olan Muharrem Bülbül’ün oğludur. Bu durum Levent Başkana yakın dönem Türk siyasi tarihi ve MHP'nin yaşadığı gelişim süreci hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamıştır. Böylece objektif ve doğru değerlendirmeler ile siyasi hayatında emin adımlar ile yürümektedir. Bu duruma avukatlık mesleğinin verdiği hatiplik ve kişisel karizması da eklenince diğerlerinden çok farklı olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Levent Başkana il başkanlığının ilk döneminde yaşına atıfta bulunarak yapılan tecrübesiz eleştirisine yaptığı il başkanlığı ile bu işin yaş ile değil akıl ile olduğunu öğrettiği açık bir gerçektir. Atama olarak görev yapıyor kongre yapamaz yapsa da kaybeder diyenlere kazandığı kongrelerle cevap vermiştir. MHP onun döneminde yerelde en yüksek oya sahip olmuştur. Aldığı kararlara, yaptığı çalışmalara baktığımızda “Bir günlük adalet altmış yıllık ibadetten faziletlidir.” şiarıyla bir yönetim sağladığını görmekteyiz. Birilerinin söylemeye korktuğu gerçekleri söylemiş uğradığı sansürlere baskılara rağmen doğru bildiğinden bir gün olsun ayrılmamıştır.

Levent Başkanı sıradan bir siyasetçi olarak değerlendirenler yakın zamanda yanıldıklarını bir kez daha göreceklerdir. İdealist bir dava adamı olması hasebiyle Sakarya'mızın yanı sıra Ankara’da da farkını hissettirerek görev alacağı düşüncesindeyim.

Bunları yazarken Levent Başkan ile aynı dönemde görev yapan ve onu iyi tanıyan biri olarak yazdığımı bilmenizi isterim. Sonuç ne olursa olsun biz şunu bilmekteyiz ;

Üzülme! Bu davanın sahibi Hak'tır.

Hak olan davada zafer muhakkaktır...