İKTİDARIN İMAM HATİP OKULLARINA BAKIŞI

Kötü örnekten kastımız bu. Açalım…

Bir öğrenci velisi dostum arıyor; Abi benim çocuğun okuluna sıra alacağız. Nereden bulabiliriz?

Şaşırdınız mı? Ben de şaşıranlara şaşıyorum…

Tamam yıl 2021 olabilir ama burası Türkiye…

Burası Anayasasında zorunlu eğitim ücretsizdir yazan Türkiye…

Ama kazın ayağı öyle değil.

Okullar açılır, sözde yasak olmasına rağmen okkalı bir bağış yaptığınız yetmezmiş gibi daha ilk gün okul müdürü öğrencilerin eline bir liste tutuşturur.

Fotokopi ücreti aylık şu kadar, temizlik görevlisi ücreti bu kadar diye başlayan liste, temizlik malzemeleri ücreti, özel güvenlikçi ücreti, halk oyunları öğretici ücreti, kaynak kitap ücreti, dışarıdan tutulan yabancı dil öğretmeni ücreti vesaire diye uzar gider…

Evet, haklarını yemeyelim, kitapları bedava yaptılar. Bunu başımıza sile kaktılar ‘kitapları bedava veriyoruz ya’ diye…

Kitapları bedava yaptılar ama kalan her şeyimiz ücretli…

Kaldı ki bedava diye dağıttıkları kitapları açan, yüzüne bakan yok. Çünkü yetersiz ki her okul ister istemez kaynak kitap aldırıyor.

Hoş, bedava kitap olayı da sırf birkaç yandaş şirkete para kazandırmaya matuf…

Dediğim gibi şaşırmadım, beni arayan veliye çocuğunun okulunu sordum, tahmin ettiğim gibi devlet normal bir devlet ortaokulu…

Çocuğunu bir imam hatip okuluna verseydi bunları yaşamayacaktı.

İzah edeyim;

Bu iktidar döneminde bir İmam Hatip furyası başladı malumunuz…

Ve bu furyanın tutması için özel ihtimam gösterildi, normal devlet okullarını ihmal ve inkar pahasına…

Normal devlet okulları yukarıda saydığım şekilde bile isteye çuvallatılırken İmam Hatipler bal dök yala haline getirildi.

Arşive girdim, bu konuda yazdıklarımı buldum, bir özet geçeyim ki meramım anlaşılsın,

“İmam hatip okullarının kayıtları cuma hutbelerine kadar konu yapıldı.

Cami avlularında “Türkiye’nin gözbebeği olacak olan imam hatip liselerine kayıtta geç kalmayın’ broşürleri dağıtarak, engeller kalktı, hasret bitti! Ümit nesli yetişsin diye imam hatip liseleri ve imam hatip ortaokulları açıldı. Hayırlı olsun. Şimdi sıra bizde! Çocuklarımızı imam hatip okullarımıza kaydedelim pankartları asarak, sanal alem üzerinden hem ölüleri hem diri ruhları yıkamam için baba beni imam hatibe gönder, çocuklarımız, imam hatip ortaokulunu bitirdiğinde; hem yüce kitabımız Kuranıkerim’i öğrenecek, hem de Anadolu veya öğretmen lisesine gidebilecek, hem Hz. Peygamber Efendimizin hayatını öğrenebilecek, hem de fen lisesi veya imam hatip lisesine gidebilecek. Ayrıntılı bir şekilde dinimizi öğrenirken kaliteli bir eğitim için tercihiniz imam hatipten yana olsun, müracaat eden hiçbir öğrenci açıkta kalmayacaktır” paylaşımları yapıldı.

Bazıları için kendini ispat etme fırsatı oldu, imam hatip okulu açmak, açmak için çaba sarf etmek veya öyle görünmekle bir yerlere mesaj göndermek.

Ki ömrü hayatında cami cemaat görmemiş ama bu iktidar döneminde hasbelkader bir yerlere getirilmiş eski tüfek bürokratlar bile birbirlerini çiğniyorlar, bir arsa veya bir bina temin etmek için.

Niye bu ısrar, niye bu inat?

Bütün okullarda sağlıklı bir din eğitimi verme imkânı varken, niye mukaddes din, imam hatip okullarının ve jenerasyonunun tekeline bırakılıyor?

Din adamı yetiştirmekse maksat, kıtlık yok -ama kalite tartışılır- ve zaten din adamı olacak çocuk bu tercihi çok küçük yaşlarda yapmalı, sistem din adamı olarak ayıracağı çocuğu çok önceden tespit edip üzerine yoğunlaşmalı ve en üst düzey eğitimine kadar verilmeli.

Sair vatandaş dinini diyanetini öğrenmek, yaşamak istiyorsa niye zorunlu imam hatip?

Zorunluya karşı çıkıp yerine bir başka zorunluluk getirmek niye?

Bakın, İmam Hatip Okulları zaten rejimsel bir hataydı.

O bir çaresizlik ve ona bağlı ikiyüzlülüktü.

O mevcut yasaları arkadan dolanmaktı.

O biraz da yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder, beklentisinin gereğiydi.

‘Almanya, Avusturya ve Türkiye’de Din Eğitimi’ adlı kitap var, yazarı da emekli müftü Hakkı Maviş. Temin edin, okuyun.

Özetin özetini bu kitaptan vereyim;

“Türkiye’de, imam olsun diye imam hatip okuluna gönderdiğiniz bir çocuğun aldığı din eğitimi dersi oranı, Almanya veya Avusturya’da bir çocuğa, normal bir vatandaş olsun diye herhangi bir okulda verilen din eğitimi dersinden daha azdır.”

Siz bu anlayışla toplum önderi ve din adamı da dindar nesil de yetiştiremezsiniz.

Dolayısıyla, inat etmeyin.

Din adamı veya toplum önderi olacaklara da dinini diyanetini öğrenmek ve yaşamak isteyen insanlara da verilecek din eğitimi sistemi bellidir.

İmam-Hatipleri bu kadar kutsallaştırmak, kayıt konusunda vatandaşın bir merkezden yönlendirilmesi, camilerde hutbe ve vaazlara konu olması, kayıtların bir cihat havasına büründürülüp sunulması, çocuğunu imam-hatibe verenlerin ve vermeyenlerin şimdiden fişleniyor intibaının yaratılması ne kadar doğru?

Demem o ki, çok güçlü bir iktidara sahibiz, dediği dedik, astığı astık bir iktidar. Referansı İslam olan bir iktidar. Başbakanı, Cumhurbaşkanı namaz kılan bir iktidar. İmam-hatip mezunu Müslüman kardeşlerimizi bütün bürokratik noktalara yerleştirmiş, Asker, sivil bütün muhaliflerini susturmuş, içeri tıkmış, basını kendi yayın organı durumuna getirmiş, Anayasa ile dilediği gibi oynayabilen bir iktidar.

Şimdi bu iktidar döneminde, bütün okullarda, şöyle adam gibi bir müfredatla, dinimizin emrettiği şekli ile çağa uygun ve pedagojik gerçeklere uyumlu, sağlıklı bir din eğitimi verilemez mi? Verilir…

Kim karşı çıkar?

Çıksa ne yazar?

EĞİTİMDE İYİ ÖRNEK; KOCAALİ GÜMÜŞOLUK İLK/ORTAOKULU

Bu okullarımızın dahi ayrımcılığa tutulduğu güzel ülkemde eğitim yükünü sırtlanan çaresiz vatandaşların gayretine güzel bir örnek.

Kocaali Gümüşoluk İlk/Ortaokulu öğrencileri, hayırsever vatandaşlarımız Üzeyir Çetin ve kardeşleri Sezai, Hayati Çetin’in bağışları ile merhum babaları anısına tesis ettikleri İbrahim Çetin Bilişim Teknolojileri Kütüphane Etkinlik sınıfı ve birimleri olarak hizmet verecek komplekse kavuştular.

Açılış törenine Kocaali Kaymakamı Dr. Emre Nebioğlu, Kocaali İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdülkadir Güneş, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Zehra Korkmaz, Gümüşoluk Mahalle Muhtarı Bilal Hazar ve bu sınıfı tüm unsurları ile tesis eden ve bağışlayan hayırsever vatandaşlarımız Sezai , Hayati ve Üzeyir Çetin adına büyük ağabey Üzeyir Çetin ve oğlu Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Emre Çetin’in katılımları ile  Okul Müdür Şenol Kabaoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Kocaali Kaymakamı Dr. Emre Nebioğlu yaptığı konuşmada böyle bir tesisin Milli Eğitim sistemine kazandırılmasında emeği geçen ve örnek olan hayırsever aileye teşekkür etti ve aile adına hayırsever vatandaşımız Üzeyir Çetin’e plaketini verdi.

Okul müdürü Şenol KABAOĞLU sınıf ve birimleri ile ilgili bilgilendirici konuşma yaptı;

“Çağımız bilişim teknolojilerinin geliştiği ve neredeyse hayatın tüm alanlarını kapladığı ve mecburiyet haline geldiği bir döneme doğru evrilmektedir.

Ülkemizde gelecekte bu alanda yoğun yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyulacaktır. Geleceğin nesillerini yetiştirmek için bugünden gereken tedbirleri almak gerekmektedir.

Gümüşoluk İlk/Ortaokulu olarak tüm idareci ve öğretmenlerimizin her aşamasında çalışarak yoğun emek verdiği Bilişim Teknolojileri Kütüphane ve Etkinlik Sınıfı projesini hayata geçirmekle biz bunu yapıyoruz.

Bu sınıfta neler yapacağız?

1.Blok tabanlı kodlama eğitimi verilerek öğrencilerimizin programlama / yazılım eğitimi almaları ve varsa yetenekli öğrencilerimizi birer yazılımcı olarak ülkemizin geleceğine hazırlanmalarını sağlayacağız.

2.Robotik kodlama eğitimi vereceğiz. Bu eğitimle kendi robotlarını tasarlayabilmeleri için bu teknolojinin alt yapısını almış öğrencileri ülkemizin geleceğine hazırlayacağız

3. Tincercad üzerinden öğrencilerimizin içerik oluşturmalarını, bu içeriklerin 3 D yazıcılar vasıtası ile üç boyutlu çıktı alabilme becerileri kazanmalarını sağlayacağız.

Böylelikle öğrencilerin kendi tasarı becerilerini geliştirme ve ürün elde edebilme becerilerini geliştireceğiz.

Açılışını yaptığımız sınıfımız yukarıda bahsi geçen tüm eğitimleri verebilecek düzeyde tasarlanmış ve hayata geçirilmiştir.

Sınıfımız genel manada okulumuzun tüm sınıf ve şubelerine hizmet vermesi açısından Bilişim Teknolojileri Kütüphane ve Etkinlik sınıfı olarak tasarlanmıştır. Sınıfımızda öğrencilerimiz bilişim teknolojisi eğitimi almalarının yanı sıra içeriği özel olarak hazırlanmış kitaplarımızın olacağı kütüphane ve zekâ oyunları oynayabilecekleri birimler ve serbest zaman geçirebilecekleri alanlara da kavuşmuşlardır.

Töreninde İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdülkadir Güneş tarafından Gümüşoluk İlk/Ortaokuluna bu   sınıf ve birimlerinin kazandırılması çalışmalarında yoğun emek sarf eden Mahalle Muhtarı Bilal Hazar’a bir plaket takdim etti.

Ben de katkılarından ve eğitimde iyi örnek oluşturduklarından dolayı emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Bütün okullarımız böyle olmalı…

İktidar eğitimden tasarruf yapma anlayışından vazgeçip en önemli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu kavramalı ve öyle hareket etmeli…

Bu işler velilerin sırtından değil, bizzat devlet eliyle gerçekleştirilmeli ki 2023 hedefinize inanalım.