Köleliğe isyan başladı!..

    Akyazı’da faaliyet gösteren Yazaki Fabrikası Çark Caddesi’ne stand kurup işçi aramaya başlamış!..

    Muhabbete bakın…

    Görenlerde, duyanlar da iş var işçi bulunamıyor sanırlar!..

    Kazın ayağı hiç de öyle değil..

    Geçtiğimiz yıllarda krizi bahane ederek çalışanlarını kapı dışarı eden Yazaki, bugünlerde işleri yoluna koymuş olacak ki, yana yana işçi arıyor.

    Hatıralar canlı.

    Geçmiş denilen şey öyle kolay kolay unutulmuyor.

    Bu şehrin insanları onurludur, gururludur, asildir ve dik durmayı da bedeli ne olursa olunsun severler…

    İhaneti ise asla affetmezler...

    Yazaki’nin yana yana işçi aramasının ve bulamamasının nedenlerinden biri budur. Öteki nedenlerine birazdan geleceğiz…

    ***

    Bakın bu şehirde ilginç şeyler oluyor.

    Toyota denilince akıllara devasa bir fabrika geliyor. 

    Evet gerçekten de devasa bir fabrika…

    Ancak, o devasa yapının yanında çalışanın emeğine karşı son derece cüce bir duruş sergileyen fabrika olduğunu bu şehirde bilmeyen kalmadı.

    Sağır Sultan bile Toyota fabrikasına giren bir işçinin, ya bel fıtığı, ya boyun fıtığı, ya kas erimesi, ya da şiddetli göz ağrıları ve solunum yolları enfeksiyonları gibi daha ziyade o fabrikaya has olduğu iddia edilen hastalık türlerinden dert yanarak işten ayrıldığını biliyor…

    Çünkü, çalışma şartları çok ağır.

    Sorun sadece çalışma şartları mı?..

    Tabi ki değil…

    Asıl sorun o ağır çalışma şartlarına karşı, emeğin karşılığının verilmemesi…

    Yazaki bugün sokağa çıkıp işçi arıyorsa, Toyota yeterli ve eğitimli işçi bulamadığı için yeni versiyon aracının üretim tarihini ertelemek zorunda kalıyorsa, sorun çalışanın emeğine saygı gösterilmemesinden kaynaklanıyor…

   Yazaki ve Toyota örneğini verirken o kurumları karalamak için vermedim…

   Şehirdeki çarpıcı bir sürece dikkat çekmek istedim.

   Bu şehrin insanları artık direniyor!..

   Bu şehrin insanları artık asgari ücretli kölelik düzenine isyan ediyor!..

   Bakın yakın gelecekte sözünü ettiğimiz fabrikalarda ve asgari ücretli işçi çalıştıran öteki kurumlarda bu sıkıntı daha da artacak…

   İşçi bulamaz hale gelecekler.

   Çünkü, bu şehrin insanları büyük bir hızla alın terlerinin pazarlığını yapabilecek olgunluğa erişiyorlar…

   Kararlılar.

   İşverenin iş çağrısına kulak tıkıyorlar.

   Neden?..

   Yetmiyor.

   Asgari ücret çalışana yetmiyor.

   Geçinemiyor.

   Ya asgari ücreti artıracaklar ya da fabrikalar, kurumlar kapı kapı dolaşıp, sokaklara stant kurup işçi aramayı sürdürecekler.

   Tıpkı Yazaki gibi…

   Rabbena, hep bana dönemi bitiyor.

  

----------------------------------

    

Zeka kimden?..

   Küçük Mahmut derslerine çok iyi çalışıyordu, sonuç olarak da sınıf birincisiydi.
   Babasının bu tabloya pek sevindiğini söylemeye gerek yok.
   O akşam da oğlanın getirdiği Pekiyilerle dolu karneyi gözden geçirdikten sonra, hafifçe öksürerek genzini temizledi ve "Besbelli bu çocuk zekasını benden almış" dedi.
   Anne bunun üzerine "Ona şüphe yok" dedi ve ekledi:
   "Zira benim zekam yerinde duruyor."

Servet verdi!..


   Ünlü bir ressam kendi sergisini geziyordu. Bir çocuk kum torbasında getirdiği bozuk paraları önüne döktü.

   Saydılar toplamda 10 dolar çıktı.
   Ressam:
   "Tabloyu sarıp verin..." dedi.
   Sergi görevlileri şaşırmıştı:
   "Neden binlerce dolarlık bir tabloyu 10 dolara veriyorsunuz?"
   Cevap espriliydi:
   "Bu tabloya servetinin tamamını verecek birisini bir daha bulamam!"