Özelleştirme İdaresini Web sayfasını açtığımızda;

Özelleştirmenin ana felsefesi, devletin, asli görevleri olan adalet ve güvenliğin sağlanması

yolundaki harcamalar ile özel sektör tarafından yüklenilemeyecek altyapı yatırımlarına

yönelmesi, ekonominin ise pazar mekanizmaları tarafından yönlendirilmesidir. diye yazmaktadır

yıllardır. Özelleştirme adına gerçekten bu ana felsefeye uygun işler mi yapılıyor ?

Geyve Bayat’ta kiralama yolu ile özelleştirilen MERA alanlarını konuşuyoruz. Değerlendirme yapıyoruz. Köylünün tepkisini, tepkilerin haklılığının altını çiziyoruz. Sohbet esnasında gelen haber çığ gibi büyüyecek yeni tepkilerin sinyallerini veriyor. Tank Palet Fabrikası kiralama yolu ile özelleştiriliyor.

Aynı gün Resmi Gazetede yayımlanan 481 Karar sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile; Sakarya İli, Arifiye İlçesi, Hanlıköy Mahallesinde bulunan 1075 Ada, 5 Parsel numaralı 1.804.131 m2 yüzölçümlü taşınmaz ile üzerinde bulunan MSB Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü 1. Ana Bakım Fabrikası Müdürlüğü işletmesindeki mal ve hizmet üretim birimlerinin (Fabrika) ‘nın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verilmiş.

Bayat Köyündeki mera gibi 25 yıllığına kiralama yolu ile TANK PALET FABRİKASI el değiştirecek.

Bu kararname sonrası Türk-İş Genel Başkanı başta olmak üzere tüm kesimlerden itiraz sesleri yükselmiş, kararın gözden geçirilerek geri alınması talep edilmiştir.

Yapılan itirazlar ne kadar etkili olacak ? Eylem yapılmasına karar verilir ise eyleme katılacaklar hangi kategoride değerlendirilecekler ?

Tabi bu soruların yanıtlarını yaşayıp göreceğiz.

Şeker fabrikamız gitti.

Traktör fabrikamız gitti.

Vagon fabrikamızın asli görevlerini içeride çalışan müteahhit firmalar yapmakla birlikte devam ediyor.

İlimizde siyaset yapanlar Marka Şehir olmaktan bahsediyorlar.

Zirai Donatım, Şeker, Vagon Fabrikaları Ülke çapında birer marka değilmi idiler ?

Ya Tank Palet Fabrikası ?

Kıbrıs Barış Harekatını izleyen günlerde ülkemizde başka örneği olmayan bir kurum olarak ordumuzun ihtiyaçları için, ambargolara karşı koyabilmek adına kendi sektöründe bir marka olarak sıfırdan bu aziz milletin birikimleri ile yapılmadımı ?

45 yıldır Savunma Sanayi Sektöründe çok önemli mesafeler kat etti.

Ancak fabrikada bırakın tank üretmeyi, modernizasyon işleri bile uzun zamadır Almanya ve İsrail ‘e ihale edilerek oralarda yapılır hale geldi.

Öğündüğümüz İHA ve SİHA ‘lar özel sektör desteklenerek yapılırken, tank üretmek için ilimizde yıllardır faaliyette bulunan fabrikaya bu destek verilmemekte  ve esirgenmektedir.

Yılların birikimi ile fiziki alt yapısı oluşmuş, insan kaynakları oturmuş bir fabrikanın durup dururken özelleştirme yolu ile devredilmesinin karar altına alınması bu devlete, millete, ordumuza ağır bedellere mal olacağı ayan beyan görülmektedir.

Tank üretimi için daha öncede özel sektör devreye alınmıştı. Ancak herkesin bildiği, konuştuğu sebeplerle üretimi yapacak olan özel sektör firması devre dışı bırakıldı.

Üretimine karar verilen yerli ve milli tank üretimi için özel sektörden başka bir firma ile nikah kıyıldı.

Ancak bu özel sektör firmasının yerli ve milli tank projesini hayata geçirecek üretim yeri, insan kaynağı olmadığını herkes biliyor ve görüyor.

İşte İlimizdeki Tank Palet Fabrikası için 19 Aralık 2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 481 sayılı  Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yerli ve milli tank projesi üretmek üzere nikah kıyılan özel sektör firmasına kiralama yolu ile devrini sağlama amacının güdüldüğü çok açıktır.

Yer, bina devletten, yetişmiş insan kaynakları devletten, yerli ve milli tank projesi devletten, işletme sermayesi kamu bankalarından, üretime başlandıktan sonra üretilen tankları alma garantisi devletten.

Herşey devletten bunun adı özelleştirme öylemi ?

Hadi ordan be. Aklımızla bu kadar alay etmeyin.

Buna Özelleştirme denmez, denilemez, dedirtemezsiniz.