Te, 1940’lara kadar gider ucu, belki daha ötelere! O zamanlar adı Kulaksız Çiftliği idi. Ta ki, 1985 yılına kadar adı hep Kulaksız Çiftliği olarak kaldı. Köyün, te kurulduğundan beri yani, 1940’lardan beri bi tapu sorunu vardı ve hala var. Aslında bugün orada tek sorun var.  O sorunun adı da ‘Tapu’ sorunu. 1940’lardan beri, köy halkı, gitmedik cumhurbaşkanı, gitmedik başbakan, gitmedik bakan, gitmedik milletvekili, gitmedik vali, gitmedik belediye başkanı bırakmadı.

                                              **

Ama tapu sorunları hallolmadı. Ülkenin cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları, milletvekilleri, valileri, belediye başkanları şu Kulaksız Çiftliğinin tapu sorununu halledemedi gitti. Koca bi ülke. Koca bi ülkeye yönetenler. Beriki tarafta da, küçücük, minnacık bir köy ve bu köyün, iğne ucu kadar bile olmayan tapu sorunu çözülemedi gitti.

                                              **

Ne cumhurbaşkanları geldi, ne başbakanlar, bakanlar. Ne milletvekilleri geldi, ne valiler, ne belediye başkanları. Geldiler ama hiç biri bu küçücük köyün tapu sorunu çözemedi. Onlara mı ayıp, yoksa bu küçücük köyün, bu küçücük tapu sorunuma ayıp!

                                               **

Kulaksız Çiftliği sakinleri, te 1985’te, köylerinin ismini Kenan Evren Köy diye değiştirmek istediler. E, o zaman her yer köy. Köylerinin adını mahalleye çeviremeyecekleri için, köyde devam, ama isimde Kulaksız Çiftliğini atıp, Kenan Evren ismini almak istediler.                                             Dediğim gibi yıl 1985. Bir türlü erişip sorunlarını anlatamadıkları zamanın Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in dikkatini, köylerine O’nun adını vererek çekmek istediler. Bu nedenle Kulaksız Çiftliğinin adını, ‘Ya umut’ diyerek ‘Kenan Evren’ koydular.

                                               **

Keşke koymayaydılar! Çünkü benim bildiğim, Kenan Evren çevresindekilere, ‘Sakarya’da bir köyün adını benim adımı koymuşlar acaba nedendir?’ diye bir kere bile sormamış. Neyse. Başbakanları, bakanları bırakın. Sakarya’ya gelen her valiyi ziyaret eden bu köyün ileri gelenleri, her validen de, ‘Çözeriz, hallederiz’ gibi cevaplar aldı. Ama bugüne kadar bir vali bile sorunu çözemediği ortada.

                                                 **

Son olarak şuralarına gelen Evrenköy halkı, tepki eylemlerine başlayınca, belediyesinin sınırlarında olan Evrenköy ile ilgili umut verici açıklama, Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli’den geldi. Dişli tapu sorununu, ‘Evrenköy Kentsel Dönüşüm Projesi ile çözeriz’ dedi. Ahali çözüm önerisine önce şüpheci yaklaştı. Çünkü onlarca yıldır, çok kandırılmıştı. Çok, ‘yaparız-ederiz’ diyenleri görmüştü.

                                              **

Sonra Başkan Dişli her birini ikna etti. Mahalleye irtibat büroları kuruldu. Vatandaşın merak ettikleri bu bürolardaki görevliler tarafından anlatıldı. Ahali ikna olmuştu artık. Dedelerinin dedesi, ninelerinin ninesi zamanında başlayan tapu sorunu nihayet Süleyman Dişli döneminde çözülüyordu. Ama yine olmadı. Kentsel dönüşüm ile ilgili olarak mahkeme, köylünün yıllardır yaşadığı köyü ‘Orman arazisi’ olarak nitelendirerek, 2/B kullanıcı tespitlerinin iptali ve silinmesine hükmetti.

                                          **

Köylüler, kararla hiçbir hak iddia edemez duruma geldi. Başkan Dişli’nin ‘Çözeriz, hallederiz’ sözleri de işe yaramadı. Bence tek çözüm kalıyor. Mahallenin adını, ‘Recep Tayyip Erdoğan Mahallesi’ koymak… 11 Mart’taki AKP Sakarya İl Kongresinde bunu afişlerle Cumhurbaşkanına anlatmak. Ardından da, Başkent’e yapılacak etkili bir geziyle, kongre salonunda verilen elektriği, tapuya çevirmek!… Başka da bi yolu da kalmadı galiba!…