Dün bizim gazetede bir haber vardı.Serdivan Belediyesi Sakarya’ya nefes aldıracak bir projeye hazırlanıyormuş:“ Sapanca Gölü’nün Serdivan sınırları içinde kalan bölümünde, 8 kilometrelik sahil şeridi rekreasyon ve sosyal donatı alanına dönüştürülüyor.”Ben bu habere bayıldım!Bayıldım çünkü…İnsan elinin dokunmadığı doğa güzel değildir, bence.İnsan, üstünde kendi elinin izini taşıyan doğayı sever.Üzerinde rengin her türlüsü ile süzülen yelkenler, kanolar, sandallar bulunmayan denizler, göller sadece boşluktur benim için.Balta girmemiş ormandan bana ne?Benim için orman, baltam girdiği zaman ormandır.Bana hiç kimse yabani kırların güzelliğinden, haşmetinden ve daha bilmem nesinden söz açmasın!Yabani kır, bir halı gibi yol yol, renk renk işlediği ve sürüldüğü zaman güzeldir.Toprak, orman, göl sevilmez mi?Elbet sevilir, fakat insanoğlunun elinden, kafasından uzak durdukları müddetçe değil, insanın eli ve kafasıyla işlendikleri oranda.Çünkü bilinir ki, insanoğlu kendi çevresini saran doğayı, toprağı, ormanı, gölü, yontup işlediği, onu kendi değişiş temposundan yüzlerce misli çok hızla değiştirerek onu ve kendini bugünkü hale getirmiş, yarın ki haline getirecektir.Ve bu böylece akıp gidecektir…Sapanca Gölü’nün, Serdivan tarafının 8 kilometrelik sahili rekreasyon ve sosyal donatı alanı haline getiriliyor.İmar zamparalarının iştahını kaldırmadan, doğanın doğasına zarar vermeden, insan eli ve kafasıyla işlenerek…Burnumuzun dibindeki doğa güzelliği halkın istifadesine sunuluyor.Ben bu projeye bayıldım!Belediye Başkanı Yusuf Alemdar bu işi kıvırırsa, kendisini ayakta alkışlarım…