Rahmetli dedem, ‘Her insan gibi görüneni, insan zannetme’ demişti yarım asır önce. Uzun, çok uzun zaman bunun ne demek olduğunu kavrayamamıştım. ‘Her insan gibi görüneni, insan zannetme’

                                               **

Bu sözün ne demek olduğunu, ne anlatmak istediğini, 70’li yılların ortasında Adapazarı Sakarya Caddesi’nde işlenen bir cinayet sonrası anlamıştım. Hatırladığım kadarıyla bir cani, akrabasının evine girip, altınları için akrabasını ve yeğenini hunharca katletmişti. O zaman anladım ki, dedemin bana yıllar önce söylediği, ‘Her insan gibi görüneni, insan zannetme’ işte böyle caniler içinmiş.

                                              **

O, insan gibi görünen, aslında insan değil de cani olanlardan ikisi önceki gece yarısından sonra Kaynarca’da ortaya çıktı. İki cani, bir işyerinde birlikte çalıştıkları mülteci bir adamın, 20 yaşında, 9 aylık hamile eşini, yanında 10 aylık bebeğiyle birlikte gece yarısı evinin kapısını kırarak ormana kaçırıyor.

                                            **

İki insan görünümlü sabık cani, önce 9 aylık hamile kadına tecavüz ediyor, sonra da hem kadını, hem beraber kaçırdıkları 10 aylık bebeğini başına taşla vurarak öldürüyorlar. Allah belanızı versin insan görünümlü caniler!

                                           **

Zavallı kadın, doğum yapacağı gün tecavüze uğruyor, karnındaki ve kucağındaki bebekleriyle, başları taşla ezilerek öldürülüyor. Bunları yapan insan olabilir mi? Bir insan böyle canilik yapabilir mi?

                                          **

‘İdam’ üzerinden siyasi rant devşirenler; o idamı, siyasetinizin daha da zenginleşmesi için değil, böyle canileri yok etmek için getirin. Hem de bir an önce…

YUSUF MAHMUTOĞLU

Mesleğe başladığım günlerden yani, 80’li yılların başından beri tanırım Yusuf Mahmutoğlu’nu. Hem siyasi, hem mesleki çalışmalarına yakınen şahit oldum. Benim tanıdığım dönemler içinde ömrünün her anını, bu ülke için, bu şehir için vakfeden bir şahsiyetti.

                                                   **

Hiçbir şeyi, şahsi gözle değerlendirmez, ülke çıkarı ve şehir çıkarı üzerinden notlandırırdı. Eğer ülkenin ve şehrin çıkarı ön plandaysa bütün gücüyle o hizmet için asılırdı küreklere. Ciddi rahatsız olduğu yakın zamana kadar bile SASTOP toplantılarında sürekli olarak şehrin sorunlarıyla cebelleşmiş, kendinden çok daha genç olanlara yol göstermişti.

                                                **

Allah gani gani rahmet eylesin. Bu şehre çok katkısı oldu. Dilerim bu şehri yönetenlerde Yusuf Mahmutoğlu adını bir sokağın girişine asarak, ona olan borcumuzu kısmen de olsa öderler.