Sakarya Avrupa Birliği Derneği Şubesi’nin düzenlediği, “ Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri Konferansı “ cumartesi günü Serdivan TunaTan’da yapıldı.
Prof.Dr. Gül Güncer Turan, Prof.Dr. İlter Turan, Doç.Dr. Çiğden Nas, Doç. Dr. Deniz Şenol Sert ve Dr. Emre Gönen; Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri sürecini farklı tüm yönleriyle nefis paylaşarak, katılımcı sorularıyla da detaylandırdılar.
Konferansı AB. Sakarya Başkanı Av. Önder Döker yönetti. AB Sakarya Şube Yönetimi ve üyeleri de konferansı sonuna kadar ilgiyle izlediler. 
CHP İl Bşk. Erdoğan ISIR, İYİ Parti İl Bşk. Hüsamettin Atasever ve Saadet Partisi Adapazarı İlçe Bşk. Abidin Birinci ve katılan partilerin bir çok üyesi Sakarya Siyasetini temsilen oradaydı. Protokol ve İktidar mazeretliydi. 
Sakarya İnş. Müh. Odası Şb. Bşk. Hüsnü Gürpınar, Kent Şurası Kurucu Bşk.’nı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu, Sakarya Muhtarlar Der. Bşk. Erdal Erdem ve geniş bir katılımcı da konferansı izledi. Gözler SAÜ.’yü ve SATSO’yu da aradı. 
                                                                **
Sakarya; şehrine gelen, konusunda yetkin ve saygın bireylerin sunumlarına ilgi-özen-katılım göstermeli. Hükümetler de aldığımız yer öyle bir sonuçtur. 
Türkiye’nin en güncel Sosyal-Ekonomik-Siyasal geleceği konuşulacak her  konferansa en üst düzeyde katılınır; görüş sunulur, görüş edinilir. Her İL’in geleceği planlanırken bunlar çok önemli verilerdir.  
“ Türkiye Avrupa’da zaten var. Avrupa’daki Müslüman kitlenin % 14’e ulaşması söz konusu. 2023 Yılı hedeflerinde Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz  ve Gümrük Birliği Anlaşması’nın Güncellenmesi büyük önem taşır.” es geçilemez. 

                                          “ AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ İÇİN;
                                       TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ VAZGEÇİLMEZ !”     
                                                       
AB İlişkileri konferansında, Prof. Dr. İlter Turan; NATO ile sağlanan Avrupa Güvenliği’nde Türkiye’nin önemini, vazgeçilmezliğini somut örneklerle anlattı. 
Özellikle de, Rusya’ya karşı duyulan güvenlik kaygıları için, Avrupa’nın kuzey batısında NATO üyesi Norveç ile, doğu’da Türkiye ile sağlanan “ NATO’nun kıskaç işlevi “ büyük önem taşırmış.   
 Turan’ın vurguladığı; Avrupa’nın Rusya ile olan çok sıkı ekonomik ilişkileri Türkiye için de hayati önem taşır. Hele de, “ Avrupa, Rusya’yı çok konuda ve ekonomik anlamda hasım görmez” sözleri! 
2 Saate yakın süren konferansı özetlemem kuşkusuz çok zor ve eksiktir. Konuşmacıların her sözü tek tek irdelenecek önemdeydi; Sayın Turan’ın,
“ Avrupa Birliği’nin yönlendirilmesinde Almanya çok etkili. Ancak, Almanya’nın silahlanması da uluslar arası anlaşmalar nedeniyle imkansız.
Fransa her geçen gün silahlı kuvvetlerini güçlendiriyor. Bu çerçevede AB içinde etkili. Ve, AB Amerika ile ilişkilere zorunlu.” sözleri de çok önemliydi. 
                                                                   **
Bilgi Üniversitesi’nden Dr. Emre Gönen konferansı,“Avrupa Birliği’ne üyelik başvurusu yapan ülkeler bu süreci en çok 5 yıl içinde tamamlar. Türkiye’nin başvurusu üzerinden 13 yıl geçti, ortada olumlu sonuç yok.” sözleri ile açmıştı. 
“ AB, Türkiye’den beklediği açılımları almadan kabul vermiyor. Amerika, son günlerde gümrük vergileri ile ekonomik dayatmalar yapınca, Avrupa Birliği ile Gümrük Anlaşmaları bulunan Türkiye’nin önemi daha da arttı.
AB-Türkiye Gümrük Birliği Anlaşması bugün revizyona muhtaç. AB.’ne girmemiz için de ülkemizde olumlu bir bakışa ihtiyaç var.”sözleri de önemli.   

                                                                 
                                     “ TÜRKİYE-AB GÜMRÜK İŞBİRLİĞİ’NE
                                      TARIM ÜRÜNLERİMİZ DE KOYULMALI !”

Sakarya için, Türkiye -AB İlişkileri konferansının en özel kısmı, Doç. Dr. Çiğdem Nas’ın: “ Türkiye-AB Gümrük Birliği anlaşması Sanayi Ürünleri ile sınırlı. 
AB ile rekabet edebileceğimiz Tarım ürünleri Gümrük Birliği kapsamına mutlaka alınmalı!” sözleriydi. Ki; Sakarya’nın geleceği için hayati önem taşır. 
                                                            **
“ Türkiye yakın yıllara kadar, Dünyada kendisine yeten 7 Gıda Ülkesi’nden biriydi!” denir. O Türkiye’nin bugün; fasulye, nohut, mercimek, buğday, arpa, pamuk; Domates, biber, hıyar tohumu ithal edeceği akla mı gelirdi?
Katılımcı Sakaryalı siyasiler, Avrupa Birliği görüşme yenilenmesinde GIDA-TARIM önceliğini dinlediler. Halkımızı da eminim daha geniş aydınlatırlar.                                                      
Türkiye-AB Gümrük Birliği Sanayi ile sınırlı. Hububat-Et gibi, Gıdada AB’ye ve ithalata mecbur gibi. Ürettiği Gıda Ürünleri gümrükle rekabet yapamaz halde.        
Ha; AB Sözleşmesi Gıdada güncellenirken; biz de AB Gıda Sağlık Normlarını yakalamak zorundayız. Dünya Gıda’ya mecbur; Türkiye de tarıma.
                                                              **
 Doç. Dr. Deniz Şenol Sert, ilimizin her köşesinde yaşanan Suriyeli Mülteci sorununu da o kadar şaşırtıcı rakamlarla sundu ki, konu didik didik edilse az!
Tam mülteci sayımız bilinmese de, kayıtlı mülteci sayımız 3,6 milyon imiş. AB  ülkelerine geçenlerin toplam sayısı ise sadece 800 bin kişi; zırlayan da AB. 
Sakarya’da kayıtlı mülteci sayısı 13 binmiş. Türkiye’den diğer ülkeler yerleşmeye gönderilen mülteci sayısı sadece 14 binmiş.
 Deniz Ş. Sert; Mültecilerin vatandaş yapılması, Tapu almaları, Yatırım rakamları, Çalışma Hakları gibi konularda çok değerli rakam ve bilgiler sundu. Yüzeysel bildiğim konularda, konferans benim için epey aydınlatıcıydı.