Yönetenlerin geçmişte yaptığı Fahiş Yatırım Hataları tartışılmazsa, gelecekte yapılacak hatalar önlenemez. Bunun için 2002 sonrası yerel arşivler taranmalı.

Temel atma ve açılış törenleri mutlak yer almıştır. Tarihlerini yazın kenarına. Arşiv taramaya devam edin. Aynı yatırımın haberi 2-3 yıl sonra yine vardır.

Bu kez, O yatırımın hata düzeltmeleri için kazma kürek, kepçe dozerler gelir. Aslında; Adapazarlılara hatırlatmak için 1994 yılına kadar geri de gidilmeli:

**

Yok edilmek istenen Adapazarı-Haydarpaşa Treni Sakarya’nın TARİHİ ONUR DAVASI’dır. En büyük ayıp; Kent Tarihi’ne Adapazarı Raylı Sistemi yazılamadı.

Çark Deresi yüzlerce trilyon harcanarak, “ gözlerim gibi mavi akacak “ tı. Deli para harcandı, akamadı. Molla Köy’den taşıma suyla da olamadı. Gidin şu gün bakın, Çark ne renk ve nasıl akıyor?

Sapanca Gölü Kolektörü için de yüzlerce trilyon harcandı. Çok yazdım, hedef yapıldım. İlave pompa istasyonları trilyonlar yedi; çağdaş kolektör olamadı.

Göl’ün su seviyesinin 2-3 metre altından bile döşendi. Kirli sızıntı önlenemedi. Demiryolu üstünden yeni boru hattı yapılırsa, kirlilik belki cazibe ile akacak.

Kavşaklar garip bir şehircilik ayıbımız gibidir. Yenicami Kavşağı sadece son 15 yılda kaç kez değiştirildi? Ama, O rekoru da Yazlık Köprüsü Kavşağı kırabilir.

Şehrin tüm sokakları 2 yıldır yeniden yapılıyor. Çağdaş şehirlerde 200-300 yıl el değmeyen caddeler, kavşaklar var. Biz de 15 yıl değişmeyen tretuvar olmaz.

Depremde bu şehrin tüm yolları asfalt yapıldı. 15 Yılda, O yollar ve kaldırımlar sökülüp yeniden yapıldı. Son 2 yıldır, O asfaltlar ve kaldırımlar dozerlerle yine kazındı. Kaldırımlar daha afili yapıldı. Asfalt yapımları hala devam ediyor.

Serdivan’dan şehre 4-5 yıl önce Duble Yollu Giriş Kapısı açtık. Yolun birinin tamamı, SU HATTI için birkaç ay sonra km.’lerce 2-3 metre derinlikte kazıldı.

TCDD Lojmanları batısında yapılan duble yol aylar sonra çöktü. Hem de öyle çökme ki, içinde çalışan koca kepçe görünmüyordu.

Gazete arşivleri hazinedir. Yerel Seçim’de devamını siz arayın. Arayın ve gündeme taşıyın ki; Yönetenler bir daha benzer hatalar yapamasın.

Arabacıalanı Merası, Serdivan Stadı; Cadde54 tam bir seçim fiyaskosu, tam…

O KADAR GELİŞMİŞ;

VE DEMOKRAT BİR ÜLKE İSEK ?

“ Türkiye ekonomisi çağ atlıyor. Sanayicilerimiz dünya rekabet piyasasında ihracat rekorlarına koşuyor. “ diye manşetler atılıyor.

“ 100 Bin YENİ İŞ Kapısı…Söğütlü OSB’de büyük sanayiciler yer talep ediyor!” lafları yine üfürülüyor. Karasu’da Tersane üfürükleri toz edildi tabii…

“ Konuşma, eleştirme, isteyenin istediği okula gitme, istediğini yiyip içme özgürlükleri de sonsuz. Yasak yok, insanlarımız alabildiğine özgürler!

Gazeteler, gazeteciler düşündüğü her şeyi yazabilir, tartışabilirler. Ülkemizin hapishanelerinde hiç gazeteci yoktur.” sözlerini üfürmekte bedava.

**

Peki; ülkenin çok geniş bir insan kitlesi neden acaba korku ve sinme görüntüsü içinde? Çağıracaklar mitinge, açılışa da, gitme de göreyim?

Siyasiler, işine gelmeyen bir soru ile karşılaşınca, neden acaba tehdit gibi bir cevapla soranı ezmeye kalkışır? Tepesine, yumruk gibi, ihanetle suçlayan sözlerin inivermesi nasıl bir öğretidendir?

**

Hak da yemeyelim. Futbolcular ülkemizdeki iktidardan en çok memnun olan kesimlerdendir. Özel ve çok açık şahsi memnuniyetleri şeytanca da sunarlar.

Yatlara-Denizlere vergisiz akaryakıt da tabii ki çok memnuniyet vericidir. Bir de vergisiz Pırlanta mı vardı? Türkiye, şanslı (?) bir kesim için Vergi Cennetidir.

**

“ MİLLİ “ sözü ve MİLLİ TREN, MİLLİ OTO, MİLLİ ÜNİVERSİTE !” deyişleri şimdi nedense siyasi gündemde özel bir yerde; son aylarda da zirvede.

İyi de, ortalıkta gözle görülen, uluslar arası zirvelerde olan, Ağır MİLLİ var mı ?

Amcamların gözlüğünden, arabalarına (?), evlerine (?), kot pantolonuna, ayakkabısına, tatil gezisine kadar niye MİLLİ Tercih hiç yok gibidir?

Dünyada da bu böyledir. Yapan ve uyguna satan varsa, Milli yapmaya gerek yok. Stratejik İşler, Güvenlik konuları, araç gereçler hariç.

Buyurun, bizde, neden Dev Yatırımların yapımı ülke içinden MİLLİ BORÇLARLA olamıyor? Ballı karlı İŞ’ler neden Milli olmayan BORÇ KREDİLERLE sağlanıyor?

Bir gün bile geçmediğim köprülerin borcu neden benden de kesiliyor?

**

MİLLİYİZ; her gün küçücük kız, oğlan çocukları için edilen dini-ahlaki açıklamalar yüzünden kabuslar görüyoruz. İbret alınacak bir yaptırım yok.

“ Barış için bildiri imzaladık !” diyen dünya çapında akademisyenlere yapılan nedir peki? BARIŞ’tan büyük bir insani erdem söyleyin bana?

Aynı siyasi yapı içinde olup da, huzura-barışa aç milyonlarca insan evladı vardır. Utanırlar da, kaybedecekleri çok şey olduğundan susuyorlardır.

“ MİLLİ “ sözü Özgür bir Millet olmazsa de lafta kalıyor. Gerçek, geç olmadan görene dek de böyle laflarla gidilir.