Yazılarıma konu olan hemen hiçbir şey benim zekamın ve birikimimin eseri değil. Gençliğimden beri yaşadığım yere ve insanlarıma duyarlıyım.

Şehrimi izlerim, yapabileceğim bir şey varsa yaparım. Ama, gider, sorar, araştırır çözümü öğrenmeye çalışırım. Sorunu çözecek olandan çözüm isterim.

İşi en iyi bilene ve doğru kurum kuruluşa ulaşabilmek en sevdiğim şeydir. Benim en inandığım Yaşayan Şehir Doğrusu; kısa-orta-uzun vadeli planları ve insanları, kurum kuruluşları arasında mükemmel koordinasyonu olan şehirdir.

 *

Dünkü Bizim Sakarya’da, “ ÇARŞI KARIŞTI “ manşeti ile bir dolu haberi okuyunca, işte o nedenle içim burkuldu.

Son 25-30 yılda şehir üç yöne doğru akıl almaz şekilde büyümeye başladı. Şehir içi trafik sorununu çözmek için ne aklımız, ne paramız, ne emeğimiz yetiyor.

Kimi durakların değişimi örneğin sorun olmuş. Yenicami ile Gar yönüne dönüş arası gerçekten herkes için bir dolu tehlike ve endişe doluydu. Dilmen önünden Gar’a dönüş en sağ şeritten en sol şeride bıçak gibi girmeden olamıyordu.

O dönüşlere çözüm bulmak da bugün imkansız gibi. Şehir ve merkezi 50-60 yıl önceden ön görülememiş. Şehir merkezini 300-400 metre aralarla kuşaklayan geniş caddeler yok. O caddeler arasında Büyük Dönerli Kavşaklar da yok.

Ulaşım Koordinasyonu-UKOME bugün en zor görev alanıdır. Tek çözüm belli. Ama, O tek çözüm bir çok meslek gurubu için büyük gelir kaybı gibi oluyor.

Ozanlar-Hacıoğlu Hacıoğlu Hattı Başkanı , “ Her yıl araç başına 1 800 lira veriyoruz. Her plaka satıldığında 14 000 lira veriyor, her sene belediyeye 5-10 araba alıyoruz. Bu esnafa hizmet etmeyi öğreneceksiniz.” derse düşünmek şart.

  O insanlar akıl almaz sayıda insanı taşıyorlar ve çalışma saatleri insan gücünü ve sabrını zorlayan şartlarda.

Tabii, çağın ve şehrin gerçekleri her zaman kimi kesimleri gelecek için zorlar.

                                                              *

Çağın en olmazsa olmaz ulaşım çözümü TOPLU TAŞIMA-RAYLI SİSTEMLERDİR.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi yıllardır en büyük maddi-manevi enerjiyi kent merkezinin ulaşım sorununu çözmeye harcıyor. Her çözüm çözümsüzlük oluyor.

 

Çünkü, Adapazarı merkezi dediğim gibi son 50-60 yılda uzun vadeli çağdaş planlarla hazırlanmamış.

Ulaşım Koordine Merkezi’ne gidin araştırın; 3-5 yıl önce yapılmış düzenlemeler bile bugün karşımıza en büyük sorun gibi çıkıyor. Belediyeler de, özel taşıma kuruluşları da bu çıkmazı çözemiyor.

Tüm kesimler bence kendisini yakın geleceğe hazırlasın. Herkes kendi gelecek planlamasını da şimdi, zamanında yapsın.

RAYLI SİSTEMLİ TOPLU TAŞIMA ülkemizin tüm Büyük Şehirlerinde çoktan hayata geçti ve dev adımlarla da büyüyor.

                                                          *

İktidar ve muhalefetteki siyasi partiler ve hatta Valilik Müdürlükleri, Hendek’te yapılan Sakarya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Toplantısı’nı şöyle bir laf ola izlemiş, okumuş olabilirler.

Dünyanın en bereketli tarım arazileri Sakarya’da. O canım araziler inanılmaz şekilde yok ediliyor. Ve, biz Hendek’te yapılandan bile büyük bir koordinasyona muhtacız.

Hendek toplantısına katılanları okuyunca çok mutlu oldum ve güme gitmesin diye yazıma konu yaptım.

Sakarya Tarım Arazileri ve Tarım Gelişmeleri; bence içimizde tarımı yaşayan ve en radikal eleştirilerde bulunanların bile katılacağı seminerle taçlandırılmalı.

Tabii; birikimli, doğru kişilerle. Şov için mikrofona çıkıp herkesin zamanını yiyen popülistler kimsenin zamanını ve emeğini boşa harcamasın.

                                                          *

Bahar geldi ve tüm sektörlerde çalışma, kazanma zamanı. Sakarya’da, her konuda kavgasız, art niyetsiz yüz yüze her şeyi konuşup, çözüm arasın. Sorumluluk hareket getiriyor; dileğimiz, harekette bereket getirsin!