Sevgili okurlarım bu yazımda Bozkurt Selamı üzerine duracağım. 3 Mayıs 1992 Türkçülük gününde Bakü’de Ebulfeyz Elçibey ile Başbuğ Alparslan Türkeş’i görmek isteyen Türk Milliyetçileri Azatlık meydanında toplanmıştır. Azerbaycan Türkleri, Türkiye’de gördüğü işkencelere rağmen hak davasından biran olsun dönmeyen siyasi hayatı boyunca çizgisini bozmayan Başbuğ Alparslan Türkeş’i dinlemek için bir araya gelmişti. Yetmiş yıldan beri komünist Rusların boyunduruğu altında, esaret içerisinde yaşayan 1 Milyon Azerbaycan Türkünü Ebulfeyz Elçibey ile Başbuğ Alparslan Türkeş Bozkurt selamıyla selamlamıştır. Bu tarihten sonra Bozkurt Selamı ülkücü harekete gönül vermiş Türk Milliyetçilerinin sembolü haline gelmiştir.

Başbuğ Alparslan Türkeş’in bu selama yüklediği anlam;

Serçe parmak: Türklük

İşaret parmağı: İslamiyet

Bozkurt işaretinin ortasında kalan boşluk: Cihan

Üç parmağın birleştiği nokta: Mühür

Sonuç: Türk İslam mührünü dünyaya vuracağız demiştir.

Bozkurt selamını zamanla ülkücülerden oy devşirmek adına başka düşünceye sahip siyasilerde yapmıştır. Aslında önemli olan Bozkurt işareti yapmak değil, Bozkurt gibi yaşamak veya ölmektir. Zindanlarda, işkencelerde, idam sehpalarında bile inandığın davandan vazgeçmemektir. Rahmetli şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu gibi “…  Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.” diyebilmektir.

Yoksa parmakları olan ve iradesine hakim olan herkes bozkurt selamı yapabilir. Önemli olan cennet mekan Başbuğ Alparslan Türkeş’in yüklendiği anlamları örnek alarak bu işareti yapmaktır. Aksi halde Türk-İslam düşüncesine inanmadan yapılan Bozkurt selamının bana göre bir anlamı yoktur. Türk Milliyetçiliği çıkarılabilecek veya giyilecek bir elbise değildir. Yaşam biçimidir. Bu düşünceler ile yazıma Başbuğ Alparslan Türkeş’in ülkücülük üzerine sözleri ile son vermek istiyorum. Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.”