Türkiye Ekonomisi’nin öncülerinden olan, ülkesinin ilk Özel Bankasını kuran, 1900-1915 yıllarının Adapazarı kuşağı da bir daha gelmez !

         Tarihinde üç isim değiştirerek, Türk Ticaret Bankası adıyla da bizlere kadar yaşayan O Banka’nın tarihi binası Uzun Çarşı’nın Orhan Camii cephesinde durur.   

        Son yıllarda O eşsiz kuşakları yazan tarih kitaplarımız biraz arttı.  Ama, ne şimdiki eşrafımızın, ne de genç kuşakların pek umurunda değil gibi.

          Oysa, Kentli Beraberliği ve Karakteri oluşmamış halkın gücü de olmaz. Elinden tarihi de, ülkesi de, tüm yaşamı da kayıp gider ! 

           “ Adapazarı Eşrafı’nın 1940-1950 kuşağı !” sadece 10 yıl içinde ne inanılmaz atılımları kotarmıştı ! Araştırın; hatta anlatın, yaygınlaştırın.

          Adapazarı, Kocaeli’ne bağlı bir ilçeyken de, TC. TBMM’ye her zaman 2-3 milletvekili yollamış. O günün Kent Karakteri yetinmemiş, 1940’tan sonra Vilayet olmayı hedeflemiş.

         Siyasi ayrımsız, ırk-köken önceliksiz, fakir-zengin ! Vilayet olmak için O Eşraf Ankara’nın; Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Bakanların kapısına karargah  kurmuş !

           1954 Yılında da Sakarya Vilayeti olmayı başarmış.

           Sakarya Kent Karakteri sadece Vilayet olmakla kalamamış ki !

         1950-1955 Yıllarında,  Adapazarı’nda Cumhuriyet’e-Devlete- kurdurulan Zirai Donatım Fabrikası, TCDD Vagon Fabrikası, Adapazarı Şeker Fabrikası bugün bile eşi görülemeyen bir Şehirli Dayanışması’dır.

          Bu 3 Devlet Kuruluşu, Sakarya halkının 1970-75 yıllarına kadar ekmek kapısı oldu. Orada en az 20-25 bin Sakaryalı ekmeğini kazandı; emekli oldu. Bugünün sanayisinin ilk temelleri oralarda nitelik kazanan insanlarımızla atıldı. 

           Tümü Devletin, tümü Bizimdi. Bugün bir tanesi kotarılamaz !

                      ŞEKER, DONATIM, TÜVASAŞ; HATTA SAÜ KAMPUS ARAZİLERİNİ,          

                                     SAKARYA BEDAVA GİBİ VERDİ !

         İlimizdeki Kamu arazilerini babamızın malı gibi tahsis edebilir, satabilir miyiz ? Kent Tarihi için, İbret olsun diye araştıralım:

         Şeker Fabrikası’nın O eşsiz arazileri, şehrin çiftçisinin kapısına giden O Eşraf tarafından alındı. Sakaryalı Çiftçi Aile O arazileri su parasına hibe gibi verdi.

            Şehir halkının ve O rızayı veren ailenin rızası alınmadan; O araziler hangi HAK ile, kimlere, nasıl satılabilir ki ?

          Donatım arazilerini Park yapan siyaseti minnetle anmalı ! Atatürk Stadı ve Alt yapı arazileri; Şeker’in, Tüvasaş’ın toprakları bu şehrin geleceği bilinmeli.

          Sakarya Üniversitesi Kent Arşivi kurma çalışması başlatmış. SATSO desteği de varsa, nefis bir şey. Müthiş heyecanlandım.

           Sakarya, 1900’lü yıllardan 2000’li yıllara kadar, devlet yönetiminde yaptırım gücü olan, birikimli bir dolu siyasetçi de yetiştirmiş.

           Özellikle yıl vurguluyorum; 2000’li yıllardan sonra Siyaset Dünyası’nda ve Hükümetler nezdinde Sakarya’yı Ankara’da öne çıkaracak siyasetçiler çıkmadı ! Çıkmadı mı, bugünün halkı, BİZ Mİ çıkaramadık ?

          Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ı, Başbakan Adnan Menderes’i, Sakarya’da 3 dev Devlet Fabrikası kurdurmaya ikna eden Sakaryalı siyasileri şükranla analım.

          Türk Milli Eğitimi’ne pırlanta bireyler yetiştiren, bugün şehir içinde kalan  Çocuklarımızın Okullarını korumak için kılını kıpırdatmayan halk da olmayalım !

                        TAMAM; SEKTÖREL SAVAŞLAR ÜLKELERİN GELECEĞİDİR DE ?

      Pazar sabahları saat 10.00’da TRT 1’de 50-60 yıllık kovboy filmleri izleriz.  Amerika, doğayla, yerlilerle, birbirleriyle savaşarak nasıl kurulmuş ? Dünyanın en güçlü devleti nasıl ortaya çıkmış, dersler çıkarmayı da amaçlarız !

          Amerika, O Kuruluş savaşlarının fotoğraflarını, belgelerini, kitaplarını anıtsal müze binalarında korur. Öncelik, büyük ülkenin topraklarını korumaktır.

         Bugün, son 20 yıla kadar Adapazarı adıyla öne çıkan, çok eski yılların şehrini, halkını yazmaya çalıştım. Çünkü, O Ayrımsız Kent Birlikteliği’ni arıyorum.        

         Sakarya’da, 1900’lü yıllarda şehir yaşamının ve ekonomisinin ilk temellerini atan muhteşem eşrafı bilelim, örnek alalım istiyorum.

           Sakarya Vilayeti’ni 1954 yılında kuranları bile pek bilmiyoruz. Kent tarihi önceliğimiz olamıyor. Kent Kimliği-Birliği havada. Yeni kuşaklar umursar mı ?

          Geçmiş bize ne öğretti ? Toprak, su ve hava hayattır ! sakarya’yı Sakarya yapan da bereketli tarım arazileridir. Eşsiz bereketleriyle bizi yaşama tutunduran akarsulardır, ormanlarla kaplı dağlar; yaşayan canlılardır.

         Son yıllarda biz Sakarya’nın doğa servetlerini, arazilerini iyi, doğru, bilimsel planlayamadık. Yanlışı düzeltmek zordur. Ama, imkansız da değildir.

          O nedenle, şehrin içinde ve dışında kalan son toprak fırsatlarımızı hepimizin geleceği için doğru ve iyi planlamak, kullanmak bir zorunluluk olmalı.

         Şeker fabrikası ve Sakarya Üniversitesi Kampusu arazilerini hediye fiyatına halkına verecek Erdemli Şehir Eşrafı yok artık ! Çünkü, çağ ego, çağ Rant Çağı !

         Türkiye Cumhuriyeti’nin Payitahtı Ankara’ya gidip, Milletvekillerini canından bezdirip, Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın kapısında yatan; Sakarya’yı Vilayet yapan, Sakarya Ekonomisi’nin temellerini atan O Eşraf da yok !