Sakaryaspor yenilgisini bazı kalemler kaleci Ozana yüklemeye kalkmış. Hop dedik orada durun bakalım.

    Ozanın ikinci gol hariç yenen diğer gollerin oluşumunun altındaki gerçekleri başka yerlerde arayın. Mesela çok güvendiğimiz savunma, mesela Serdar’sız orta saha, mesela sahaya sürülecek takım konusunda, son derece yetersiz teknik adamın olduğu alanları bu yenilgi adına sorgulayabilirsiniz.

    Mesela elindeki kadroya gerekli transfer yapmak yerine şişiren transfer komitesini de bu işe ortak edebilirsiniz. Hatta ve hatta Ekrem Karaberber tesislerine gönderilen Ferhat ve Talha olayını da bu gidişin içine ekleyebilirsiniz.

   Adliye yenilgisi Tuncay’ın ne ilk nede son yenilgisi olacak. Bu gidiş maalesef bunu işaret ediyor.  Kanal 54 ten yorumcum olan Cavit Dereli ile, Salı günü yazılarımızda bir yerde buluşmuşuz. Her ikimizde birbirimizi görmeden, birbirimizi dinlemeden takımın başında teknik adam resmi veren Tuncay Şanlının acemiliğini gündeme taşımışız. İnanmayanlar onun ve benim Sportif 54 deki yazılarımızı okuyabilirler.

    Sonuç olarak bu yenilgi dünyanın sonu değil.

    Yaşam devam ettiğine göre, daha oynanacak 16 maç olduğuna göre, karamsar olmak için acele etmemek gerek. Futbolda kötü başlayıp sonu zaferle biten filmleri seyrede seyrede büyüdük biz.   

    Adliyedeki  futbol kazası içinden önümüze konulan enkaz ayağa kalkar kalkmasına da .. O enkazı kaldırmakla yükümlü, her başarısız sonuç sonrası, suç bende diyerek günü kurtarmaya çalışan Teknik kadroya güvenmek adına zorlanıyoruz.

   Bu sıraladığımız nedenler eşliğinde Adliye önündeki futbol faciasının içine sadece Ozan’ın resmini koymak hiçte adil olmaz.

    Herkes, ama herkesin ( sorumlu olanları kastediyorum)  aynaya bakıp gerçeklerle tez elden hesaplaşmalıdır. Yol yakınken daha fazla tehlike ile hırpalanmadan önce ne yapılacaksa yapılsın. Bana göre Ekrem Karaberber’den başlayabilirsiniz.

     Takım içinde huzuru sağlamak, başarıya giden yolun kapısını zorlamak adına, birlik beraberlik için ilk olarak bu aklıma geldi.