Ok yaydan çıkmaya görsün!..

   MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Bursa mitingindeki sözleriyle başlayan tartışma, gergin bir siyaset dönemine girildiğinin işareti oldu.

   MHP’lilerin “Öl de ölelim, vur de vuralım” sözlerine karşılık “Onun da zamanı gelecek”  şeklinde karşılık vermesi önümüzdeki yerel seçim sürecinin yol haritasını çizecek gibi görünüyor…

   Ortada bir kaos, kargaşa ortamı varmış gibi görünse de, siyaset adına bir de ballı kaymak var.

   AK Parti terör sorununa çözüm arayarak bu ballı kaymağı yemeye çalışırken, MHP karşıt söylemlerle kaymağa ortağa olmak istiyor…

    Elbette kendini iyi ifade eden taraf ballı kaymağı yiyecek!..

    Bahçeli, yukarıdaki söylemi ile milliyetçilerin şah damarına girmiş, onların bu duygularını kamçılamış ve siyaseten kendine kanalize etmiş gibi görünüyor.

   Eğer devam eden bu süreçte yeni ve sürpriz gelişmeler olursa, olası bir tıkanıklık veya terör örgütü lehine yeni tavizler verilmesi gibi beklenmedik sürprizler gelişmeler olursa; MHP bu kaymağı eline geçiren taraf olacaktır diye düşünüyorum…

   AK Parti terörün çözümüne yönelik attığı adımlarda tepki görüyor gibi olsa da; sürece destek verenlerin varlığı da inkar edilemeyecek kadar fazla…

   Yani, AK Parti bu sürecin sonunda ne kaybeder ne kazınır bilinmez ama toplumda derin kaygılar olmadığı sürece, derin yaralar açılmadığı sürece AK Parti’nin süreçten faydalanarak çıkacağı da aşikar…  

   Siyaset bir oyun.

   Bu oyunun tarafları var.

   Zaman zaman çok acı, çok çarpıcı veya çok güzel gibi görünen manzaralar siyasetin taraflarını besleyen unsurlar haline de gelebiliyor.

   Bana göre, AK Parti’de, MHP’de süreçten olabildiğince beslenmeye çalışıyor.

   Sonucu beklemek lazım.

   Nasıl ki, sürece ilişkin atılan adımın destekçileri iktidar partisine yöneliyorsa, muhalefetin de tepkilileri kendi yanına çekmek istemesi kadar doğal bir şey olamaz…

   Kabul ediyorum.

   Eli kanlı terör örgütüyle ve bu örgütün elebaşıyla görüşülmesine ve karşılıklı çözüm aranmasına tepki gösteren bir büyük cephe var. Malum, milli duygular öne çıkıyor ve toplum duyarlılığı bu duygular üzerine gelişiyor.

   Bugünlerde asıl merak edilen şu;
   Gelecek yıl bu tarihte yerel seçim yapılacak.

   O seçimden daha önce Meclisin gündemine belki de yeni anayasa gelecek. Hatta anayasa referanduma dahi gidecek.

   Yani meydanlar bir değil, birkaç kez dolup taşacak, hatta ısınacak.

   Seçimsiz bir meydan mitingiyle ortaya çıkan gergin siyaset anlayışı eğer seçim meydanlarına da yansırsa toplumu hem yorar, hem de olabildiğince gerer.

   Asıl endişe ve kaygı duyulması gereken yer işte tam burasıdır!.. 

   “O şöyle demiş, bu böyle demiş” derken bir de ok yaydan çıkmaya görsün!..

----------------------------

PAZAR NEŞESİ

İmza var not yok!..

   Olay 1 üniversitede profesör ve bir öğrenci arasında geçer .
   Öğrenci yemekhanede boş yer bulamayınca profesörün yanına oturur
   Profesör bu durumu kabullenemez der ki ;
   -Kuşlarla öküzler bir arada oturamaz der
   Öğrenci hiç bozuntuya vermeden 
   -O zaman ben uçayım der kalkar gider .
   Profesör durumu sindirememiştir.

   Öğrencinin sınıfta kalması için elinden geleni yapar 
   Fakat öğrenci bütün soruları eksiksiz cevaplar
   Bunun üzerine profesör sana bir soru soracağım der ;
  -Yolda 2 kese bulsan birinde para birinde akıl sen hangisini alırdın ?
   Öğrenci 
   -Parayı alırdım diyince
   -Ben aklı alırdım der
   Öğrenci karşılık verir
   -Doğaldır insan neye ihtiyaç duyarsa onu alır 
   Çıldırmak üzere olan profesör sınav kağıdına büyük harflerle ÖKÜZ yazar ve öğrenciye verir
    Odadan çıkan öğrenci birkaç dakika sonra seslenir
   -Hocan imzayı atmışsınız ama benim notum nerde ?