‘’Çağımızın en büyük sorunu; akıllılar hep kuşku içerisindeyken, aptallar küstahça kendinden emindir.’’ Demiş B. Russel.

Aklı, gereği gibi kullanamama durumu da, aptallığın tanımlarından biridir. Öyleyse Russel şunu söylüyor. Aklı gereği gibi kullanamayanlar, küstahça kendilerinden emindirler. Dolayısıyla küstahça kendinden emin olmak, bir aptallık hali ve gerçekten de çağımızın sorunu diyorum bende ve konuya giriyorum.

Ben tüm kalbimle katıldım bu teze. Bende de mevcuttur bilemedim şimdi, çünkü insanlar kendilerinin aptallıklarını farkına varamayabilirlermiş. Örneğin burada bu konuyu yazıyor olmak bile, zaman zaman yaptığım hataları da düşündüğümde hem küstahça hem de aptallık olarak değerlendirile bilinir.. Ama isterim ki bu yazıdan sonra aptallar ve küstahlar, kendilerinde ki bu durumun farkına varsınlar.

Küstahlık ve şu yerli yersiz kendinden emin hallerimiz yok mu, her yerde nasılda can sıkıcı En fazla hatayı da maalesef o çok kendinden emin hallerimizde yapıyor olduğumuzu düşündünüz mü hiç? Liderlere bakın, bakın bir şu siyasilere, hatırlayın o küstah ve kendinden emin hallerini, ve yakın zamanda yaşadıklarımızı getirin gözünüzün önüne…Sözde akıllıydılar. Kuşkuya hiç yer bırakmadılar. Sonra ne oldu? Elele kol kola oldukları, yan yana yürüdükleri, sırtını sıvazladıkları insanlar konusunda yanıldılar ya da kendi tanımlarıyla kandırıldılar!!! Onlarca insanı bir çırpıda toplatıp, içeri tıktılar mesela sonra pardon dediler. Nasılda hem kendilerinden ve hem de olup biteni çözdüklerinden emindiler değil mi?.

Çıkalım siyasetten keza onlar o kadar çeşitlilik ve değişiklik gösteriyorlar ki bu konuda. Uzman görüşleri olmadan tamamlayamam beni aşar bu yazı konusu... Daha sade anlaşılır örneklerle devam edeyim, trafikte örneğin, ölümcül trafik kazalarının bir çoğu kendinden emin, iyi şoför olduğunu düşünen insanların manevralarından kaynaklanmaz mı? Ya da bir terziye gittiniz. Bir elbise diktireceksiniz diyelim. Konuşturmaz ki sizi. Ne giymeniz, nasıl bir model olması gerektiği, hangi kumaştan yapılacağı gibi her detayı o kadar iyi biliyordur ki,iş birliği yapmaksızın, istediğiniz modeli, rengi anlatmanıza müsaade etmeden işe başlar mesela. Sonu hüsran tabi.. Bazı psikologlarda da durum böyle, sizden çok o konuşur, sizi size o anlatır. Seans biter, siz sus pus. Sorununuzda çözülmemiştir. Alın size bir hayal kırıklığı daha. Kuaförlerde de vardır benzer davranışlar. Sizin ne istediğinizi, size ne yakışacağını bilirler. Siz de güvenir oturursunuz o koltuğa, kalkarken siz siz değilsinizdir artık, İstediğiniz bu değildir ama o kadar kendinden emindir ki kendinizi ve istediğinizi ifade edemezsiniz. Çıkarken oradan, kendinizi tanıyamazsınız. Şahsım adına söylüyorum terziye bir daha bir iş götürmem. O psikoloğa, terapiye gitmem, o kuaföre saçımı teslim etmem. Siyasileri unuttum mu ? Unutmadım. O partiye de, liderine de güvenmem ve bir daha oy vermem. Sanırım benim yerimde kim olsa böyle davranır. Buradan da anlıyoruz ki aptallıklar tartışıla bilinir. Ama küstahça kendinden emin olma halinin işe yararlılığı, tartışmaya kapalıdır.

APTALLIKLAR BAKİ OLMASIN

Mesleklerde ki küstahlık ve o empatisi’siz yaklaşımı oldukça tehlikeli bulurum. Ne geliyorsa başımıza, adının önüne aldığı unvanla, tevazu yoksunu, sağduyusu kayıp insanlar yüzünden geliyor . Düşünün bir; Her daim, her şeyin en iyisini en doğrusunu bilen, fikir ve bilgi alışverişine kapalı, karşısındakine söz vermeden konuşan, dinlemediği soruya cevap veren, konu bitmeden üzerinde yorum yapan, daima son sözü söyleme eğiliminde, eleştiriye kapalı ve en iyisini ben bilirim, tekim, üzerime tanımam mod unda ve önyargılarıyla gezen insanlar azımsanamayacak kadar çok etrafımızda. Birde paraları varsa, mevkileri de bu parayı akara dönüştürdüyse of ki ne of ….İşte bu insanlara asla tahammül edilemiyor . Özgüven çok güzel ama altyapısı varsa. Özgüvenli ama aptal, mevki sahibi ama küstah, insan kadar kendine ve etrafına zarar verebilecek bir tür daha tanımıyorum ben. Hemen herkes aslında neyi çok iyi bildiğini, neyi çok çok iyi yapabildiğini bilir. Günlük yaşamında bu donelerle, içgüdüsel davranışlar sergiler. Biraz egosu yüksek olanlar ise, bu yönleriyle sivrilme eğilimindedirler. Ancak ben insanların, evet iyi bildikleri işleri yapmalarından, iyi bildikleri konular üzerinde konuşmalarından, gerçekten iyi oldukları alanlarda bulunmalarından ve bu durumun kazanımlarıyla yaşamalarından çok keyif alıyorum ama istiyorum ki bu kendinden çok emin insanlar, aynı zamanda hangi konuda zayıf, hangi konuda yetersiz, hangi işi aslında yapamıyor olduklarının da farkına varsınlar. Başarılı oldukları değil de, olmadıkları yerler de yoğunlaşıp tevazularını devreye soksalar. Ben istiyorum ki bu kendilerini bulunmaz ve tek gören, yerlerinin sabit olduğunu düşünen küstah insanlar, eylemleri sözleri ve davranışlarıyla diğer insanların yaşamını ve haklarını taciz edemesinler. Her küstahlıkta ve aptallıkta bir diğerini yıpratan bir şey var çünkü. Ve ben istiyorum ki onlar şunu bilsinler; Evet kişi kendisinin aptal olduğunu fark edemez ve de kabul etmez belki. Kendi çabalarıyla kurtulamayacaklar, aptallıkların baki kalmaması için, bizde çaba gösterelim, onlar böyle aynı kararlılıkla kendinden emin olmaya devam ederken de o diğerleri her şeyi görüyor ve onlara gülüp, onlardan vaz geçiyorlar, bilsinler istedim…