Ülkenin büyük futbol takımlarından biri…
Sezon boyunca yağmur-çamur çalışmış.
Kar-kış demeden çabalamış…
Yoğun uğraşlar sonunda başarıyı yakalamış…
Analarının ak sütü gibi helal olan şampiyonluk kazanmış.
Böylesi bir durumda futbolcuların sevinmesi kadar doğal bir şey olamaz da…
Kaybeden rakipleri olmasa…
Başlarında bir beyefendi kulüp başkanı…
“Rakipler üzgün, fazla şey etmeyin” dedi.
Futbolcular şaşkın, hiç biri anlamadı…
Gözlerinde soru işareti vardı…
Dolar işareti yoktu!…
Güngörmüş başkan, tecrübeli adam…
Anlaşılamadığını anladı…
“Şey yaparsanız biraz şey olur yani!” diye ekledi.
Şampiyon futbolcular yine anlamadı…
Ama kimsede çıkıp soramadı…
Çünkü onlar da önce adamdı…
Hiç biri saygıda kusur etmek istemedi.
“Ne olur başkanım?” diyemedi…
Şey’in ne olduğunu zamanla öğrendi.
Bütün dersler şey’de gizliydi.
***
Şey, siyah beyaz bir aşk hikayesiydi.
Şey, sade adam olabilmekti…
Şey, gönül adamı demekti.
Şey, masumiyetin simgesiydi…
Şey, duygu yüklü kalbine gem vurabilmekti.
Şey, asırlık çınar gibi ayakta durabilmekti...
Şey, şöhret olup mütevazi kalabilmekti…
Şey, saygı gösterip sevgi görebilmekti…
Şey, haddini bilmekti…
Şey, centilmenlikti, beyefendilikti…
Şey, hak-hukuk ayırt edebilmekti...
Şey, çocukların bile önünde düğme ilikleyebilmekti.
Şey, menfaat için eğilmemekti…
Şey, kalp gözünü açık tutabilmekti.
Şey, az konuşup çok şey anlatabilmekti.
Şey, başkasının hakkının başladığı yerde kendi sınırlarını çizebilmekti.
Şey, kavga etmeden rakiplerinle geçinebilmekti.
Şey, hakkına razı gelmekti.
Şey, şerefli ikincilikleri şaibeli birinciliğe tercih etmekti.
Şey, hayatı boyunca doğru olabilmekti.
Şey, alnı ak başı dik sokakta yürüyebilmekti.
Şey, markete tek başına girebilmekti.
Şey, her yere gidebilmekti…
Şey, aynı zamanda her yere gitmemekti!..
Şey, utanma duygusuna sahip olabilmekti.
Şey, yüzü kızarabilmekti.
*** 
Şey, onurlu insan olabilmekti.
Şey, Süleyman Seba demekti.
Şey, dik duruşu ifade eden hayat felsefesi’nin kısa künyesiydi.
Şey, kimseyi incitmemekti..
Şey, ayıp etmemekti.
Şey, küfre karşı aşı kültürü’ydü…
Şey, baba olmadan milyonlarca kişiye baba dedirtebilmekti….
Şey, hayırlı bir ömür yaşayabilmekti.
Şey, nereden gelip nereye gideceğini gerçekten kavrayabilmekti.
Şey, Allah’ı ve ölümü bilmekti.
Şey, giderken kalanları düşünmekti.
Şey, vasiyet olarak nasihat bırakabilmekti.
Şey, her telden insanı aynı çatı altında toplayabilmekti.
Şey, 88 yaşında öldüğünde bile herkesi arkasından ağlatabilmekti.
Şey, mahşeri kalabalığı mahşer öncesi toplayabilmekti.
Şey, bir de kısa kesmekti.
Şey, hep güzel bir şey’di...
Her güzel şey gibi o da bitti.
İlahi emir geldi, Süleyman abi gitti…
Son yolculuğu da ders gibiydi…
Ayrıştıran siyasilere inat herkesi birleştirdi…
Allah rahmet eylesin, şey’i hak etti.
Şol cennetin ırmaklarıysa…
Şey’de cennetin anahtarı olmalı.